Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak’tan söz ederken “Sınır ötesi operasyon yaparız” dedi. Terör olaylarının yeniden ülke gündemine girmesi, Cumhurbaşkanı’nın sınır ötesi operasyonu konuşması, terörle mücadelede Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte neler söylediğine bakmamız gerektiğini anımsattı.
Mahkeme kararıyla, Kayseri Milli Gençlik Vakfı’nda arama yapıldı. Bu aramada üzerinde “Recep Tayyip Erdoğan-Ümraniye” yazılı bir video kaset bulundu. Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli 201698, 49702 ve 60154 sicil numaralı görevliler tarafından kasedin çözümü yapıldı. Önemli bir belge... Bu kaset ve çözümü Ankara Adliyesi’nde duruyor.

“LAİKLİK TABİİ ELDEN GİDECEK”

Marşlar, alkışlar arasında kürsüye Recep Tayyip Erdoğan geliyor. Mikrofona bir kaç kez üfleyip çalışıp çalışmadığını denedikten sonra gür bir sesle şiir okumaya başlıyor:
Mihraptan ilahi kalem geliyor,
Yere dipsiz gökten selam geliyor,
Ne para ne pul ne makam ne mevkii,
Savulun kalplere adil düzen geliyor.
Recep Tayyip Erdoğan’ın Refah Partili (RP) olduğu günler... Erdoğan da, RP’nin İl Başkanı... Şiirden sonra alkış geliyor. Laikliği, Güneydoğu’da terörün o dönemde niçin önlenemediğini, bombaların niçin atıldığını anlatıyor.
Erdoğan, “Tutturmuşlar’laiklik elden gidiyor, laiklik elden gidiyor’ diye. Bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek ya... Ve bunun önünü kesemezler” diyor. Alkışlar yükseliyor. Erdoğan konuşmasına laiklik, egemenlik anlayışıyla devam ediyor:
“Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın ya laik. İkisi bir arada olduğu zaman adeta ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil ikisinin bir arada olması. Durum böyle olunca’Ben Müslümanım’ diyenin aynı zamanda gelip’laikim’ demesi mümkün değil. Niye? Çünkü Müslüman’ın yaratıcısı olan Allah, kesin hakimiyet sahibidir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bak yalan. Koskoca bir yalan. Nereye giderken? Sandığa giderken milletindir. Ama maddede de manada da egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır. Bu inceliği iyi kavramaya mecburuz.”

“BUNLAR TATBİKAT YAPIYORLAR”

Erdoğan, o dönem hayli etkili olan ve önemli sonuçlar alınan operasyonlara geliyor. Cudi Dağı’nın niçin bombalandığını, terörün nerede olduğunu o günlerde şöyle açıklıyor:
“Hâlâ terörü Cudi Dağları’nda arıyorlar, terörü Kuzey Irak’ta arıyorlar. Terör Meclis’te, terör Bakanlar Kurulu’nda... Orada işi halledin. Cudi Dağları’nda basmadıkları bir santimetre kare yer kalmadı. Yalan. Bir santimetrekare dedikleri. Cudi Dağı’nı geçen hafta yine bombaladılar. Hani bir santimetre yer kalmamıştı?
Kuzey Irak’ı bombaladılar te-levizyonda da gösteriyor. Yok ‘PKK’nın ini cini bitmiş’ ne oldu? Ne anlıyorsunuz? Yukarıdan uçaklar gidiyor bombaları indiriyor. Niye? Yahu Amerika bomba satacak, silah satacak, stokların erimesi lazım ki tekrar o stokları doldursun, onun tatbikatını yaptılar olay bu kadar basit. Yok şuymuş, yok bu imiş hepsi hikaye?”

“VUR” EMRİ VERİLDİ AMA...

Dönem geldi, Erdoğan Başbakan oldu. Onun döneminde askerimizin Kuzey Irak’a kara harekatı yapmasına son verildi. Yüzlerle ifade edilen teröristin öldürüldüğüne ilişkin açıklamalara vatandaşın inandığını söyleyemeyiz.
Askerlerimiz “çözüm süreci” döneminde bile insansız ve insanlı hava araçlarıyla keşif ve gözetlemeleri ihmal etmedi. Günün birinde terörist kamplarının bombalanması emrinin verileceğini de biliyorlardı. HDP’nin yüzde 10 barajını geçmesi, Erdoğan’ın başkanlık umudunun bu sonuçla bitmesi, “çözüm süreci” dedikleri sürecin de sonlanmasında etkili oldu. Askere şimdi “vurun” emri verildi. Peki, düne kadar siz neredeydiniz?

SIFIRDAN BAŞLIYOR

Teröristlerin lojistik, haberleşme, silah-mühimmat, gıda depolarının yeri belirlenince bunlara karşı uçakların kullanılması etkili olur. Ama siz teröristleri toplu olarak bulamadığınız sürece attığınız bombalardan etkili bir sonuç alamazsınız. Sadece terör örgütü mensuplarını psikolojik olarak çökertebilirsiniz. O yüzdendir ki hava harekatı tamam ama bu harekat kara harekatıyla desteklenmeden sonuç alınamayacağını konuştuğum askerler de söylüyor.
Askerimiz Cudi’de hakimdi. Ama AKP döneminde askerimizi kışlasından çıkamaz, kendi üs bölgesine bile gidemez hale getirenler, operasyonlarını engelleyenler, terör örgütünün bu süreçte güç kazanmasının yolunu açanlar sizler değil miydiniz? Daha kötü olanı da bölgede mücadeleci, terörü bilen komutan kalmaması. Yani her şey sıfırdan başlıyor.
Ne kadar başarılı olunduğu söylense de, sadece hava harekatlarına güvenmeyelim. Unutmayalım, hava harekatları için “hikaye” diyen bir başkomutan var.