Farkında değilsin; sarılırım boynuna...
Elini avuçlarıma alırım, gözlerinin içine bakarım...
Benim göz nurum, umudum, sevincim, kederim, uykusuzluğum, ağlayışım, gülüşümsün...
Her şey gider...
Sen gidersen...

*

Çarşıda, pazarda, sokakta, durakta gözüm hep seni arar...
Senin içindir her gün bu endişelerim, korkularım, bu telaşlarım senin için...
Bak; inadına giyip çıkarım, bir teki beyaz, bir teki mor çorap...
Çünkü dünya umurumda olmaz...
Sen gidersen...

*

Şarkılar çalıyordum kemanımla geceleri, sevdiğimiz şarkılar bizim için...
Aynı kişiyi seviyoruz, sen, ben, bir de Mustafa’mız:
“Kırmızı gülün alı var
Her gün ağlasam yeri var
Bugün benim efkarım var
Ah bu gönül sever seni seni......”
Bak şarkılarımız yarım kalır...
Sen gidersen...

*

Bu yazıları yazarken seni düşünürüm...
Gözlerin gelir gözümün önüne...
Yanaklarını silerken hep gülümsersin sen...
“Nasılsın?” derim usulca...
Beni sorma, iyi olamam...
Sen gidersen...

*

Bu günlerde daha çok düşkün oldum sana...
Hasretim daha çok...
Gözlerim daha çok arıyor seni...
Daha çok söz ediyorum senden...
Sesine daha çok muhtacım...
Çok yalnız kalırım ve kimsesiz...
Sen gidersen...

*

Aydınlığa doğru yol arkadaşım, Mustafa Kemal sevdalım, yurttaşım, ailem, dostum, arkadaşım, kardeşim, anam, babam, bacım, parçam, canım...
Bu günler zor günler...
Dönüp arkanı küsüp gitme...
Elini çekme, vazgeçme hayallerimizden...
Toprak vatan olmaz...
Sen gidersen...