Yukarıdaki ekran görüntüsü, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in dün saat 10:39’da paylaştığı sosyal medya mesajına ait.
Bu mesajı okuduğunuzda sizin aklınıza ne gelir?
Medeni bir ülke olsak, olağanüstü bir gelişme ve başarı hikayesi beklersiniz değil mi?
Mesela “başardık” narasını okuyunca benim aklıma şunlar geldi:
- Mehmet Şimşek 16 milyon liralık makam aracından vazgeçince işe bisikletle gidip gelmenin yolunu bulmuş olabilir.
- Mehmet Şimşek, asgari ücretliye ara zam yapabilme konusunda işverenleri ikna etmiş olabilir.
- Mehmet Şimşek, emeklilere ve memurlara enflasyon farkı dışında (hayat öpücüğü gibi kıymetli bir) zam yapabilmek için gerekli kaynağı bulmuş olabilir.
- Mehmet Şimşek, ülkeye doğrudan yatırım olarak gelecek 20-30 milyar dolarlık bir fon bulmuş olabilir.
- Mehmet Şimşek, (rüya bu ya) enflasyonu gerçek anlamda (baz etkisi ve TÜİK’in kandırmacaları dışında) düşürmenin etkili bir yolunu bulmuş olabilir.
- Mehmet Şimşek, (onların deyişiyle Cumhurbaşkanı’nın desteği, himayesi ve tensipleriyle) tasarrufa direnen, Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere bütün kamu kurumlarının bileğini bükmüş, sağladığı tasarrufla bütçeye hatırı sayılır miktarda bir girdi sağlamış olabilir.
- Mehmet Şimşek, Kamu Özel İşbirliği yöntemiyle köprü, otoyol, tünel, havaalanı, hastane yapan şirketleri, alacaklarını TL’ye çevirme ve yeniden yapılandırma, ayrıca geçiş, hasta ve yolcu garantilerinden vazgeçme konusunda ikna etmiş ve milyarlarca dolarlık bir gelir elde etmiş olabilir.
- Mehmet Şimşek, vatandaşa salınacak vergilerden, cezalardan, har(a)çlardan vazgeçmesini sağlayacak bir mali kaynak yaratmış olabilir.
- Mehmet Şimşek, ekonomiyi düzlüğe çıkarmayı, halkı memnun edecek koşulları sağlamayı başarmış olabilir.
★★★
Heyhat!
O sosyal medya mesajının neden atıldığını öğrenince tabii ki herkes gibi ben de hayal kırıklığına uğradım.
Meğer Mehmet Şimşek, Türkiye’yi ünlü gri listeden çıkarmayı başarmış.
- Sanki CEHAPE zihniyeti yıllar yıllar önce kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadeledeki yetersizlikleri nedeniyle Türkiye’yi Finansal Eylem Görev Gücü’nün (FATF) oluşturduğu o gri listeye sokmuştu.
- Sanki CEHAPE zihniyeti yıllar yıllar önce dünyanın bütün kara parasını “varlık barışı yasası” ile Türkiye’ye toplamıştı.
- Sanki CEHAPE zihniyeti yıllar yıllar önce kirli paralarıyla Türkiye’ye gelen uluslararası mafya ve suç örgütlerinin lider kadrolarını Türkiye’ye toplamış, onlara T.C. Pasaportu sunmuştu.
- Sanki Mehmet Şimşek de CEHAPE zihniyetinin gri listeye düşürdüğü Türkiye’yi o listeden çıkarmayı başarmış.
★★★
Oysa Türkiye 21 Ekim 2021 günü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başlayan Tayyip Erdoğan’ın uyguladığı politikalar nedeniyle o listeye girmişti.
Bunların başında da “varlık barışı yasası” geliyordu.
FATF, Erdoğan’ın çıkardığı “Paranı getir, nereden getirdiğini sormayacağım” anlamına gelen varlık barışı düzenlemesini Türkiye’yi gri listeye koymak için önemli bir gerekçe olarak kabul etmişti.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın günaşırı açıkladığı operasyonlarda yakalanan uluslararası mafya liderleri ve el konulan on milyarlarca liralık servetleri, FATF’nin hiç de haksız olmadığını gösterir nitelikteydi.
Ayrıca yolsuzluğun denetlenmemesi, mali şeffaflığın ortadan kalkması, uluslararası standartlara uyumsuzluk da Türkiye’nin gri listede yer almasının temel gerekçeleri olmuştu.
★★★
Şimşek’in unuttuğu en önemli şey şudur:
Ülkeyi o listeye 2021 yılında bizzat Tayyip Erdoğan, Nureddin Nebati ve Şahap Kavcıoğlu’nun liderlik ettiği ekonomi ekibi sokmuştu.
O nedenle asıl başarı göstermesi gereken (yazımın başında sıraladığım) alanlarda hiçbir gelişme sağlayamayan Şimşek’in Türkiye’nin (Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın düşürdüğü) bir çukurdan çıkmasını “başarı hikayesi” olarak yansıtması da tam bir acizliktir.
Şimşek’in gri listeden çıkma haberini “başardık” diye naralar atarak duyurması, en basit ifadesiyle “züğürt tesellisi”dir.