“Bu köşede genellikle AKP’yi eleştirip çuvaldız batırıyoruz.
Ama bugün farklı bir yaklaşım sergileyeceğiz.
AKP’yi sık sık eleştirmekten aldığımız güçle, iğneyi CHP’ye ve liderine batıracağız!
Baştan söyleyeyim:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir yolsuzluk yaparken, harama el uzatırken görsem, gözlerime inanmam.
Ama yakın çevresini kuşatan ve kendisine yanlış politikalar öneren bazı tiplere uzun süredir itiraz ediyorum.
Çünkü CHP’nin, bu kişilerin maksatlı yönlendirmeleri yüzünden AKP’nin neden 12 yıldır iktidarda kaldığını ve neden son seçimleri kazandığını hâlâ doğru okuyamadığına inanıyorum...
Politik omurgadan yoksun ve halkı temsil etme özelliğini yitirmiş bu yoz isimlerin, CHP liderinin gerçekleri görmesini engellediğini düşünüyorum...
Gücünü halk yerine sırtlarını dayadıkları çıkar odaklarından aldığını bildiğim oportünist tiplerin CHP’yi ve liderini yanlış rotaya sürüklediklerini görüyorum.
★★★
O tipler ki “Halk böyle istiyor” diyerek, Kılıçdaroğlu’na halkın asla onaylamayacağı politikalar izlettiriyor.
O tipler ki “CHP’yi iktidar yapacağız” yalanıyla Cumhuriyet’in ulu çınarını içten kemirerek çürütüyor.
Ve yine o tipler ki halkın hiç sevmediği şaibeli isimleri, Kılıçdaroğlu’nun ceketini koysa kazanacağı yerlerde aday listelerine yerleştiriyor.
★★★
Bu nedenle iğneyi CHP’ye batırıyorum.
Çünkü bu oyunun artık yeterince deşifre olmuş aktörlerinin CHP liderinin çevresinde hâlâ bulunmalarına itiraz ediyorum.
Kılıçdaroğlu’nun kendisine yapışıp kalan bu prangalardan bir an önce kurtulması gerektiğini, aksi takdirde asla iktidar olamayacağını söylüyorum.
★★★
Aslında ne Kılıçdaroğlu’nun ne de CHP’nin çıkar peşinde koşan bu Bizans kalıntılarına hiç mi hiç ihtiyacı yok.
Bakın Ankara’ya...
Mansur Yavaş, bilinçli seçmeni peşine takmış, acımasızca sıkılan biber gazlarına ve tazyikli suya rağmen müthiş bir demokrasi mücadelesi veriyor.
Yalova’da Muharrem İnce, belediye başkanlığını AKP’den söke söke alıyor.
Yurdun dört bir yanında namus saydıkları oylarına sahip çıkan kadını, erkeği, genci ve yaşlısıyla binlerce isimsiz CHP’li, seçimin gerçek galipleri olarak tarihe geçiyor.
★★★
CHP lideri destek arıyorsa, özüne dönmeli.
Bin bir hesap ve çıkar beklentisiyle çevresini kuşatan kerameti kendinden menkul tiplere bir an önce kapıyı göstermeli.
İktidara gelmenin, bu oportünist çevrenin destek ve önerileriyle değil, dürüst, donanımlı, yürekli ve Cumhuriyet’e inançla bağlı milletvekillerinin önünü açmakla... Gençler başta olmak üzere tüm halkı kucaklamakla mümkün olacağını bilmeli.
Muhtaç olduğu kudretin CHP’nin damarlarında fazlasıyla mevcut olduğunu görmeli...”
★★★
Okuduğunuz satırları dün, ya da son seçim yenilgisinin ardından kaleme almadım.
Bundan dokuz yıl önce, bu köşede yayımladığım yazımdan alıntıladım.
Evet, dokuz yıl önce gördüğüm gerçeği eğip bükmeden söyledim.
CHP’nin bu zihniyetle asla iktidar olamayacağını, partiyi başarıya götürecek yolun değişimden ve özüne dönmekten geçtiğini belirttim.
Yüksek sesle itiraz ettim, “geçmişin arabalarıyla hiçbir yere gidemezsiniz”, “aksi takdirde siz de gidersiniz” demeye getirdim, ama sözümü dinletemedim!..