Suriye yandı, yıkıldı, acılara gömüldü. Bunun baş sorumlusu Suriye halkının kendisidir. Dinlerin, mezheplerin, etnik kimliklerin kanun ve kurallarını arkaya iterek; öne hukuku-eşitliği-özgürlüğü geçirip  demokratik, laik, tam bağımsız, çağdaş, çalışkan “ulus” olamadılar.

Kini büyüttüler.

İntikamı beslediler.

Bölündüler.

★★★

Birlik beraberlik içinde yaşamak yerine kirli işleri yapan milis güçlere ayrıldılar; öldürerek, yakarak, yıkarak birbirleriyle vuruştular.

Vatanları bölündü.

Ülkeyi savunmadılar.

Mülteci oldular.

Dış oyuna geldiler.

★★★

15 gün öncesine kadar “Devletin baş düşmanı” ilan edilmiş olan HTŞ, bugün Suriye Devleti’nin başına geçti.

Geçti mi?

Geçirildi mi?

Yavaş yavaş ortaya çıkıyor ki; Esad’ın ve ordusunun hiç direnmeden sadece 12 gün içinde ülkenin bir bölümünü HTŞ’ ye, diğer bölümünü YPG’ ye, öteki bölümünü de SMO’ya bırakıp kaçması; “ABD- Rusya yapımı” bir sonuçtur.

★★★

Suriye halkı, şimdi Şam’da, Halep’te  50-60 yıldır devletin kurucu büyüğü sayıp saygı duyduğu Esad’ın babasının heykelini yıkıp yere indirerek betondan kafasına plastik terlikleriyle vuruyor ve oğlu Esad’ı da “o bir kan emiciydi” diye yuhalayarak, lanet okuyarak seviniyor.

Önce başına taç!

Sonra terliğe tokaç!

ABD-Rusya yapımı.

★★★

Haftasında; Rusya, hemen HTŞ ile masaya oturdu. Suriye’deki askeri üsleri ve limanlarını sağlama almak için gizli görüşmelere başladı. Gerekirse Esad’ı HTŞ’ ye verip, üslerini garanti etmeyi gizli görüşme masasına taşıdı.

ABD ise çok memnun.

Plan hedefi tuttu.

Suriye 3’e bölündü.

İngiliz diplomatlar da Pazartesi günü Şam’a gelip HTŞ lideri Muhammed Colani ile “birlikte ne yapabiliriz” gündemli görüşme yaptılar.

★★★

ABD’nin yeniden seçilen Başkanı Trump ise bir ağzıyla; “Esad devrildi. Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde olacak. Erdoğan benim çok iyi anlaştığım çok akıllı ve çetin biri, büyük askeri gücü var” diyor, aynı Trump, aynı ağzıyla da Suriye’nin üçe bölünmüş toprak parçasından birini elinde tutan SDG (PYD) genel komutanı kod adı “Mazlum Kobani” Ferhat Abdi Şahin’i 20 Ocak’ta Washington’da yapılacak kendi resmi yemin törenine bizzat telefon ederek davet ediyor.

★★★

Trump’a bak!

Hem Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ve hem de Türkiye’nin yargılamak için karar çıkartıp kırmızı bültenle aradığı SDG komutanı Mazlum Kobani’yi; “çok iyi anlaştığı” liderler olarak gördüğünü açıkladı.

Nasıl olacak?

★★★

Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 3 gün önce “Bölgeyi YPG/PYD/SDG teröründen temizlemeyi stratejik hedef ilan ettik” demişti. Savunma Bakanı Yaşar Güler de; “DEAŞ’ı temizlemek için ABD’ye 3 tugay teklif ettik, kabul etmediler” açıklaması yapmıştı.

Trump’a sormalı:

Oyunun kurgusu nedir?

★★★

Belli ki:

Trump’ın bildiği, güvendiği, inandığı bir kurgulanmış oyun var: Hem Türkiye’yi ve hem de Türkiye’nin Suriye’den temizlenmesini istediği SDG/PYD’yi ABD’nin “bölgesel ortağı” görebiliyor.

★★★

“Bölgesel ortak” eski çürük havuç. Yeniden servise kondu. Arşivlere giren bulup okuyabilir. ABD’nin ünlü Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, soğuk savaş yıllarında Türkiye’ye “ağabey olun Ortadoğu’yu yönetin, biz iki ülke ABD ile Türkiye bölgesel güç oluruz, siz savaşmadan Türkiye topraklarını büyütebilirsiniz” teklifi yapmıştı.

★★★

Bu teklif sonra “1 koy-3 al” diye yenilendi. O yıllarda Türkiye’yi yönetenler bu tuzağa düşmedi. Bugün Suriye kanlı gömleğini yıkayıp temizleyecek bir deterjan aranıyor. Suriye’yi 3’e bölenler şimdi Türkiye’ye “kanlı gömleğe deterjan ol, bölge seninle benimdir” teklifi getiriyorlar.

Giden gıda! Dönen mal!

Son dönemde yeni işadamı yaratmak ve yeni partili zenginler tabakasına sahip olmak için hesapsız kitapsız ihale dağıtmalar, vergi kolaylıkları, vergi afları, devlet bankalarından ucuz faizli ve çoğunlukla batırılıp buharlaştırılan dolar kredileri, orman alanı tahsisleri yapıldı. İlginç bir sonuç aldık: Çoğunluğu Avrupa’ya giden her gıda ürünü; taze-sebze meyve, kuru gıda; zehir taşıyor, aşırı ilaç yüklü, sağlığa zararlıdır diye geri dönüyor. Yeni işadamları ile zenginleri ayakta tutan devlet payandası; “Giren gıda-Dönen mal” sonucunu getirdi. İçerde de dikkatli insanlar yediklerinden şüpheye düşer oldular.