Okurlarım bilir.

Benim sütunlarımı zaman zaman vatandaşın mektubuna ayırırım.

Biz ne kadar yazarsak, ne yazarsak yazalım, vatandaşın bizzat kaleme aldığı mektup kadar etkili ve gerçekçi olamayız.

Toplumun aynasıdır vatandaş.

İşte yine  Adana’dan vatandaş mektubu.

Bakmayın, “mektup” dediğimize, artık bu devirde metktup mu kaldı, tahmin edebileceğiniz gibi vatandaş artık mail gönderiyor ama mail de olsa, onun özüne bakmalı.

Özü mektup.

Bu yüzden mektup dememiz de yanlış olmaz.

İşte, on binlerce Adanalının hislerine tercüman olan , adı bende saklı okurumun mektubu.

İsmini vermeyeyim ama okurumun, eski bir üniversite hocası olduğunu söyleyeyim.

Biyoloji ve botanikle yakından ilgili bir uzman olduğunu hatırlatarak, bana yazdıklarını özetliyorum.

“Mehmet bey,  sizi yıllardır izliyorum.

Yazılarınızda Adana’nın sorunlarını dile getiriyorsunuz.

Ben de Adana’da gördüğüm bazı aksaklıkları söylemek istiyorum.

Gerçi ben bunları 153’ü arayıp defalarca söyledim ama sonuç alamadım hiç.

Oysa çözülemeyecek sorunlar da değildi.

Bakın size de söyleyeyim, bana hak vereceksiniz:

Mesela, İbo Osman Caddesi ile Kıyı Boyu Caddesinin birleştiği kırmızı ışıkta bir oto lastikçinin tüm eski lastikleri kırmızı ışığın altında istiflenmişti, bu istif belediyenizin izni ile mi yapılıyor? Benzer durum Barış Manço Bulvarında da da var. Eski lastikler belediye izni ile mi kaldırımlarda, yol kenarlarında duruyor? Gerçi bu hem sağlık, hem de estetik açıdan sakıncalı diye bilinir ama gene de öğrenmek için soruyorum!..

Şehitler Bulvarı ve Barış Manço Bulvarlarında yol kenarları ve kaldırımlar çok pis, her taraf sigara izmariti, naylon poşet, pet şişe, kağıt, karton ve köpük artıkları ve bunlar rüzgarla her yana dağılıyor. Ayrıca her esnaf yol kenarlarını dubalarla, göstermelik beton saksılarla (içindeki bitkiler tamamen bakımsız), kaldırımları ise envai çeşit malzeme ile kapatıyorlar. Bu görüntüler şehre hiç yakışmıyor, ayrıca da çok sağlıksız bir ortam oluşturuyorlar…

Bir de ağaç budama adıyla katletmeler var, ben bizzat Başkan bey’e söyledim ama o, yeni park bahçe müdüründen memnun olduğunu söylemişti. Oysa ben bu konuda uzmanım ve yanlış budamalar ne yazık ki sürüyor…

Diğer yandan, neden bulvarlarda, ana caddelerde meşrubat buzdolapları kaldırımlarda, dükkanların  dışında, akşama kadar güneşin altında duruyor. Bu durum hem sağlık, hem de yayalar için sıkıntılı oluyor, hatta kibarca bile sorsanız bazı satıcıların çok ters tepkisi olabiliyor!..

Mehmet Bey, bunlar sadece birkaç küçük örnek.

Aslında sorunlar çok daha fazla.

Adana’nın her tarafı sorun dolu.

Çarşı-Pazar, yollar, caddeler, kaldırımlar…

Adana hala “Büyük köy” görünümünde… Bu durumu görünce çok üzülüyorum.

Halbuki Adana çok güzel bir şehir.

Ama ne yazık ki zabıta denetimleri çok yetersiz.

Şehircilik açısından çok eksiler var.

Her taraf seyyar satıcı ve işgalle dolu…

Bu durum ne Adana’ya ne de Adana’yı yönetenlere hiç yakışmıyor.

Lütfen bunu defalarca dile getirmekten vaz geçmeyin.

Belki bir gün onlar da insafa gelip gereğini yapmaya başlarlar…”

İşte Adanalı bir vatandaşın mektubu  böyle.

Ne dersiniz?

Vatandaş haksız mı?

Sorduğu gibi, Adana hala büyük köy mü?..