DÜNYA AKSİYONU SEVİYOR
Dünya genelinde en çok izlenen filmler listesine baktığımızda Avatar'ı birinci sırada görüyoruz. Onu, Titanic, Star Wars: Episode VII - The Force Awakens, Jurassic World, Marvel's The Avengers, Furious 7, Avengers: Age of Ultron, Harry Potter and the Deathly Hallows, Part 2, Star Wars: The Last Jedi ve Frozen takip ediyor. Dünya çapında en çok izlenen filmler listesine fantastik ve macera filmlerinin damga vurduğunu görüyoruz.
AMERİKAN FİLM PİYASASI YORULDU
Sözcü.com.tr, son 15 yılda Türk izleyicisinin neden ağırlıklı olarak komedi filmlerine gittiğini araştırdı ve uzmanlara bu soruyu iletti. Kadıköy Sineması'nın işletmecisi Funda Kocadağ, insanların problemlerden kaçmak için komedi filmlerine yöneldiğini belirterek, ekliyor: "Bir başka sebep de, Amerikan film piyasasının yorulmuşluğuna bağlıyorum. Çok iyi filmlerin çıkmaması da neden. 'Bari gidelim iki saat kafa boşaltalım' diyebiliyor izleyici. Ama onun dışında, bağımsız sinemaya da artan bir ilgi alaka var. Çünkü, hepsinin doğru bir mesajı var. Düşündüren filmler."
Şule Öncü
Burak Göral"Çeşitli nedenler yüzünden buhran içinde olan ülkelerin toplumlarının kendilerine bir ‘kaçış sineması’ yarattıkları daha önce de görülmüştür ki bunun en verimli örneği Hollywood’da yaşanmış olup, sektöre Steven Spielberg, George Lucas gibi yeteneklerin çıkışını sağlamıştı. Bu kadarla da değil; ABD’de felaket filmleri furyası, ya da belirli temalara odaklanmış aksiyon furyaları da zaman zaman baş göstermiş ve insanlar kitleler halinde moral bulmak için kendilerini sinema salonlarına atmışlardı. 1950’lerin İtalyan gişe sinemasında da benzer bir durum yaşanmıştı. Savaştan sonraki buhrandan sıyrılmaya çalışan İtalyanlar –kuşkusuz yaratıcı yönetmenlerin dışında kalan gişe yönetmenlerinin son derece hafif komedileriyle adeta terapi olmuşlardı. Benzer bir durum İtalya’da 70’lerde de yaşanmış, ekonomik nedenler erotik komedilerin ortalığı sarmasına yol açmıştı. Bizde de oldu zamanında; çizgi roman uyarlamaları furyası mesela ya da evlerde giderek yayılan video kaset kiralama döneminin de etkisiyle yaşanan erotik film furyası, sonrasında gelen türkücü (arabesk) filmleri furyası... Ülkemizde özellikle de 7-8 yıldır yaşanan sosyo-ekonomik buhranlar, sinemalarımızda da yeni bir kaçış furyasının iyice belirginleşmesine neden oldu. Türk sinema seyircisi çok acil ve katıksız bir mizah eşliğinde gülmek istiyordu, çünkü mutsuzdu. Türk insanı çok fazla sorunlarla cebelleşiyor gün içinde. Tahammüller azalmış, herkes gergin... Sektör bir süre 'Recep İvedik' etkisiyle kalıcı olmasa da günü kurtaracak komedilere büyük bir alan açtı. Televizyonların RTÜK denetimi komedi dizilerin alanını iyice kısıtlıyordu. AB seyircisi tiyatro sahnelerindeki nitelikli komedi oyunlarına kaçarken, sinemayı tercih eden kitle bu ihtiyaçlarını filmlerden talep etti. Komedi sineması hem kağıt üstünde zordur hem de başroldeki komedyenin gücüne çok bağımlıdır. Bir süre adeta akla gelen her parlak fikirle bir sürü irili ufaklı komedi filmi üretildi. Bu filmlerin şahikaları olan 'Recep İvedik' veya 'Düğün Dernek'lerin benzerleri denendi. Nitelik olarak zayıf olanların çoğu battı bu filmlerin. Ama neyse ki son 6 aylık gelişmelere bakarak bu tür filmlerde artık belli bir niteliğe varıldığını düşünmeye başlayabiliriz. Şahan Gökbakar’ın yeni bir 'Recep İvedik' yaratma gayretiyle ortaya sürdüğü kabalık ve ayrımcılıktan mizah çıkarmaya çalışan 'Kayhan'ın gişede batması; 'Aile Arasında', 'Arif v 216', 'Ailecek Şaşkınız' ve 'Düğüm Salonu' gibi nitelikli komedilerin üst üste vizyona çıkması iyi okunmalı. Belli ki artık daha iyi yazılmış hikayeler, iyi prodüksiyonlar ve iyi oyuncu kadrolarının bir araya gelmesi gerekiyor. Yalapşap yazılmış/yapılmış komedilerin devri yavaş yavaş kapanıyor.