Adı, Ruzi Nazar...
Özbekistan’ın Margilan şehrinde 21 Ocak 1917’de doğdu...
Ailesi ipekçilikle uğraşıyordu.
Liseyi bitirdikten sonra Komünist Parti’nin gençlik örgütünde çalışmaya başladı.
Taşkent’te Planlı İktisat Teknikumu’nda ekonomi okudu. Sonra, Pedagoji Enstitüsü’ne devam etti. “Genç Leninci” dergisinde çalıştı.
1939’da Kızıl Ordu’ya alındı. Piyade asteğmendi.
İkinci Dünya Savaşı’nda Odessa’daydı. Almanlara esir düştü. Hitler’in kurdurduğu “Türkistan Lejyonu”na katıldı. Alman Propaganda Bakanlığı’nın radyosunda çalıştı.
Savaş sonrasında Almanya’da ABD istihbaratçılarıyla temasa geçti. (ABD Başkanı Theodore Roosevelt’in oğlu) Amerikan Askeri Ataşesi (sonra CIA istasyon şefi olarak Ankara’ya atanacak) Archibald Roosevelt aracılığıyla ABD’ye gitti.
New York’ta CIA’nın kurduğu Amerika’nın Sesi radyosunda görev yaptı.
Archibald’ın ablası Ethel Roosevelt aracılığıyla resmen CIA görevlisi oldu. Yıl, 1954 idi. (Bu aileden Kim Roosevelt, CIA’nın Ortadoğu ve Güney Asya şubelerinin başında yer aldı.)
Ve yıl, 1955...
Ruzi Nazar, Teksas/Arlington’daki evinde Amerikan Harp Akademisi’ni bitiren ve Washington’da NATO Daimi Komitesi’nde görev yapan Binbaşı Alparslan Türkeş’le tanıştı. (Bu görüşmede ileride 27 Mayıs 1960 harekatına katılacak Askeri Ataşe Agasi Şen de vardı. Ve Türkeş yurda dönünce Çankırı’ya “Kontrgerilla Öğretmeni” olarak atanacaktı.)
Ruzi Nazar, ABD’de Türkeş aracılığıyla, CIA’da istihbarat eğitimi alan Yüzbaşı Fuat Doğu ile tanıştı. (Fuat Doğu, 1962’de MAH -yeni adıyla MİT- Başkanı olduğunda Ankara’daki binayı CIA ajanlarıyla birlikte kullanacaktı.) Çok geçmedi...

Dostluk ilişkisi

Yıl 1959...
Ruzi Nazar, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne istihbarat görevlisi olarak atandı. Ankara Bahçelievler’de eski Genelkurmay başkanlarından birine ait bahçeli bir ev kiraladı.
6 ay sonra 27 Mayıs 1960 müdahalesi oldu...
Nazar’ın ilk önemli görevi; 27 Mayıs’ın lideri Cemal Gürsel’e başyaveri Agasi Şen aracılığıyla ulaşarak, “İhtilalin Kudretli Albayı” Türkeş’in, “sol cunta” Cemal Madanoğlu ekibi tarafından öldürülmesini önlemek oldu.
Nazar, 1962 ve 1963’teki Talat Aydemir ayaklanmalarına yakından tanıklık etti. Yeni MİT Yasası’ndan, Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin kurulmasına kadar çok alanda faaliyet gösterdi. (Bu derneğin Erzurum’daki kurucuları arasında Fethullah Gülen de vardı.)
Nazar, Türkiye’de çalıştığı 11 yıl boyunca çok önemli ilişkiler kurdu. (Örneğin, işadamı Ayhan Şahenk, -kiminle evleneceğini danışacak kadar- yakın arkadaşı oldu!)
MİT Müsteşarı Fuat Doğu ile birlikte TSK’daki solcu subayları tasfiye eden, idamlara ve aydın kıyımına yol açan 12 Mart 1971 askeri darbesini başardıktan sonra Washington’a döndü. Kısa bir süre sonra Almanya’ya gönderildi.

