Üç partinin de seçim meydanlarında; adam gibi yargı, modern eğitim, barışçı dış politika, hırsızdan
hesap sormak gibi ortak sözleri vardı...
Eee...
Nesini düşünüyorsunuz?..
*
Kıvırmayın...
Mert olmalısınız...
Siyaset dürüst insanların, yiğitlerin, sözünün eri
kişilerin işi olmalı...
“Siyasettir” diyerek yalana, üç kağıtçılığa, sahtekarlığa kılıf bulunsa bile, bizler neyin siyaset, neyin sahtekarlık olduğunu anlarız...
*
Bu kurulacak olan herhangi bir koalisyon değil...
Laik cumhuriyetin zorbanın elinden geri alınması işidir...
*
Mesele; cumhuriyet hükümetine kimlerin girip girmeyeceği değil... Cumhuriyet hükümetinin olup olmayacağı meselesidir...
Diyelim ki; kimin adalet bakanı olacağı değil sorun... Adaletin olup olmayacağı sorunudur...
Ya da; kimin milli eğitim bakanı olup olmayacağı dert değil... Bu ülkede çağdaş milli eğitimin olup olmayacağı derdidir başımızdaki...
*
Daha da açıkçası:
Bu kurulmaya çalışılan
bir cumhuriyet hükümetinin olması, ya da olmaması meselesi değil... Cumhuriyetin var olması
ya da olmaması meselesidir...
*
Siyasi parti liderleri; yolundan çıkmış devleti yerli yerine oturtacaklarına, namusları ve şerefleri üzerine meydan meydan gezerek
söz verdiler millete...
Ve millet de onlara inanarak, yetkiyi yüzde 60
ile üç partiye verdi...
Millet görevini yaptı açıkçası...
Hadi o zaman...
*
Bir milletin eli yakanızdadır...
Kıvırmayın...