Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile yaptığı görüşmeden sonra yurda dönerken “Washington’da memnun ayrılıyoruz. Atılan çamurlarla kirletilemeyecek kadar güzel bir ziyaretti. Tek görüşmede her meseleyi halletmek tabii ki, mümkün değil” dedi.
Ancak... Yapılan açıklamalara bakınca, veren tarafın hep biz olduğumuzu görüyoruz.
ABD’den satın alacağımız 225 Boeing uçağına 44 milyar dolar ödeyeceğiz. Ayrıca yine ABD’den alacağımız doğalgaza da 43 milyar dolar ödeme yapacağız.
Muazzam rakamlar bunlar.
Böyle harcamalara bütçemiz müsait mi? Değil! Peki, ne olacak? Tabii ki, yeni kredilerle “borç stokumuz” daha da büyüyecek! Biriken borçları miras (!) olarak torunlarımıza bırakacağız!
★★★
Trump istedi diye, 54 yıl önce kapattığımız (Türkiye düşmanı papazlar yetiştiren) Heybeliada Ruhban Okulu’nu da açacağız.
Bunların karşılığında ne kazanacağız? Amerika’nın düşman ülkelerle birlikte düşman gördüğü Türkiye’ye de uyguladığı “CAATSA yaptırımları” kaldırılacak mı? Hayır! Sadece kaldırılması için iyi niyet oluşmuş! İyi niyetlerini sevsinler!
Peki, ordumuzun ihtiyacı olan F-16 ve F-35 savaş uçaklarını alabilecek miyiz? Hayır! Büyük paralarla Boeing yolcu uçaklarını alacağız ama savaş uçaklarının satışı konusu belli değil. Bunu düşüneceklermiş!
★★★
Patavatsızlıkta bir sakınca görmeyen Başkan Trump’ın “Erdoğan’ın şu anda yapacağı en iyi iş Rusya’dan petrol ve doğalgaz almaması olacak. Erdoğan ben istersem bunu yapar” demesi toplantıya damgasını vurdu.
Erdoğan gerçekten bunu yapar mı?
Rusya’dan aldığımız doğalgaz ve petrolün Türkiye açısından “Hayatî önemi” var. Trump bunu nasıl ister?
Türkiye’de kullanılan elektriğin önemli bir bölümü Rusya’dan gelen doğalgazla üretiliyor. Ayrıca Türk halkı kış aylarından ısınmak için yakıt ihtiyacını doğalgazla karşılıyor.
Rusya’dan doğalgaz almamak, halkımızın kış aylarında soğuktan donması, sanayimizin de enerji krizine girmesi demek olacak!
Kendilerinden başka kimseyi düşünmeyen egoist Trump çok şey istiyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Trump istedi diye” böyle bir şey yapar mı?
Erdoğan, Trump ne kadar isterse istesin, böyle şeyler yapmaz diye düşünüyorum. Bekleyelim, göreceğiz!
★★★
Erdoğan-Trump zirvesinde, “Şaka” olarak kabul ettiğimiz bazı şeyler de oldu. Bunları Başkan Trump’ın densizliğine verdik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret eden Trump “Hileli seçimleri en iyi o bilir” dedi. Niye böyle söyledi, ne demek istedi anlaşılmadı!
Trump, Erdoğan’a refakat eden Türk heyeti de işaret ederek “Hepsini tanıyorum. Herkesten daha iyi tanıyorum. Çok zekiler, keşke bu kadar zeki olmasalardı...” dedi.
Bu sözler ciddi miydi, yoksa bir espri miydi, anlaşılamadı! Trump’ın ifadeleri bizim heyetin hoşuna gitmiş olmalı ki, hepsi gevrek gevrek güldü! Bir Washington zirvesi böyle bitti!
Satılmadık ne kaldı?
Ekonomik çöküş, ülkenin geleceğini karartırken, iktidar hâlâ Kanal İstanbul gibi çılgın bir projeyi inatla sürdürüyor.
Hiçbir faydası olmayan kanalın İstanbul’a vereceği ağır zararları sağır sultan bile duydu ama iktidar yapmakta ısrarlı!
AKP+MHP iktidarı, millete sormadan “Ben ne dersem o olur!” diyor.
Hani ülkenin sahibi milletti? Hani millet ne derse o olurdu?
İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) yaptığı bir anket, her 10 İstanbullunun 7’sinden fazlasının Kanal’ı istemediğini ortaya çıkardı.
İPA’nin yaptığı açıklamaya göre ankete katılanların yüzde 77.2’si Kanal İstanbul projesine karşı olduğunu belirtti.
Kanal bir ihtiyaç nedeniyle değil, tamamen rant hırsıyla yapılmak isteniyor.
Kanal çevresinde inşa edilecek binaların reklamlarının Arap TV’lerinde gösterilerek müşteri aranması bunu doğruluyor!
Şimdi de, otoyolların ve İstanbul Boğazı’ndaki 3 büyük köprü ile, Osmangazi ve Çanakkale köprülerinin satılacağı haberleri dolaşıyor etrafta... Sıra onlara geldi demek ki...
Sormak lâzım: Satılmadık ne kaldı ülkede?
GÜNÜN SÖZÜ
Gençleri mutsuz ve umutsuz olan bir ülkenin geleceği yoktur!
