Sevgili okurlarım, şimdi sıra Suriye’ye geldi ve önüne gelen herkes sinesindeki yalanları kusmakla meşgul.
Akıl alacak gibi değil...
Maşallah bizim iktidar medyası bu yalanları her gün pişirip karşımıza getiriyor ve bize de izlemek düşüyor.
Kafası yeterince çalışmayan, olup biteni yeterince irdelemesi mümkün olmayan milyonlarca insanımız da bu yalanlara ister istemez kanmak zorunda kalıyor.
Biz bu işin altında ezildik.
Yanılmayı dilerim ama daha da çook ezileceğiz.
İktidar medyası o yüzden yalanlara başvuruyor.
★★★
İlk büyük yalan kampanyası Türkiye’ye yerleşmiş olan Suriyelilerle ilgili!
Bunların sayısı resmi rakamlara göre 3 milyon dolaylarında.
Bunlar kayıtlı olanlar.
Bir de kayıtlı olmayanlar var ki, sadece Suriyelilere baktığımızda bu sayı en az 5 milyon çıkıyor.
Şimdi bizim iktidar medyası sürekli tantana yapıyor:
“Suriyeliler artık kendi vatanlarına dönüşe geçti. Gümrük kapısında kuyruklar oluştu!..”
Ve kamera çekimleri geceli gündüzlü, 24 saat boyunca sürüp gidiyor...
Ellerinde bavulları ve denkleri ile birlikte geçiş için sırada bekleyen sığınmacılar.
★★★
Bizim televizyon kanalları onlara kamera tutuyor...
Hepsi de son derece mutlu! Vatanlarını özlemişler ve o yüzden geri dönüş yapıyorlar!
Özel olarak düzenlenen bu çekimlerde bile en fazla 50-60 kişi var. Hepsi de Türkiye’ye teşekkür ediyor, bazıları da Erdoğan’a övgüler düzüyor!
Ancak iktidar medyasının palavralarına inandığınız takdirde geriye dönüş için toplu göç başlamış durumda!
Tamamen yalan.
Bazıları elbette dönüş yapıyor da, iş o kadar basit değil.
★★★
İçişleri Bakanı birkaç gün önce rakamları açıkladı.
Suriye ile aramızdaki tek geçiş kapısı olan Cilvegözü’nden günde ortalama 1.500 kişi karşı tarafa geçiş yapıyor...
Bu geçişlerin toplamı Esad’ın kaçtığı günden bu yana diyelim ki 15 bin oldu.
Rakam giderek azalıyor.
Şimdi basit bir aritmetik kıyaslaması yapalım.
Varsayalım bu geçişler bir süre sonra en iyi olasılıkla toplam 100 bin oldu. 3 milyon sığınmacı nerede, memleketine geri dönüş yapan 100 bin kişi nerede!
Devede kulak!
★★★
İktidar medyası, özellikle de televizyonları ve gazeteleri hepimize yalan söylüyor.
O insanların pek çoğu memleketlerinde, yoklukları sırasında neler olup bittiğini merak ediyor.
Evleri, tarlaları duruyor mu yoksa başkalarının eline mi geçmiş...
Yeni bir iş olanağı bulmak mümkün mü...
Yani pek çoğu yeni bir Türkiye macerası yaşamaya mahkûm...
Sonuç henüz belli değil.
Ama iktidar medyasının iddia ettiği gibi ortalıkta toplu göç falan yok.
★★★
Sevgili okurlarım, iktidar medyasının bir yalanına daha geçtiğimiz cumartesi akşamı tanık olduk.
Evde CNN-Türk kanalını izliyorum. Tayyipgiller iktidarının seslerinden biri!
Görüntülü bir haberi uzun uzun veriyor:
“Şam’da Esad rejiminin bir toplu mezarı bulundu!”
Peki ne işe yarayacakmış orası? Esad’a karşı çıkan muhalifler oraya gömülecekmiş.
Görüntülerde gerçekten de kazılmış büyük mezar çukurları var. İnsanı ürperten görüntüler.
★★★
Fakat gerçek bir süre sonra havadan dronla yapılan çekimlerde ortaya çıkıyor. Orası Şam’ın en büyük mezarlığı...
Yolları açılmış, zaten alanda yüzlerce dolu mezar var.
Mezarlıkta yolları birleştiren göbekler yapılmış.
★★★
Esad şudur budur, seversiniz ya da sevmezsiniz. Orası herkesin kendi bileceği iştir.
Ama sen kentin göbeğinde kullanılan ya da çukurları kullanılmak üzere açılan yüzlerce mezarı yayın konusu yapacaksın...
Esad’ın hazırlattığı toplu mezarlar!..
Rejime karşı çıkan muhalifler işte buraya gömülecekti palavrası.
★★★
Böylesine Suriye yalanları bizim medyada birbiri ardına piyasaya sürüldükçe kafalar bulanıyor ve başka sorular gündeme geliyor:
Pislik ve sefalet görüntüleriyle dolu olan Şam’daki Sednaya Cezaevi olayının içyüzü acaba ne idi?
Aradan günler geçti, cesetler ortaya çıkmadı. Üstelik bizim AFAD’ı cesetler aransın diye dün Şam’a gönderdiler. İktidarın bir Suriye yalanı daha mı?