Bana Erdoğan ve Davutoğlu ikilisinin yaptığı en vahim, en affedilmez hata neydi diye sorsanız, hiç düşünmeden ilk sırayı Suriye politikasına veririm.
Hani ülkeyi bölmeye çalışan dış mihraklar falan diyoruz ya, gerek yok ki! Biz bize yetiyoruz.
Biz Suriye’nin iç işine neden karıştık? Mantıklı bir cevabı var mı? Yok! Bilemiyorum ama muhtemelen fitili de biz ateşledik. Ne umduk ki?
Yani düşman bir ülke Türkiye’yi zora düşürmek istese, elinden geleni ardına koymasa, bütün imkânlarını seferber etse daha iyisini yapamazdı!

EN BÜYÜK 8'İNCİ İLİMİZ SURİYE'DEN

Sen git, Suriye’de iç savaşın tarafı ol! İşleri iyice karıştır, beter et... Türkiye müdahil olmasa belki de üç ayda bitecek iç savaş yıllardır sürüyor. Boşluktan yararlanan onlarca terör örgütü peydahlandı. Milyonlarca insan ülkeden kaçtı. Nereye? Türkiye’ye...
İki milyondan fazla Suriyeliye denetimsiz olarak ülkenin kapılarını açtık. Suriyeliler artık Türkiye’nin 74 ilinin nüfusundan daha kalabalık bir grubu oluşturuyor.

6.5 MİLYAR DOLARI SOKAĞA ATTIK

Şurası bir gerçek ki çoğu artık geri dönmeyecek. Dönemez... Ve maalesef muhteşem ikilinin Türkiye’nin sırtına yüklediği sosyoekonomik maliyet uzun yıllar bizim vergilerimiz ve hayat kalitemiz ile ödenecek.
Al eline benzin bidonunu, Türk Telekom’u yak, otur seyret. Aynı şey! Bugüne kadar harcanan para, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük özelleştirmesi olan Türk Telekom’un 6,5 milyar dolarlık satış bedeline denk. Türkiye’nin bir yıllık bütçe açığı da bu kadar zaten!
Harcadığımız parayı geçtim... Türkiye son dört yılda, sadece Suriye’ye yaptığı ihracatta iç savaş nedeniyle 5,7 milyar dolar dolayında  potansiyel gelirden de oldu.
Ülkede yatırım yok diye inliyoruz. Bu para ile yatırım yapılsa bugün 38 bin işsize iş yaratılabilirdi.

BU SIRT BU YÜKÜ KALDIRMAZ

Bırakın yeni iş yaratmayı, Suriyeliler kayıt dışı işgücü olarak kullanılıyor. Yarı ücrete razı olan, kaçak çalıştırıldığı için sigorta primi, vergi yükü de olmaması nedeniyle işverene toplam maliyeti bir Türk vatandaşı işçinin üçte biri düzeyinde kalan mülteciler, Türklerin işini elinden alıyor.
Haliyle Suriyelilerin yoğun olduğu illerde işgücü arzında yaşanan artış, ücretleri de düşürüyor. Ancak hayat pahalanıyor. Ev fiyatları, kiralar, gıda fiyatları... Bu insanlar da barınıp, yiyip içmek zorunda... Talep artarsa fiyat da artar.
Ekonomisi zaten kötüye giden Türkiye, bu maliyeti ne kadar daha taşıyabilir? Gittiği yere kadar gider de, daha ne kadar gider? Bir yerde biter!