Sevimsizlik şampiyonu milyarder Başkan Trump, Amerika’nın (Amerikan ekonomisi diye okuyun) son 20 yılda sürekli ve artan miktarlarda bütçe ve özellikle dış ticaret açığı vermesi yüzünden “kötü duruma” düştüğü kanaatinde. Bu hale düşülmesine de ABD’ye çok mal satan ama ABD’den yeteri kadar mal almayan ülkeler sebep olmuştur diyor. Gümrük vergilerini artırarak dış ticareti dengeye getirmeye çalışıyor. Eş zamanlı olarak ABD’nin bütçe açığını da daraltmak istiyor. Bu konuda kendisine, dünyanın en zengin adamı sanayici Elon Musk yardımcı oluyor. Bu yardımcılığı da ona çok pahalıya mal oluyor. Trump, Elon Musk eliyle “devleti küçülten” bir yapısal reform hareketi başlattı. Devlet küçültülmeye başlanınca, kamu kesimi emekçilerinin bir kısmı işsiz kaldı. Onlar da sokaklara döküldü. Şunu bilelim ki; herhangi bir ciddi siyasi veya iktisadi reform (orta ve uzun vadede, ülkeye ve ulusa çok yarar sağlayacak olsa da) kısa vadede mutlaka birçok masumun canını acıtır. Burada önemli olan kaş yapayım derken göz çıkarmamak ve yapılan hayrın ürkütülen kurbağaya değmesidir.

AMERİKA VE AMERİKAN DOLARI

Amerika kadar kalabalık (340 milyon) olup da kişi başına yıllık milli geliri (GSYH) bu kadar yüksek olan (83.000 dolar) başka bir ülke yok. Amerikalılar, dünya nüfusunun sadece %4.2’sini oluştururken dünya GSYH’nin %27’sini yaratıyor. (Verdiğim sayıları mutlak büyüklük değil, mertebe olarak okuyun. İktisatta, fizikte olduğu gibi hassas ölçüm yapılamaz. Çünkü, gerek ölçülen şeyin mesela GSYH’nin, gerekse ölçü ve kıyas birimi olarak kullanılan şeyin (doların) değeri, tanımına ve zamana göre farklılık arz eder.) ABD, 150 yıldır dünyanın en büyük ülkesidir. Bu büyük ülkenin taşıyıcı kolonlarından birincisi, silahlı kuvvetleriyse diğeri de küresel rezerv para birimi olan ABD Doları’dır. Bu sütunlar, aynı zamanda ABD’nin kazaya uğrama riski en yüksek iki niteliğidir. Buralardan darbe alırsa koca ABD sarsılır. Üstelik böyle bir ihtimal de vardır. Bu ihtimali Çin’in mucizevi yükselişi mümkün kılmıştır. Yorumum: Trump, zayıf bir anında ABD’nin “mali ve askeri” alanlarda, iradesi dışında bir “düzensiz düzeltme” (disorderly correction) ile karşılaşmasından korkmaktadır. Bu sebeple, ülke içinde ve dışında sorunlar yaratma pahasına kendi eliyle bir “düzenli düzeltme” (orderly correction) yapmak istemektedir.

DOLAR DEĞER KAYBEDECEK, AVRUPA ORDU KURACAK

Eğer Trump, dünya çapında bir ekonomik buhrana sebep olmadan (böyle bir ihtimal var) isteklerini gerçekleştirebilirse, Euro ve Yuan değerlenecektir. Bu, Türkiye’nin AB’ye ve Çin’e mal satma kabiliyetini artıracaktır. Ülke olarak dış borcumuzun çoğu dolarladır. Dolar düşeceği için borcumuz reel olarak azalacaktır. Merkez Bankası’nda ve halkın elinde epey altın stoku var. Altının fiyatı arttığı ve artacağı için milli servetimizin dolar değeri yükselmiştir. Dolarla borçlu bir ülke olarak kâra geçmiş durumdayız. Küresel durgunluk oluşacağından petrol fiyatları gerileyecektir. Bu da lehimizedir. Trump, Avrupa artık kendini savunsun, biz NATO üyesiyiz ama AB’nin ordusu değiliz diyor. AB Konseyi mesajı almıştır. AB’nin azalan nüfusuna rağmen, Avrupa Silahlı Kuvvetleri büyüyecektir. Bu süreçte Türkiye’yi mutlak yanında görmek isteyecektir. Bu da AB ile ilişkilerimizi iyileştirmede elimizi güçlendirecektir. An şart ki; mezhepsel duygusallıktan kurtulup, Hamas’ın dış politikamızı belirlemesine son verme iradesi gösterebilirsek. Çünkü bu babda ciddi endişelerim var.

SON SÖZ: Niyet, yolu belirler.