CHP’ye tuzak mı hazırlanıyor, nedir?

Bu tuzağı, CHP’yi dolduruşa getirmek için bazı çevreler tezgâhlıyor, aklıevvel sosyal demokratlar da destekliyor, “CHP sine-i millete dönsün!” diyorlar.

Efendim, Cumhur İttifakı’nı (AKP+MHP) erken seçime zorlamak için CHP “sine-i millete” dönmeliymiş...

Nedir sine-i millet?

Bu deyim, Meclis’i terk etmek, halkın arasına katılıp toplum harekâtı başlatmak ve siyasi iktidara ya da egemenlere başkaldırmak anlamını taşıyor.

Yani 135 CHP milletvekili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden istifa edecek... Eee, istifa ederlerse ne olacak?

İktidar erken seçime zorlanacakmış!

Hay aklınızı seveyim sizin... Tam da buldunuz adamını!

CHP milletvekillerinin toptan istifa edip Meclis’i terk etmeleri, iktidar için kaymaklı ekmek kadayıfı olur! Memnuniyetlerinden havalara zıplarlar!

Peki, CHP bu tuzağa düşer mi?

★★★

CHP camiasında “Lider Kılıçdaroğlu’nun sağ kolu” olarak bilinen CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’na “Neler oluyor?” diye sordum. Net olarak anlattıklarını şöyle özetleyebilirim:

“Sosyal medyada bir kampanya var. Muhalefet sine-i millete dönsün, diye...  

Tam bir algı kampanyası bu ve gerçekten iyi niyetli olanları da etkiliyor.

Örneğin, CHP sine-i millet kararı alırsa ne olacak?

CHP’nin 135 milletvekili istifalarını yazdığında iş bitmiş olmuyor ki... TBMM Genel Kurulu’nun bu istifaları kabul etmesi veya onaylaması gerekiyor. Peki, sorun çıkmadan onaylansa bile Erdoğan ve AKP hemen erken seçim kararı mı alacaklar?

Böyle bir zorunluluk yok!

Normal olan ‘ara seçim’ kararı alınması ve ara seçime gidilmesi... Erken seçime gitmeyip, prosüdür gereği ara seçime gidildiğinde kim ne diyecek?

Medyanın yüzde 80’inden fazlası iktidar tarafından kontrol edildiği için CHP niçin sine-i millete gittiğini dahi anlatamayacak. Meclis’ten kaçmakla, milletin verdiği iradeye sahip olmamakla suçlanacak!

TBMM’nin sağladığı iletişim ve sosyal olanaklar kesileceği için, parti bir araya gelmekte ve sesini duyurmakta zorlanacak.

Bir süre sonra Hazine desteği de kesileceği için partinin mücadele gücü sıfırlanacak. CHP’ye sine-i millet tavsiyesinde bulunanlar CHP yönetimini suçlamaya başlayacaklar.

Seçim bundan sonra ister zamanında, ister önce yapılsın, Millet İttifakı tarafından kazanılacaktır.

Sokağa gerek olmaksızın demokratik usullerle bu ülkeyi Ortadoğulu yapmak isteyen zihniyetten kurtulacağız!”

“Türkiye’de Gazetecilik”


Prof. Dr. Barış Bulunmaz ve Dr. Birsen Çetin’in kaleme aldıkları “Türkiye’de Gazetecilik” adlı kitap, zorlu ve başarılı bir çalışmanın ürünü.

Türk basınına değişik bir bakış açısı getiren eser, Türkiye’de gazeteciliğe “Genel Yayın Yönetmenleri Üzerinden Tarihsel Bir İzdüşüm, Yaşananlar, Tanıklar, Hatıralar.” olarak, yaklaşık iki yıllık bir çalışma ile hazırlandı.

Prof. Dr. Barış Bulunmaz:

“Türkiye’de gazeteciliğin dününü ve geleceğini genel yayın yönetmenlerinin deneyleriyle harmanlanmış bir şekilde, yani teorik bilgiyi yaşanmışlıklarla geçmişten günümüze getirdiğimiz bir çalışma oldu. 8 değerli gazeteci ile Türk medya tarihi röportajı yaptık. Anlattıkları sadece Türk medya tarihinin değil, Türkiye’nin bir tarihi gibiydi.” diyor.

8 genel yayın yönetmeninin ifadeleriyle, meslek ve yakın tarih üzerine önemli bilgiler ortaya koyan inceleme kitabı, iletişim fakülteleri öğrencileri için mükemmel bir kaynak olacak.

Etki gücü en yüksek görülen gazetelerin genel yayın yönetmenliği görevini yapmış ve yapmakta olan gazeteciler;

Metin Yılmaz, Rahmi Turan, İsmail Küçükkaya, Mehmet Y. Yılmaz, Fatih Altaylı, Ertuğrul Özkök, Aykut Küçükkaya ve İbrahim Karagül ile yapılan röportajlar tarihe not düşecek nitelikte... (DER Yayınları)

GÜNÜN SÖZÜ


Hiçbir iktidar insanları umutsuzluğa düşürme makinesi olmamalıdır!