Yağmur gibi tepki yağıyor!
Hiç böylesini görmemiştim...
İnsanlarımız çok kızgın, burunlarından soluyor gibi...
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye Ata’ya bağlılıklarını bildiren yeni mezun teğmenlerin “Ordudan ayırma cezası verilmesi istemiyle” Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi kamuoyunda öfke yarattı!
★★★
Haksızlığa uğrayan teğmenler konusunda beni telefonla arayanlardan biri, büyük bir yurtsever olarak tanıdığım Emekli Albay Tahsin Ataizi idi... Telefonda konuşurken sesi titriyordu. Ağlamamak için kendisini güç tuttuğunu anlıyordum...
“Emekliyim ama emeklemiyorum ve inan ki, çıldırmak üzereyim… Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ demek ne zamandan beri suç oldu üstadım?” diye sordu. Sesim boğazımda düğümlendi, cevap veremedim.
Ülkemizde böyle bir suç ilk defa icat edildi ne yazık ki...
Milletin sevgiyle bağrına bastığı bu teğmenler aslında ülkeyi yönetenler tarafından da takdir edilmesi gerekirdi. Fakat bu olmadı. Cezalandırma yolunu seçtiler.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen dönem birincisi Teğmen Ebru Eroğlu ile Teğmen İzzet Talip Akarsu’ya “Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma istemiyle” Disiplin Kurulu’na sevk edildiklerine ilişkin tebligat gitti.
Son kararı 25 Kasım’da Yüksek Disiplin Kurulu verecek.
Dilerim aklıselim (sağduyu) galip gelir.
★★★
“Tepki yağıyor” demiştim... Bunlardan birkaç örnek vermek istiyorum. Şöyle diyorlar:
“Ayıptır, yazıktır, günahtır!”
“Bu karar, tüm Atatürkçü gençliğin yüreğinde derin bir yara açacaktır!”
“Yurtsever teğmenlere reva görülen bu hukuksuz, zulmedici davranıştan utanıyoruz!”
“Toplumun moral gücüne, maneviyatına indirilen bir darbedir bu!”
“Türk ulusunun Atatürk sevgisine karşı böyle tahripkâr davranmanın zararı büyük olacak!”
★★★
Gerçekten insanların yüreklerinde öfke kıvılcımları yaratmanın kime ne faydası var?
Devlet kademelerinde böyle bir kararın yaratacağı zararları düşünen kimse yok mu?
Mesela Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler...
Daha önce Genelkurmay Başkanlığı yapmış emekli bir orgeneral...
Bakan Bey’in, teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demelerinin suç olmadığını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve teğmenlere karşı tepkiyi tetikleyen Devlet Bahçeli’ye anlatması ve onları ikna etmesi gerekirdi...
Fakat o bunun tam tersini yaptı, “Disiplin her şeyden önce gelir” diyerek teğmenlere sahip çıkmadı.
Kim bilir? Belki de makamını kaybetme endişesiyle yaptı bunu... Bir generalin, istikbal vaat eden yurtsever gençlere karşı şefkatli olması gerekirdi, diye düşünüyorum.
Teğmenler “Biz Erdoğan’ın askerleriyiz” deseler ne olurdu?
Kara Harp Okulu Mezuniyet Töreni, sonrasında kılıç çekerek “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atıkları için Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen dönem birincisi Teğmen Ebru Eroğlu ve Teğmen İzzet Talip Akarsu aslında hiçbir suç işlemiş değil...
Onlar ve diğer tüm yeni mezun teğmenler, sadece milli duygularını ve Atatürk’e bağlılıklarını dile getirdiler...
Fakat “Türkçü ve Atatürkçü” olduğunu söyleyen MHP Genel Başkanı ve iktidar ortağı Devlet Bahçeli’nin teğmenler aleyhindeki sert sözlerinden sonra olay tersine döndü, teğmenler disiplinsizlikle ve “Darbe teşvikçisi olmakla” suçlandı, haklarında soruşturma başlatıldı!
Bir okurum, gönderdiği mektupta: “Teğmenler Mustafa Kemal’in askerleriz’ yerine ‘Erdoğan’ın askerleriyiz’ diye slogan atsalardı yine ordudan atılmaları için disipline sevk edilecekler miydi?” diye sordu.
Gerçekten ilginç bir soru.
Buna teğmenleri disiplinsizlikle suçlayan eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral ve şimdiki Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler’in cevap vermesini bekliyorum! Olaya “Disiplinsizlik” diyebilecek miydi?
GÜNÜN SÖZÜ
İktidar sahiplerinin hakkaniyet bilincinin adına “Vicdan” denir!