THY, Vietnam’ın Hanoi kentine aktarmasız uçuş başlatmış. Bu vesileyle bir yıl kadar önce Yönetim Kurulu Başkanı olan ve uçak yolcusu olmaktan öte havacılıkla hiçbir ilgisi bulunmayan Bay İlker Aycı, bazı gazetecileri yapılacak ilk sefere davet etmiş. Davetliler arasında Hürriyet Gazetesi’nin dış siyaset yazarı bir hanım da varmış.
Hazır ta Vietnam’ın kuzeyine gitmişken, şu ölümlü dünyada hem kendilerini eğlendirmek hem de misafir gazetecilere ikramda bulunmak için Ejderhalar Körfezi diye bilinen Halong adlı koyda gecelemeli bir yat gezisine çıkılmış. Bu sırada Atatürk Havalimanı’nda IŞİD katliamı olmuş. Hikâyenin kalan bölümünü, dış siyaset yazarının makalesinden okuyalım.

İNSANI HAYRAN BIRAKAN BİR KRİZ YÖNETİMİ


“THY’nin en üst kademe yöneticilerinin telefonlarına sabaha karşı düşen bir mesajla, kendimizi büyük bir krizin ortasında bulduk. İçinde bulunduğumuz teknenin etrafında ne bir ışık, ne internet ne de istikrarlı bir telefon bağlantısı...… Ancak koşulların tüm bu elverişsizliğine rağmen, THY ekibinin krizi ilk saniyeden itibaren nasıl soğukkanlılıkla yönettiğine bizzat şahit olduk. Saldırıdan sadece 6 saat sonra Atatürk Havalimanı hizmete açılmıştı. Hemen ertesi sabah da uçuşlar yeniden başladı. Oysa ki Brüksel’deki Zaventem Havalimanı 22 Mart’taki saldırıdan tam 12 gün sonra, o da kısmen açılmıştı... Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ve Basın Müşaviri Yahya Üstün başta olmak üzere THY ekibi ve Atatürk Havalimanı yönetimi, işte bu yeni güvenlik ortamına çok iyi adapte olmuş durumda.”

KRİZİ KİM YÖNETTİ


IŞİD (Irak, Şam/Suriye İslam Devleti) Atatürk Havalimanı Terminali’nin giriş kısmında bir katliam gerçekleştirdi. Bu katliamın THY ile hiçbir ilgisi yoktur. Yahut Atatürk Havalimanı’nı kullanan diğer hava yolları ile ne kadar ilgisi varsa o kadar vardır. Bu da doğrudan doğruya THY Genel Müdürü (CEO’su) Temel Kotil ve yardımcılarını ilgilendirir. Yönetim Kurulu Başkanları eğer aynı zamanda CEO değilseler, bu kabil icra işlerine bakmazlar.
Kriz, havalimanında çıkmıştır ve öncelikle onun yönetimi ile ilgilidir. Kaldı ki bu öylesine büyük bir olaydır ki; havalimanı yönetimi ve DHL Genel Müdürlüğü’nün bile yetkileri sınırlı kalır. Her konuda verilecek son kararın kendisine sorulmasını isteyen Cumhurbaşkanı hamdolsun görev başındadır.
Başbakan, İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı, İstanbul Valisi, MİT, Emniyet teşkilatı ve komutanlar Türkiye’dedir ve görev başındadır. Hanoi açıklarında bir yattan THY Yönetim Kurulu Başkanı ve Basın Müşaviri’nin İstanbul’daki havalimanı krizini yönettiğini ve bu sayede 6 saat içinde Atatürk Havalimanı’nın faaliyete geçebildiğini yazmak görevi başında bulunanlara haksızlıktır.
Son söz: İltifat, edileni müşkül durumda bırakmamalıdır.