Yaz bitti ama Bodrum’da hâlâ hareketlilik var. Kurban Bayramı tatil sezonunu uzattı.
Uzun süredir Bodrum hakkında yazmıyordum. Çünkü eleştirilerin bir faydası olmuyor ve imam bildiğini okuyor!
Yapılan yanlışların ısrarla düzeltilmemesi bunu gösteriyor!
Okurlarımdan çok şikâyet gelmese yazmaya niyetim yoktu.
Çok sayıdaki şikâyetten bir tanesi şöyle... Güvendiğim bir arkadaşım olan Gündoğan Kültür Derneği Başkanı Kemal Ulusu “Ben Bodrum Belediye Başkanı’na 16 Temmuz 2015’te bir mail yollayarak Gündoğan ve Küçük Bük semtlerinde fosseptik faciası yaşandığını bildirip, ilgilenmesini rica etmiştim. Aradan 2 ay 10 gün geçti, ne gelen var ne giden! Gündoğan ve Küçük Bük artık yer yer iyice lâğım kokmaya başladı” diyor.
Beldelerde otopark sorunları ve pazar yeri şikâyetleri de bir hayli fazla...

* * *

Bodrum’u benden daha iyi bilen meslektaşım Can Pulak’a “Evet, Bodrum Türkiye’nin incisi ama bu inciyi karartıyorlar. Şu Bodrum’un durumunu bana bir anlatsana” dedim.
Can Pulak ricamı kırmayıp durumu şöyle özetledi:
“Önce şunu belirtmemde yarar var. Şimdiye kadar kötü yönetim nedeniyle Bodrum Belediyesi’ne yükleniyorduk. İyi niyetli yorumları bile düşmanlık sayıyor, kent sakinlerinin şikâyetlerini ciddiye almıyorlardı.
Bodrum Belediyesi halen bu anlayışı düzeltmiş değil, düzeltmeye de pek niyeti yok! Ama bir hakkı teslim etmek zorundayız ki, Bodrum’un bugünkü acıklı görümünün sorumlusu Bodrum Belediyesi ve onun Başkanı değil, Büyükşehir Yasası’nı idam fermanı gibi Bodrum’un boynuna geçiren bugünün AKP iktidarıdır.”

* * *

Ülkenin çivisini yerinden oynatan Ankara, Türk turizminin ve onun göz bebeklerinin de canına okudu, küçük hesaplar ve siyasi oyunlar yüzünden ülkeye döviz kazandıran merkezlere büyük zararlar verdi.
Sadece Bodrum değil, Marmaris, Fethiye, Kuşadası da, ülke çıkarlarını tepetaklak eden ‘Büyükşehir Yasası’ ile ‘intiharın’ eşiğine getirildi.
AKP her seçimi kaybettiği bu bölgelere düşman gibi bakıyor!

* * *

Bodrum Belediyesi’nin elinde ne varsa Muğla Büyükşehir Belediyesi aldı. Bodrum’a kala kala mezbaha, cenaze işleri, temizlik hizmetleri, ortada görünmemeyi ustaca beceren zabıta filan kaldı. Emlak vergilerinin büyük bölümü de Muğla’ya gidiyor!
Türkiye’nin incisi Bodrum bugün siyasetin ve beceriksizliğin kurbanı haline geldi. Bu tabloyu AKP iktidarı yarattı ama, Ankara’nın verdiği zararları akıllı bir yönetimle en aza indirmek Bodrum’u yönetenlerin elinde...
Bodrum’un doğru dürüst altyapısı yok. Kanalizasyon ve arıtma iyi çalışmıyor, şehir kokuyor. Vatandaş, fosseptikleri çeken vidanjörlerce soyuluyor.

* * *

Biliyorum, Bodrum’u yönetmek kolay iş değil ama, Bodrum’u böylesine sahipsiz bırakmak da doğru değil. Sorumsuz yöneticiler gelir gider ama Bodrum gibi bir değer giderse, bir daha geri gelmez!”
Can Pulak’a teşekkür ettim. Son olarak:
“Bodrum’a destek vermeyi sürdüreceğiz” dedi ve ekledi:
“Destekleri köstek görenleri, şimdilik göz kontrolü yaptırmaya davet ediyorum. İnşallah bir faydası olur!”

Öcalan’ı Asmayanlar


Togan Yayınları’nın sahibi İsmail Arlı, aynı zamanda verimli, bir yazar.
Yazdığı son kitabının adı:
“Öcalan’ı Asmayanlar”
Büyük bir yurtsever olan İsmail Arlı bu kitabında, Cumhuriyet düşmanlarını, PKK lideri Abdullah Öcalan’ı gerçekte kimlerin astırmadığını, idam cezasının nasıl kaldırıldığını anlatıyor.
İsmail Arlı kitabında:
“AKP iktidarının yıllardır kendilerinin bile tam olarak tanımlayamadığı çözüm sürecinin ülkemize getirdiği çözümsüzlük süreci açıkça ortadadır. Sınırlarımız âdeta teröristlerin yol geçen hanına dönmüştür ve devlet güvenliği tehdit altındadır. Çözüm süreci bugün gelinen nokta itibarıyla çökmüştür.
Artık suyun üstüne bakma zamanı geçmiştir. Suyun altına inip buz dağının görünmeyen kısmına bakmamız gerekmektedir.
Bu kitap tarihi belgeler ışığında günümüzün gerçeğidir.
Şimdi, ne kadar inkâr etseler de zirvede, ama öyle-ama böyle, kol kola girmiş bir AKP-HDP (PKK) ortaklığı var.” diyor, 17-25 Aralık yolsuzluk iddialarının perde arkasını anlatıyor. (TOGAN Yayınları)

Gü­nün Sö­zü


Ahlâk düzeni sağlam olmayan ve soyguncularıyla başa çıkamayan bir toplum, kendisini soyan o soygunculara hayranlık duyar!