20 yıl sonra uzaylılar yine 4 Temmuz’da dünyayı işgal ediyorlar! Hollywood filmlerini ‘amma da Amerikan propagandası yapıyor’ diye yaftalamaktan, ya da filmi sadece bu özelliğinden tutup eleştiri yazmaktan hoşlanmam. Hollywood bir Amerikan markasıdır ve Amerika’nın reklam ajansı gibi çalışması da gayet doğaldır. Özellikle felaket filmleri ya da böyle dev bütçeli, tüm dünya için pazarlanan popüler gişe filmleri, ‘süper güç’ Amerika’yı dünyanın koruyucusu, geleceğimizin teminatı olarak gösterecektir elbette.

1996 yılında izlediğimiz ilk “Kurtuluş Günü” devasa yıkım sahneleriyle daha fragmanıyla büyük merak uyandırmış ve vizyona çıkınca da dünya çapında olağanüstü bir gişe hasılatı elde etmişti. Beyazperdenin gördüğü en büyük uçan daireler dünyanın çeşitli ülkelerinin semalarında gözüküyor ama biz en çok Los Angeles ve Washington üzerindekilerle hemhal oluyorduk. Tarihinin en genç Amerikan başkanı Whitmore (Bill Pullman), eski okul arkadaşı bilimadamı Levinson (Jeff Goldblum) ve pilot yüzbaşı Hiller (Will Smith) işgalci uzaylılara karşı verilen zorlu mücadelenin ana kahramanlarıydılar. Amerika’nın çeşitli simge yapılarını patlatan uzaylıları, ancak onlardan elde edilmiş bir gemiyi kullanıp bilgisayar sistemlerine virüs bulaştırarak (sanki uzaylılar da Windows kullanıyor!) etkisiz hale getirip bizzat başkanın da savaş uçağıyla katıldığı bir saldırıyla yenebiliyorlardı. Hem de tam Amerika’nın bağımsızlık bayramı olan 4 Temmuz gününde...

kurtulus-gunu-sli

20 yıl sonra aynı yönetmenden gelen devam filminde de uzaylılar rövanşı almak için yine 4 Temmuz’da karar kılmışlardır. Bu seferki gemileri ise bütün Atlantik denizini kaplayacak boyuttadır. Yönetmen Roland Emmerich, ilk filmin büyük olan her şeyini ikiye katlamayı planlamış, oysa ‘felaket filmlerinin anası’ diye tanımladığı ve sadece başarılı yıkım efektleri için izlenebilen filmi “2012”de yıkım konusunda uç noktalara ulaşmıştı kendisi. Bu sefer uzaylı bir kraliçenin komutanlığında Dubai gökdelenlerini kaldırıp Londra’nın üzerine bırakmaktadırlar!
Hikayenin çekici tarafı, ilk işgalin ardından alternatif bir 2016’nın yaşanıyor olması. Savaştan sonra uzaylı teknolojisinin de yardımıyla farklı bir dünya inşa edilmiş. Yüzbaşı Hiller’ın bir kazada öldüğü söyleniyor, belli ki yapımcılar Will Smith ile anlaşamamışlar! Ama eski başkan ve Levinson yine bir araya gelerek, genç ordu mensuplarının da yardımıyla dünyayı bir kez daha kurtarırlar.

Bu arada tabi ki bütün ülkeler, dünyayı tehdit eden uzaylılara karşı uluslararası bir direniş gösterirler ama tabi ki büyük ağabey ve önder Amerika’dır. Diğer ülke insanları ya şok edici ölümlerle uğurlanırlar hikayeden ya da Amerikan kahramanların yanında yancı karakterler olabilirler ancak. Bolca kadın karakter olmasına rağmen onların da sadece erkeklere eşlikçi olduklarını görüyoruz maalesef. Buna karşılık takip etmemiz istenen gereksiz fazlalıkta erkek karakter var filmde...

kurtulus_gunu_3

İlki de çok iyi değildi belki ama eğlenceliydi. 20 yıl sonra gelen bu devam filmi de çok sıkıcı gişe filmlerinden biri sayılmaz, zaten fazlasıyla hızlı bir film. Ama etkisi salondan çıkar çıkmaz gidiyor, iki saat sonra film izlediğinizi bile unutuyorsunuz!

