Başbakanlık yaptığı dönemlerde Süleyman Demirel’i en sert şekilde eleştiren yazarlardan biriydim. Ancak... Cumhurbaşkanı olduktan sonra gerçek Demirel’i gördük.
Atatürkçü, laik, cumhuriyet ilkelerine bağlı, tarafsız, ettiği yemine sadık, dört dörtlük bir devlet adamıydı.
Tam bir bilge ve siyasi fıkra anlatma
üstadıydı. Yirmi yıl kadar önce, ben
ondan dinlediğim birbirinden güzel
fıkraları toplayıp “Baba’dan Fıkralar”
adıyla kitap olarak yayınlamıştım.
Çok ilgi görmüştü.
Çankaya döneminde (7 yıl) Demirel’i hiç eleştirmedim. Onun Cumhurbaşkanlığı, Türkiye için bir kazançtı.
Demirel’in işlek bir zekâsı vardı. Zeki, şakacı, hoşgörülü, hafızası müthiş bir devlet adamıydı.
Sabırlı, dikkatli, soğukkanlı, Anayasa’dan hiç sapmayan, dengeli bir siyaset izledi. Bu dönemde hemen her kesimden çok alkış aldı.
Bugünkü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sert, haşin, kırıcı ifadelerine, herkese tepeden bakan davranışlarına, muhalif köşe yazarlarına sürekli dava açışına tanık oldukça, Demirel’in ılımlı, nüktedan ve babacan üslûbunun değerini çok daha iyi anlıyoruz.