Hep kredi bulup borç alacak değiliz ya, bir yerlerden de para kazanmamız gerekiyor. Gelir durumumuz ne diye bakıyorum, gazete başlıkları durumu açıklıyor; İhracatta kırmızı alarm, turizm de kırmızı alarm...
Zaten bu ikili Türkiye’nin en önemli döviz kaynakları... Yılın ilk altı ayında; İhracat gelirleri 80 milyar dolardan 73 milyar dolara, turizm gelirleri 13.7 milyar dolardan 12.5 milyar dolara geriledi.

İhracat mı dediniz?

İhracat ile başlayalım... Çok bilmişler ne diyordu? 2015 yılında ihracat hedefimiz 173 milyar dolar... Bırakın hedefi yakalamayı, geçen yılın yüzde 5 gerisindeyiz. Kuvvetle muhtemel yılı da geçen yıldan kötü bitireceğiz.
Rekabetçi ve iddialı olduğumuz üç sektör, otomotiv, hazır giyim ve tekstil taklaya gelmiş. Düşüş oranları yüzde 15’den başlıyor.

Turizm mi dediniz?

Turizm ile devam edelim. Avrupa ülkeleri arasında Türkiye, en büyük düşüş yaşayan ülke... Yüksek sezona girdiğimiz haziran ayında tüm Avrupa genelinde yüzde 62.1 ile en düşük doluluk oranına sahip ülke de Türkiye...
Hani kriz var dediğimiz, insanlar ATM’lerden para çekemiyor, sefil oluyor diye dalga geçtiğimiz Yunanistan’da doluluk oranı yüzde 82.2 ile bize fark atıyor.
Sadece doluluk oranı olsa iyi... Kişi başı, oda gelirler de düştü. Kısa vadede toparlayacak gibi de görünmüyor.

Dedik de ne oldu?

Şu sıralar terörden, seçimden, Suriye’den pek başımızı kaldıramıyoruz ancak Türkiye ekonomisinde vites küçültme yani kalıcı yavaşlama 2012 sonlarından itibaren kendini gösterdi... Yavaşlama da yerini artık gerilemeye bıraktı.
Bırakın gelişmeyi, mevcut durumumuzu korumak için bile yüzde 4 büyümesi gereken Türkiye için oyun değişti. Söylemeyen ekonomist kalmadı. Bundan sonra Türkiye’nin güncel refah düzeyini bile koruması zora girdi.

Duyuyor musunuz?

Değirmenin dönmesi için dışarıdan para gelmesi gerekiyor. Son iki yılın verileri bize özel sektörün sabit sermaye yatırımı yapmadığını, emlak ve arsa dışında yabancı doğrudan yatırım da gelmediğini söylüyor.
Şimdi elimizde ne var? Geliri azalan, büyümeyen, işsizliği artan, borçlu, tüketimi artmayan, dış açık, cari açık veren, ithalat bağımlısı bir ülke...
Dinleyin bakın, ekonomide çanlar Türkiye için çalıyor.