Hitler Alman vatandaşı bile değildi...
Ülkeyi ele geçirmek istiyordu ama “Vatansız statüde” olması onun şansölye-cumhurbaşkanı olmasına engeldi...
“Belgeni göster” dediler...
Her kirli toplumda olduğu gibi bir
yolu bulundu, bunu alakasız bir yere “memur” yaptılar, böylece otomatikman Alman vatandaşı sayıldı...
Şansölye yaptılar...

*

1934’de iktidara geldi...
Demokratik parlamenter
sisteme karşıydı... İktidara yerleşince devlet başkanlığı ile hükümet
başkanlığını birleştirdi...
Tek adam oldu..
Ona “Führer” dediler...
Reichstag yangınını gestapo çıkartığı halde, bunu bahane ederek önce muhalif milletvekillerini tutuklattı...
Olağanüstü bir “Yetki yasası” ile
artık tutulamaz olmuştu, muhalefeti
söküp attı, ağzını açanı götürdüler,
parlamenter sistem bitmişti...
Tek adam vardı artık:
Hitler...

*

Tüm bu olanlar bir kişinin değil,
ona bu olanağı verenlerin suçudur...
Yaptığı her hatayı Alman halkı
alkışlıyordu...
Mitinglerine 5 milyon, 10 milyon insan katılıyor, çılgınlar gibi onu
selamlıyorlardı... Führer’e laf söyleyenler linç ediliyor, sokakta ağzını
açanı vuruyorlardı...
Muhalif bir tek gazete kalmamıştı...
Hapishaneler gazeteciler, yazar,
muhaliflerle doluydu...
Bir çok aydın ya intihar ediyor, ya da hapishanelerde ölüyordu...
Alman halkı ise Führer’i durmadan alkışlıyordu...

*

Sonunda dünyayı yaktı...
50 milyon insan öldü...

*

Ben hiçbir zaman birinci derecede suçlu Hitler’i görmedim...
“Hitler” denilince; siyasi sorumluluk üstlenmiş ama korkarak-sinerek rejimi Hitler’e teslim etmiş haysiyetsizler
aklıma gelir önce...
Ve diktatörün peşine takılıp giden halk...

*

Durup dururken saçmalıyorum
hakikaten...
Neyi kime anlatıyorsun?..
Ne faydası var?..