2 yıldız
Kurtuluş Günü: Yeni Tehdit
Yönetmen: Roland Emmerich
Oyuncular: Jeff Goldblum, Bill Pullman, Liam Hemsworth
120 dakika, 13A

Hayranları sevecek

80’lerin sonu, 90’ların başında tanıştığımız “Ninja Kaplumbağalar” zamanın çocuklarının gözde serilerinden biri olmuştu. Önce çizgi roman olarak çıksa da asıl popülerliğini televizyon için hazırlanan çizgi dizisiyle sağladı. Üç kere baştan yaratılan çizgi dizi hâlâ da devam etmekte. Sinemaya da bolca uyarlandı ama istendiği ölçüde bir ticaret kapısı olamadı doğrusu bu seri. Aslında bunun nedenini anlamak da mümkün çünkü zor bir malzeme sözkonusu. Yani bir şekilde şehrin altındaki tünellerde yaşayan ve dev bir fare tarafından yetiştirilmiş dört tane kaplumbağa, kolay satılabilecek bir malzeme doğrusu.
2014 yılında izlediğimiz uyarlama, en pahalı ve en iddialı olanıydı. Olabildiğince eğlenceli diyalog ve şakalarla neredeyse her karesinde kendisini gösteren bilgisayar efektleri, gürültülü müziklerle alabildiğine göz boyamaya çalışıyordu. Devam filmi de aynı mantıkla karşımızda.

ninja_kaplumbagalar_3

Serinin kadrolu kötü adamı Shredder ve yardımcısı, çılgın bir bilimadamı ve dopingle güçlendirilmiş iki sokak serserisi New York’un başına bir kez daha bela olunca dört kardeş tekrar harekete geçiyorlar filmde. Tabi insan yardımcıları da var. Ayrıca artık şehrin insanlarından da saklanmak istemiyorlar pek...
Güzel aktris Megan Fox, komedyen Will Arnett ve bu filmde seriye katılan üç defa Oscar’a aday olmuş Laura Linney’i de izliyoruz ama sorun ilk filmdekiyle aynı. Ne kadar sevimli olmaya çalışsalar da bizi kendilerine çok bağlayamıyor bu karakterler ve yapımcılar da bu açığı aksiyona abanarak kapatmaya çalışıyorlar en çok. Nitekim bu sefer, kaplumbağaların düşmek üzere olan uçaktaki dövüş sahneleri ve sonrasında nehirde süren takip sahneleri hiç fena olmamış. Ama bunun dışında aynı yapımcıya ait olan “Transformers” filmlerindeki gibi büyük bir harala gürele şeklinde devam edip bitiyor film.
Yine de serinin yakın takipçileri, çizgi diziye oldukça bağlı kalınarak yapılmış bu sinema filminden zevk alabilirler.

2 yıldız
Ninja Kaplumbağalar: Gölgelerin İçinde
Yönetmen: Dave Green
Oyuncular: Megan Fox, Will Arnett, Tyler Perry
112 dakika

Zor veda

İtalyan yönetmen Piero Messina’nın bu ilk filmi, dikkat çekici kimi özellikler barındırıyor. Sicilya’da eski bir villada bir cenaze kaldırılmak üzeredir. Tam bugünlerde Fransa’dan erkek arkadaşı Guiseppe’yi görmeye gelen Jeanne de bu villanın konuğudur. Guiseppe’nin annesi olan Anna’yla beraber onun dönüşünü beklemeye başlarlar. Peki cenaze kime aittir?

bekleyis_3

Başlarda biraz fazla ağırkanlı yürüse de hüzünlü hikayesiyle sarsıcı bir film “Bekleyiş”. Kaybettiğimiz sevdiklerimizden ayrılmanın zorluğu, inkar ve sonrasında gelen kabullenme... “Bekleyiş” bunun filmi ve şüphesiz Anna rolünde izlediğimiz Juliette Binoche’un can yakıcı performansı filme güç katıyor. Tek sorunu seyircinin erken anladığı gerçeği ilk bir saatinde filmin diğer kahramanından saklayabilmek için fazla gayret gösteriyor senaryo.
İlk filminde Messina, görsel olarak güçlü bir dünya kuruyor. Sicilya’nın ıssızlığını, toprak rengini, kocaman bir kasvetin ortasına Jeanne’yle gelen hayat duygusunu da iyi veriyor. Ama “Bekleyiş” kısık ateşte pişen bir film. Daha safkan bir sinema sevgisi bekliyor seyircisinden...

3,5 yıldız
Bekleyiş
Yönetmen: Piero Messina
Oyuncular: Juliette Binoche, Giorgio Colangeli, Lou de Laâge
100 dakika,