Sayın Tekin, 10 yıl MEB Müsteşarlığı’nda yaptığı hazırlıkları, Bakan olunca bir bir TBMM’den geçirip uygulamaya koyuyor. Acı olan da, TBMM kürsüsünden, büyük bir cesaretle tarikat ve cemaatleri sivil toplum örgütleri olarak yüksek sesle dile getiriyor. O günlerde bu konu, muhalefet tarafından birkaç gün gündemde kaldı. Ülke ekonomisinin içine düştüğü durum dolayısıyla, halkın büyük çoğunluğunun açlık sınırına geldiği ortamda, bu konu gündemden düşmüş gibi…

Türkiye’nin şu anda, gelecekte var olma veya olmama gibi iki can alıcı gerçeği var…

LAİK EĞİTİM ve SIĞINMACILAR…

Ülkeyi şu anda “Laik Demokratik Sosyal Hukuk” devleti adına yemin etmiş bir iktidar yönetiyor gibi görünmesine rağmen, Cumhuriyet’le hesaplaşma uğraşı içindeler.

Orta Doğu’nun parlayan yıldızı, tek örnek laik ülkesini, TBMM’den geçen adına müfredat dedikleri dinci bir sisteme esir etme gayreti içindeler.

ÇEDES adı verdikleri eğitim sistemi ile giderek Orta Doğu’ya doğru savrulacağız.

Hedeflenen eğitim sistemi ile gidilecek yer, uygar dünyadan uzaklaşıp, aşağıda örnekleri verilen ülkelere doğru gidişten başka bir yer değildir.

Aşağıdaki ülkelerin halkı Arapça konuşur ve resmi dilleri Arapçadır.

  • Bahreyn
  • Birleşik Arap Emirlikleri
  • Cezayir
  • Cibuti
  • Çad
  • Etiyopya
  • Fas
  • Filistin
  • Irak
  • Katar
  • Komorlar
  • Kuveyt
  • Libya
  • Lübnan
  • Mısır
  • Moritanya
  • Batı Sahra
  • Suudi Arabistan
  • Somali
  • Sudan
  • Suriye
  • Tunus
  • Umman
  • Ürdün
  • Yemen

Bu 25 devletin hiçbirinde demokrasi ve insan hakları yok. Bu devletlerin hepsi kadınlar için açık ya da yarı açık cezaevi konumunda.

Hiçbirinde yönetim laik değil,

Dünya piyasalarına sürdükleri bir tek marka yok,

Hemen hepsi şeriat ile yönetilir,

Laiklik olmayınca çağdaş eğitim de yok,

Sporda, sanatta, bilimde yoklar,

Hiçbirinde serbest muhalefet yok,

Hiçbirinde özgür basın yok,

Medeni dünyanın bunlardan öğreneceği hiçbir şey yok.

57 İslam ülkesinde üniversite sayısı 500'ü geçmezken (ki çoğunun dünya gerçeklerinden haberi yok. Oysa, ABD'de 5700'ün üzerinde araştırma yapan üniversite var.)

Hemen hemen hepsinde, kan, gözyaşı, iç çatışma ya da savaş var:

Halkı Müslüman ve Arapça konuşan Yemen halkı, Müslüman ve Arapça konuşan Arabistan, Mısır, Ürdün tarafından yıllardır acımasızca bombalanmakta, milyonlarca Yemenli açlığın ve koleranın pençesinde inim inim inliyor!

Hepsi de Türk'ten nefret eder.

Türk halkı emperyalist BOP projesi gereği, Araplaştırılmak mı isteniyor?

Zaman daralıyor, yeni eğitim dönemine çok fazla bir zaman kalmadı. Ulusça, demokratik haklarımızı “Laik Eğitim” için meydanlarda dile getirmeliyiz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar, “Laik Demokratik Sosyal Hukuk” devleti olarak, özgür yaşamını sürdürebilmesi için, tüm siyasi partiler içindeki demokrasiye gönül vermiş yurttaşlara sesleniyorum. Bu ülke hepimizin. Artık gün, birlik ve beraberlik günü.

“Aydınlık İçin Elele”

“Demokrasi ve Özgürlük”...

SON SÖZ: Uzay mühendisliği, uçak mühendisliği, mekatronik mühendisliği alanlarında eğitim veren, Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörlüğü’ne, Arap Dili ve Arap Dili Edebiyatı Profesörü Rahmi Er atandı.