Siyah lüks makam Mercedesleri, yanıp sönen kırmızı ışıklar saçarak resmi binanın önünde park edince etraftan kapıyı açmak ve selam durmak için koşuşanların verdiği iki yüzlü destek patlağı büyüttü.

Rakam oyunu yapıldı.

Hesaplar sulandırıldı.

Algılar yönetildi.

Patlağın çapı gizlendi.

Ve “Küçüldü yamamız, uçuyor Türkiye” dendi. Açıkça yalan söylendi. Yama küçülmedi, hep büyüdü. “Tek adam. Tek akıl. Tek büyüklenme. Tek seçici. Tek atayıcı. Tek görevden affedici” modelinin gelip dayandığı duvar; yamanın da artık dikiş tutmadığı yer oldu. Yanıp sönen kırmızı ışıklarla resmi binanın önüne gelen makam otomobilinden inene selam duranların (TUİK) açıkladığı Aralık ayı verisine göre yıllık enflasyon (tüketici fiyat endeksi) yüzde 64.27’e geriledi. Oysa ders verdikleri yani akademisyeni oldukları üniversite binalarına “tramvayla- metroyla- belediye otobüsüyle” gidip gelen bağımsız, tarafsız akademisyenlerin kurduğu ENAG’ ın hesabına göre yıllık enflasyon yine üç haneli oldu.

Yüzde 137.

Patlak büyük kaldı.

Yamanın dikişi attı.

★★★

Hayatın olağan akışı içinde; çarşıda, pazarda, markette, manavda fiyatların seyri bize ENAG’ ın ölçtüğü patlağın doğru olduğunu gösteriyor. Bir ülkeyi ve milleti çökertmek istiyorsan 4 yol var derler.

Diniyle oyna.

O ülke çöker.

Eğitimiyle oyna.

O ülke çöker.

Adaletiyle oyna.

O ülke çöker.

Ekonomisiyle oyna.

O ülke çöker.

Koyu siyah makam Mercedeslere binip yanıp sönen kırmızı ışıklar saçarak etrafında selam durmuş adamlar eşliğinde devlet binalarının kapısından girenler; dinle, eğitimle, adaletle, orduyla, meclisle, kurumlarla oynadıktan sonra sonunda ekonomiyle de “kumar oynayarak” ülkeyi “üç haneli yüksek enflasyon belasının” içine attılar.

Çıkamıyorlar.

Patlak büyük.

Yama küçük!

Asgari ücret zamları, arkasından gelen memur ve emekli zamları bu büyük patlağı kapatacak yamalar değil. Halk yaşayarak görüyor.

★★★

Sadece bir yıl önceydi.

Milli yerli para Türk Lirasını, yabancı gayrı milli para Doların korumasına (KKM) alıp; “Türkiye Ekonomisi Modelini” açıklamışlardı. Modelin ana hedefi, bütün patlakları kapatacak, tüm açıklar azalacak; bu modele bütün dünya parmak ısıracak ve hatta Avrupa’nın lider ülkesi Almanya bile Türkiye’yi yönetenlerin yaptığına bakıp kıskançlıktan çatır çatır çatlayacaktı.

Yama hep küçük kaldı.

Hiçbir patlağı örtmedi.

Cari fazla verecektik.

Cari açık büyüdü.

İhracat:

  1. 2 milyar Dolar.


(Yüzde 12.9 arttı)

İthalat:

364.4 milyar Dolar.

(Yüzde 34.3 arttı)

Dış Ticaret Açığı:

110.2 milyar Dolar.

(Yüzde 138 arttı)

★★★

Bu tabloya rağmen yine koyu siyah Mercedeslere binip yanıp sönen kırmızı ışıklar saçarak etrafında selam durmuş adamlar eşliğinde devlet binalarının kapısından girip, sadece yılın ihracat rakamını açıkladılar. İhracattan daha fazla büyüyen ithalattan ve dikişlerin patladığı dış ticaret açığından hiç söz etmediler.

Emekliye:

Yüzde 15.4 zam.

Memura:

Yüzde 16.4 artış.

Yıllık fiyat artışı:

Yüzde 137.

Fiyatlar durmadı, artmaya devam ediyor. Ankara’da fırıncılar ekmeği 5 TL’ye çıkarmak zorunda kaldılar. Aile bütçelerindeki büyük patlağı küçük yamalarla kapatamaya uğraşan yoksul insanların sabah henüz karanlık vakti saat 06.45’de sıraya girdikleri, saat 07.00’a geldiğinden açılan numaratörden sıra aldıkları ve soğukta 2 saat daha kapıların açılmasını bekleyerek saat 09.00’da 10’ar kişilik gruplar halinde içeri alınıp, kişi başına sadece 1 kilo ucuz et alabildikleri Et ve Balık Kurumu mağazaları da dün zam yaptı. 06.45’de kuyruğa girilen Kurum mağazasında en ucuz etin (dana kuşbaşı) kilosu 84 TL’ye çıktı.

Yama küçük.

Patlak büyük!