Bitmek tükenmek bilmeyen “28 Şubat Davası”na yarın Ankara’da devam edilecek.

Dava 2012 yılından bu yana 13 yıldır devam ediyor, emekli general ve amiraller “Başbakan Erbakan’a darbe yaptıkları” iddiasıyla yargılanıyor.

Başlangıçta yargılananlar 103 kişiydi. Bunlardan bazıları 13 yıl içinde hayatlarını kaybetti, bazıları beraat etti, bazıları hastalık nedeniyle dava dışında bırakıldı.

Şimdi 9 emekli general, 2 emekli amiral, 1 emekli albay ve 1 sivil, toplam 13 sanık kaldı. Suçları: 28 Şubat 1997’de darbe düzenlemek!

Peki, gerçekten böyle bir eylem var mı?

Defalarca askerî darbeye maruz kalan Süleyman Demirel o dönemde Cumhurbaşkanı idi. 28 Subat’ta darbe yapıldığı iddialarını tebessümle karşılayarak:

“Siz darbe nedir görmemişsiniz” demiş ve şöyle devam etmişti:

- “Başbakan yerinde duruyor mu? Duruyor!

- Meclis yerinde mi? Yerinde!

- Hükümet çalışıyor mu? Çalışıyor!

- Bakanlar görevlerini yapıyorlar mı? Yapıyor!

- O halde bu nasıl darbe oluyor? Böyle darbe mi olur?”

★★★

Darbe yapıldığı iddia edilen Erbakan Hükümeti’nin Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü olan Namık Kemal Zeybek mahkemede tanık olarak dinlendiğinde şunları söyledi:

“28 Şubat kesinlikle klasik ya da post modern bir darbe olarak tanımlanamaz. Askerlerin baskıyla ya da zorla hükümeti devirmesi söz konusu değildir!”

Şu gerçeğin altını çizmek lâzım: Bütün 28 Şubat Davası sürecinde, o zamanki Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller dahil, mahkemeye gelip tanıklık yapan Refahyol Koalisyon Hükümeti’nin hiçbir bakanı askerlerden şikâyetçi olmadı.

Sanıkların avukatları ve siyasi gözlemciler “28 Şubat Davası siyasi bir kumpas davasıdır. Tarih bunu yazacaktır” diyor.

★★★

28 Şubat Soruşturması’nı başlatan ve iddianameyi hazırlayan o dönemin savcısı Mustafa Bilgili’nin “FETÖ Örgütü üyesi” olduğu sonraki yıllarda ortaya çıktı.

Bilgili’nin “FETÖ’cü olmak” ve “Kozmik Oda’da devletin gizli kalması gereken bilgilerini aşırmak” suçlarıyla yargılanıp 17 yıl hapis cezası aldığını belirtelim.

★★★

Yarın yargılanmalarına devam edilecek olan ve adalet bekleyen 13 sanık şunlar:

1) E. Oramiral H. Bülent Alpkaya (85 yaşında)

2) E. Orgeneral Orhan Öney (83 yaşında)

3) E. Orgeneral Şükrü Sarıışık (80 yaşında)

4) E. Korgeneral Erdoğan Öznal (87 yaşında)

5) E. Koramiral Altaç Atılgan (82 yaşında)

6) E. Korgeneral Köksal Karabay (79 yaşında)

7) E. Tümgeneral Ersin Yılmaz (83 yaşında)

8) E. Tümgeneral Yücel Özsır (83 yaşında)

9) E. Tümgeneral M. Erdal Şenel (84 yaşında)

10) E. Tuğgeneral Metin Y. Yükselen (82 yaşında)

11) E. Tuğgeneral Refik Zeytinci (80 yaşında)

12) E. Albay İbrahim Selman Yazıcı (80 yaşında)

13) Prof. Dr. H. Kemal Gürüz (78 yaşında)

Türkiye’de hukuk ne halde?

Ülkemizde adalet büyük oranda güven kaybetmiş durumda...

Bu artık herkesin bildiği bir gerçek!

En son olaylara bakalım...

Hakkında somut delil olmayan ve bazı şikâyetler nedeniyle tutuklanan Menajer Ayşe Barım, aylarca hapis yattıktan sonra sağlık sorunları nedeniyle tahliye edildi. Tutuksuz yargılanacaktı ama daha aradan 24 saat geçmeden tekrar tutuklandı!

Konuşmasının bütününe bakılmayıp, birkaç saniyelik bölümde Cumhurbaşkanı’nı tehdit ettiği iddia edilen gazeteci Fatih Altaylı, Silivri’de hapis tutuluyordu. 104 gün sonra ilk duruşması yapıldı ve tutukluluğunun devamına karar verildi. Neden? Kaçma şüphesi varmış!

Yüksek Seçim Kurulu, Özgür Çelik’e CHP İstanbul İl Başkanı olarak mazbata verdi ama mahkeme, tek yetkili YSK’nın kararını yok sayarak “Kayyıma devam” dedi.

Bu tür örnekler o kadar çok ki, saymakla bitmez. İster güvenelim, ister güvenmeyelim, hukukumuz bu işte!

GÜNÜN SÖZÜ

Açığa çıkmayan sır yoktur, sırları ancak ölüler saklayabilir!