Schengen antlaşması, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin vatandaşlarının üye ülkeler arasında, sınır kapıları olmaksızın serbest geçiş yapmalarını sağlamaktadır. Turistler Avrupa’da Shengen antlaşmasına dahil bir ülke için vize aldıklarında Shengen vizesi alırlar ve bu vizeyle giriş yaptıkları ülkeden Shengen sınırlarına dahil diğer ülkelere de geçiş yapabilirler.

Schengen anlaşması 14 Haziran 1985 tarihinde beş Avrupa ülkesi arasında imzalanmıştır. Bu ülkeler Fransa, Batı Almanya’yla Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’tan oluşan üç Benelüks (Benelux) ülkesidir.
İkinci anlaşma ise Moselle Nehrinin ortasında Prenses Marie-Astrid isimli teknede imzalanmıştır. Ancak anlaşmanın yürürlüğe girmesi 26 Mart 1995 tarihine kadar uzamış ve bu zaman dilimi içinde Portekiz ve İspanya da anlaşmaya ortak olmuşlardır.
Monako, Norveç ve İzlanda, Avrupa Birliği’ne üye olmamakla birlikte, bu anlaşmaya dahil olmuştur. Aynı şekilde, İsviçre de Aralık 2008’de Schengen Antlaşması kapsamına alınmıştır.
Schengen anlaşması ile oluşturulan Schengen bölgesi, şu anda 26 Avrupa ülkesi için de geçerli olup yaklaşık olarak 4.312.099 kilometrekarelik alanı kaplamaktadır. Shengen vizesi ile bu bölge içindeki ülkeler arasında serbest seyahet edilebilmektedir.

AP Türkiye Raportörü: Kısa vadede vizesiz Avrupa mümkün değil


Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına Temmuz ayında Schengen bölgesinde vize serbestisi verilmesinin düşük bir ihtimal olduğunu söyledi.
AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun vize serbestisi konusunda Türkiye’ye yeşil ışık yakmasını değerlendiren Kati Piri, Türkiye’nin “vizesiz Avrupa” konusunda istenen 72 koşulu 1 Temmuz’a kadar yerine getiremeyeceğini savundu. Hollanda Televizyonu’nda yayınlanan bir programda konuşan Piri, “Türkiye’nin mevcut terörle mücadele yasalarının” demokratikleşme önünde engel olduğunu belirtti. Piri, Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink ve çok sayıda Kürt gazetecinin de bu düzenlemeler uyarınca gözaltına alındığını hatırlattı.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans dün yaptığı açıklamada, Türkiye vatandaşlarına Schengen bölgesinde vize serbestisi getirilmesi için Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi’ne tavsiyede bulunduklarını açıklamıştı. Ancak Timmermans Türkiye’nin, “terörle mücadele yasası da dahil” 5 alanda daha acilen adım atması gerektiğini söylemişti.

‘AVRUPA DEĞERLERİ SATIŞA ÇIKARILDI’


AB Dönem Başkanı Hollanda’da, muhalefet Avrupa Komisyonu’nun kararına tepkili ve AB’yi mülteci krizi nedeniyle “vize rüşvetine sarılmakla” suçluyor. Hıristiyan Demokrat Parti (CDA) milletvekili Pieter Omtzigt, “Avrupa Komisyonu kıtanın değerlerini satışa çıkardı” dedi. Pieter Omtzigt, Türkiye’de koşulların iyileşmediğini aksine insan hakları, ifade ve basın özgürlüğü konularında daha da geriye gidildiğini söyledi.
Sosyalist Parti (SP) de, Türkiye’de demokratik özgürlüklerin yanı sıra yolsuzlukla mücadele alanındaki eksiklere de dikkat çekti. Muhalefete göre, Türkiye vatandaşlarına vize serbestisi ile birlikte özellikle Güneydoğu’daki çatışma ortamından kaçmak isteyenler nedeniyle Avrupa yeni bir göç dalgası ile karşı karşıya kalacak.