Kod adı, Ümit

Bir gün... Ruzi Nazar’ın Almanya/ Bonn’da kapısını Enver Altaylı çaldı. “Yeni İstanbul” gazetesinde çalışırken tanışmışlardı. Türkeş ve Fuat Doğu gibi ortak tanıdıkları vardı.
Enver Altaylı, 1963’teki Talat Aydemir ayaklanmasına katıldığı için kovulan Harp Okulu öğrencilerdendi. Ardından Fuat Doğu tarafından MİT’e alınmıştı. Kod adı “Ümit” idi. Uzmanlaşması için Almanya’ya gönderilmişti...
Nazır’ın yakın dostu Enver Altaylı, MİT’ten “ayrıldıktan” sonra, 1973’ten 12 Eylül 1980 darbesine kadar geçen süreçte, Türkeş’in en yakınındaki isim oldu.
Almanya’da MHP’nin parti müfettişliğini yaptı.
İstanbul’da MHP’nin günlük gazetesi Hergün’ün Genel Yayın Yönetmeni oldu. (Cemaat operasyonları gösterdi ki kimileri herkesi gazeteci sanıyor! Eklemeliyim; Enver Altaylı yazdığı “Ruzi Nazar: CIA’nın Türk Casusu” adlı kitabını, Hergün’de birlikte çalıştıkları Taha Akyol aracılığıyla Doğan Kitap’tan çıkardı. Hergün’ün, Papa ve Abdi İpekçi suikastındaki azmettirici rolü hiç araştırılmadı. Düşünün ki, İpekçi’nin gazetesi Milliyet’e Taha Akyol köşe yazarı yapıldı!)
Yine bir gün... Enver Altaylı gazeteci olarak Mart 1980’de gittiği Bonn’da, her daim yaptığı gibi ABD Büyükelçiliği’nde Ruzi Nazar’ı ziyaret etti.
Nazar, akşam eve gelmesini istedi. Yemekten sonra Nazar, Altaylı’ya şöyle dedi:
“Türkiye’de yakında darbe olacak. Ama bu aşağıdan cunta harekatı değil. Yüksek Komuta kademesinin yani Genelkurmay Başkanı ve dört kuvvet komutanının yöneteceği bir darbe. Terör ve anarşiye karşı olağanüstü tedbirlerin yanı sıra yeni bir sistem getirecekler.”
Ve...
Gladio’nun Türk tetikçileri darbenin meşrutiyeti için daha çok kan döktüler.
Darbeden sonra kimileri hapis yattı, kimileri yeni görevler için yurtdışına kaçırıldı.
Örneğin... Alman istihbaratı (BND) görevlisi olup, MHP (ve Ilıcakların Tercüman gazetesi) ile yakın ilişkisi olan Dr. Hans E. Kannapin ve Fritz Michel kendileriyle çalışması için Enver Altaylı’ya teklif götürdü. Tanışıklıkları eskiydi... Altaylı 9 Şubat 1976 günü, Paris’ten Türkeş’e yazdığı mektupta temaslarını anlatmaktaydı:
- “4 Mayıs 1976 günü Dr. Kannapin Köln’e gelecek, burada beni Alman iç istihbarat teşkilatı Türkiye masası başkanı ile tanıştıracak.”
- “Bay Kannapin’e telefon ettiğimde o da sordu: ‘Türkeş Bey mayıs ayında gelecek mi’ diye. Albayım, mayıs ayında gelmeyi düşünüyor musunuz? Ruzi Bey de aynı soruyu yöneltti.”
Ruzi Nazar, Michel ve Dr. Kannapin... Alman Nazi Generali olup İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra CIA’nın ve BND’nin kuruluşunda yer alan Reinhard Gehlen’in öğrencileriydi.
Uzatmayayım...
“Oyun Masası”ndaki Ruzi Nazar emekli oldu. Yerini yeni isimler aldı. Kullanılan “piyonlar” da değişti.
Artık yeni “piyon” Cemaat’in “Altın Nesli”...