Çok dile getirilmeyen bir tehlike... IMF ekonomistleri halka açık olmayan şirketler göz önüne alındığında zombi şirket oranının en yüksek olduğu ülkenin Türkiye olduğunu belirtti. Yani tabelası duran gerçekte batmış olan şirket...

Sürpriz mi? Geçtiğimiz yaz aylarında Türkiye’yi hızlı büyütmek adına ucuz hatta zararına kredi dağıtıldı kamu bankalarınca... Özel bankaları da tehdit ettiler. Ya kredi verirsin ya razı olursun cezaya dediler...



★★★

Kamu bankalarının anormal şekilde kredi dağıtması, sanki kriz yokmuş gibi davranması TL’deki değer kaybının başlıca nedenlerinden biriydi... Sonrasında nasıl durduracaktın dövizi ve faizi? Belli ki işin orası pek düşünülmedi.

Bir değer yoktan var olamayacağına göre... Matbaayı çalıştırıp basıyorsan, paran değer kaybeder. Maliyet enflasyon ve faizlerin üzerine biner...

Aksini iddia edeni, bu sayede ülkenin uçup gideceğini söyleyenleri alalım sahneye anlatsınlar dertlerini... Nitekim çıktı meydanlara “naslar” dedi. Yaktı ekonomiyi...

★★★

Şimdi krediyi bulabilen öpüp başına koyuyor. Haliyle kredisiz işler yürümüyor. İşler yürümeyince de alınmış krediler ödenemiyor.

Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin en büyük derdi hiç şüphesiz verilmiş, verilen, verilecek kredilerin geri dönememesi... Sorun, halının altına süpürülemeyecek hale geldi.

Sahi banka batıkları ne kadar? İşin enteresan tarafı da o ya... Tam olarak bilmiyoruz, bilemiyoruz... Açıklananlar buz dağının görünen yüzü kadar... Ya kalanı? Gizli bilgi!

Yabancı yatırımcılar borsada neredeyse ellerindeki bütün banka hisse senetlerini sattıklarına, kalanları satışa koyduklarına göre durum pek hoş değil...

★★★

Mevcut sermaye, kaynak, karlılık ve öz kaynak kârlılığı verileri ışığında bankacılık sektörünün büyümeyi finanse edecek takatinin kalmadığını söylüyor bize...

Peki, borçsuz, kredisiz büyüyemez mi bu ülke? Gerçek anlamda büyüyemez. Kğıt üzerinde büyür, onu da bu saatten sonra kimse yemez!

Yurt içi tatili gerçekti hayal oldu!


Ne kaldı ki bayrama? Hele sürenin uzatılması ve tatilinin 9 gün olmasıyla bu dönemde 2 milyon kişinin tatil yapması bekleniyor.

Çok mu geldi? Türkiye nüfusunun 86 milyon kişi olduğu hesaplanırsa... Lokantaya gittiniz 860 lira hesap geldi. Aynı oranla 20 lira bahşiş verseniz ağır laf yersiniz. Türkiye’de tatil yapan kişi ülkenin bahşişi gibi...



★★★

Türkiye’nin nüfusunun yüzde 20’sini üst düzey gelir sahibi kabul etsek, yaklaşık 17 milyon kişi gayet rahat istediği gibi yaşıyor. Çemberin dışında olan 69 milyon kişi ya zor zar idare ediyor ya da sürünüyor.

İşte o üst gelire sahip 17 milyon kişinin bir kısmı bile gözde tatil yöreleri Bodrum’u, Çeşme’yi, Marmaris’i doldurmaya yetip de artıyor.

Bilimsel araştırmalar var. Ülkeler ekonomik kriz yaşasa dahi bu durum en az lüks tüketimi vuruyor. Zenginler harcamaya, şampanya patlatmaya devam ediyor. Bu durum Venezuela’da, Arjantin’de hatta Suriye’de bile böyle...

★★★

Resmi verilerle konuşayım. Türkiye’de ücretli çalışanların büyük bir bölümünün elde ettiği gelir, bırakın temel ihtiyaçları karşılamayı insan onuruna yaraşır geçim koşullarını sağlayacak tutarın da gerisinde... Zor gidiyor salondan mutfağa bile...

Hava çok sıcaksa buzdolabınız var ya... Sokun kafanızı buzluğa... AKP öncesini düşünün... Nasıl geldi ülke taa buralara? Kafayı üşütürsünüz, çıkartın kafanızı... Kaçırmayın yaşanacak rezaletlerin devamını... Unutmayın, biz istedik bunun böyle olmasını!

Yurt dışı tatili yok ki gidebileni!


Tatilde yurt dışını tercih eden sayısı büyük oranda azaldı. İki sebepten dolayı... Hem bize göre çok pahalı hem de gitmek çok zor bir hal aldı.

Avrupa Türkiye vatandaşlarına kolay kolay vize vermiyor. Ne iş yapıyor Dışişleri? Boş işleri! Mahalleden arkadaşlarla Avrupa ile arayı bulmaya çalışsak vize konusunu masaya yatırsak daha kötüsü olmazdı zaten!



★★★

Oysa bize gelirken bırak vizeyi, pasaporta bile gerek yok! Kapımız herkese ardına kadar açık... İnanmazsan sor Afganlara, Pakistanlılara, Suriyelilere anlatsınlar sana...

Euro yanaşmış 26 liraya... Oralarda su alıp içseniz yutkunamazsınız valla... Fakiriz işte anlamadınız mı hâlâ?