Soru sordular Diyanet’e:
“Alevi ile evlenilir mi?..”
Diyanet yanıt verdi:
“Müslüman; Müslüman ile evlenir, Müslüman olmayanla evlenemez...”

*

Toparlan bir tanem...
Bu evliliğimiz burada bitmiştir Diyanet’e göre, sen Müslüman değilsin, yaktın beni canım dinimiz itibariyle...
Paylaşalım evimizi; komedin senin, gardırop benim olsun...
Perdeleri sen al, kilimleri ben...
Tavalar senin, tencereler benim...
Elimizde makas oturup fotoğrafları ikiye böleriz ortadan, sadece boynunda dolalı o kolum kalsın...
Postal’ı ben alırım, Suşi sende kalsın...
Kartuş benimdir, Mösyö Hırpani senin...
Evimizde iki kitap vardır; Kuran-ı Kerim’i ben alırım, İncil’i haliyle sen alırsın...

*

Bu nasıl kafadır?..
Bu nasıl din adamlığıdır?..
Bu nasıl karanlıktır...
Hırsızlığa tepkin yok, yalana dolana tepkin yok, ülke soyuldu tepkin yok, çocuklar ölüyor tepkin yok, yiğitler şehit ediliyor tepkin yok, insan insanı öldürüyor tepkin yok, yetimin lokmasını çalıyorlar tepkin yok...
Aşka tepkin var...
Aşka yasak koyuyorsun...
Önce “insan” diyemiyorsun...
Bu yüzden işte; Ortadoğu’yu dünyanın en yaşanmaz topraklarına çevirdin... Bu coğrafyayı kan, gözyaşı, acı bataklığı yaptın...
Müslümanlar seni bırakıp kaçıyorlar, daha ne yapacaktın?

*

Biz ise...
Ne yapalım bir tanem...
Toparlanmalısın...
İnancım seni bana “yasak” kıldı, Diyanet’e göre yasaksın...
Sevgimizi arka bahçeye gömeriz...
Ellerini bana bırakırsın, gözlerim sende kalsın...
Sanırım ikimiz de onu çok seviyoruz, sadece bayrağımızı paylaşamayız bir tanem, ay bende kalır, yıldızı sen alırsın...

*

Bu devirde bu nasıl kafadır, nasıl akıldır, nasıl mantıktır...
Bir anlayan varsa, çıkıp anlatsın...