“Hakaret niteliğindeki bu yazı, beni kamuoyunda itibarsızlaştırmak için tasarlanmış bir projenin ürünüdür. Beni zan altında bırakmak maksadıyla kaleme alınmıştır. Bana karşı yürütülen kirli savaşta her yolu meşru sayan, yalan ve iftirada birbiriyle yarışan sözde gazetelerin bu iddiaları, yürüttükleri psikolojik savaşın parçasıdır. Beni yıpratmaya yönelik asılsız, haksız ve gerçek dışı ithamlar, tamamen kasıtlı ve su-i maksatlıdır. Netice olarak, hukuka aykırıdır. Basın meslek ilkelerine aykırıdır. Bu yazıyla ilgili tüm yasal haklarımı, hızlı, eksiksiz ve etkin şekilde kullanacağımı dikkatlerinize sunarım.”

*

Kim gönderdi bu tekzibi?
Asrın lideri.

*

Kime gönderdi?
Rahmetliye.

*

Tüm yasal haklarımı “eksiksiz” kullanacağım denilerek... Hakkında para cezası ve hapis cezası istenecek olan gazeteci nerede?
Gölbaşı kabristanında.

*

Tekzibe cevap verdi mi?
Üç aydır ölü, henüz vermedi.

*

Evet... Haziran ayında vefat eden, değerli büyüğüm Cüneyt Arcayürek’e mezarında tekzip gönderildi. Yakasının bırakılmayacağı, kendisi hakkında “hızlı” şekilde dava açılacağı ifade edildi.

*

Ve, dünya basın tarihinde bir ilki gerçekleştirerek “ahiretle mahkemelik” olan Tayyip Erdoğan’a, “diktatör müsünüz?” diye sordular. “İddiayla söylüyorum, Türkiye’deki kadar özgür basın, Avrupa Birliği’nde bile yoktur” dedi.