Bugünlerde herkes 22 yıllık AK Parti iktidarının yarattığı, derin bir ekonomik kriz yaşanan Türkiye’yle bağdaşmayan “AK Partili insan profillerini” konuşuyor.
Eski bir milletvekilinin Maldivler tatili, mevcut bir milletvekilinin Monaco Yat Kulübünde yediği ıstakoz, eski Sancaktepe Belediye Başkanı (Şimdi İstanbul Milletvekili) İsmail Erdem’in 6 bin metrekarelik saray yavrusu makam katı, iktidar belediyelerinin milyonluk çerez ve çiçek faturaları gündemimizin en üst sırasında yer alıyor.
★★★
Bu konular sadece bizim değil, AK Partililerin de gündeminde.
Konuştuğum birçok AK Partili bu haberlerden duyduğu rahatsızlığı saklamıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan da Monaco’da yaşadığı ıstakoz olayından sonra Şebnem Bursalı’nın TBMM Grup salonunda popstar gibi karşılandığını görünce tepkisini saklamamış mesela. Mustafa Varank’ın telefonundan bütün Türkiye’ye yansıyanlara bakılırsa, Bilal Erdoğan, Varank’a aşağıdaki sosyal medya paylaşımını iletmiş ve devamında da “(...u) çıkardılar ama” yazmış
Varank’ın bu mesaja yanıtı ise aşağıdaki Istakoz emojisi oldu:
Varank’ın bu mesaja yanıtı ise aşağıdaki Istakoz emojisi oldu:
Hiç şüpheniz olmasın ki son günlerde AK Partililerin sohbetlerinde ve yazışmalarında yüzlerce benzer diyalog yaşandı. Espriler, eleştiriler, tepkiler gırla gitti. Üstelik hepsi muhalefet mensuplarının eleştirilerinden esprilerinden ve tepkilerinden daha da ağırdı.
★★★
Bir başka örnek Hüseyin Filiz’in torunlarıyla yaptığı Maldivler tatili.
Kıyamet koptu.
Ancak biz hiç şu açıdan bakmadık:
Hüseyin Filiz, hayata eğitim enstitüsü mezunu bir öğretmen olarak atılmış ama 1995’ten itibaren çelik kapı işine girmiş ve çok zengin olmuş.
Şu anda yurt içi ve dışında showroomları var. Traktör ve otomotiv markalarının bayiliklerini yapıyor. İnşaat sektöründe müteahhit. Çankırı Çerkeş’te et hayvancılık ve süt ürünleri tesisi sahibi.
Anlayacağınız, bu ülkede canı istediğinde Maldivler’de tatil yapabilecek kaç insan varsa onların başında gelecek isimlerden biri Hüseyin Filiz.
Kendisi, olay patlak verdikten sonra eleştirilere yanıt verirken “Maldivler’de otel 88 bin liraymış. Külliyen yalan. Türkiye’den daha ucuz. Siz Antalya’daki otellerin fiyatına bakmıyorsunuz herhalde” diyor.
★★★
Bir diğer örnek ise belediyelerdeki makam saltanatları...
2 milyonu bulan çerez faturaları.
Milyonluk börek/baklava ödemeleri.
Salon salomanje makam katları.
Nereye harcandığı anlaşılamayan milyarlık belediye borçları.
Kendisi de Sivas’ın bir köyünden çıkmış olan eski Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, bir futbol sahası büyüklüğündeki makam katını savunurken, kendisini eleştirenlere “gecekondu kafası” demeyi tercih etti.
Nobranlığı görüyor musunuz?
Gelin görün ki her durumda partiyi ve partilileri savunanlar dışında, AK Partililerin önemli bir bölümü de Erdem’in makam katının izahını yapamıyor ve eleştiriyor.
★★★
AK Partili bir kaynağım, bütün bu olayları değerlendirirken şöyle dedi:
“Aslında 22 yıl boyunca iktidarda olan ve zenginleşen insanlar için bunlar anormal durumlar değil. Mesela Şebnem Bursalı’nın son 15 yılı iktidara yakın olmak üzere 30 yıllık bir gazetecidir. Şu anda geçmiş birikimleri ve Milletvekili maaşıyla Monaco’da ıstakoz yiyebilmesi gayet normal.
Hüseyin Filiz Karun kadar zengin biri. Maldivler’de tatil yapabilmesi de o çapta bir zengin için anormal değil.
Sancaktepe’de gördüğünüz makam manzarası ya da belediyelerin kuruyemiş, börek/baklava, çiçek faturaları ise bir ‘AK Partili belediye’ rutini.
Peki şimdi niye sorun oluyor? Çünkü halk yoksullaştı. İnsanların 10 bin lira emekli maaşına talim ettiği, et süt ekmek kuyruklarında saatlerce beklediği bir ortamda AK Partili zenginler yaşadıkları lüksü böyle sergileyince görmezden gelinecek bir durum olmaktan çıkıyor. Haliyle de çok fazla tepki çekiyor.
Bunlar zaten vardı. Ekonomi iyiyken hiçbirinin üzerinde durmadık. Ancak şimdi bu ortamda herkesin gözüne batıyor. “
★★★
AK Partili yeni zenginler, güç sarhoşluğuna kapılmış siyasetçiler şunu unutmasın:
22 yıl boyunca yarattıkları düzende, özellikle de son 5 yılda zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oldu. Bu nedenle onların bütün zenginlikleri ve zenginliklerine bağlı yaşam rutinleri artık yoksulların gözüne batıyor.
Siz siz olun artık hiçbir rutininizi “ne var bunda” diyerek sergilemeyin.
Benden söylemesi!
