Lafa bak, hizaya gel...
Devletin öncelikli görevi o hendek ve barikatların hiç yapılamamasını sağlamak...
İktidar çözüm, çözülme, açılım saçılım diye kulağının üstüne yatmış, terör örgütü bu aymazlığı fırsat bilerek il ve ilçeleri ele geçirmiş...
Sen iktidar olarak önce bunun hesabını ver!..
* * *
Önceki gün 6 şehit daha verdik...
Ülke, her gün cenaze kaldırıyor...
Şehit haberleri hukukta çok kullanılan “hayatın olağan akışı” haline geldi...
Son 6 ayda ateşin düştüğü evlerin sayısını artık tutamaz olduk..
Aslan gibi vatan evlatları kahpe kurşunlara hedef olarak gencecik yaşta hayatını kaybetti...
Feryat eden analar, eşler, kardeşler, evlatlar...
İktidar oy hesapları yaparken, bedelini onlar ödedi!..
* * *
Londra’da konuşuyor:
“Bir tek hendek ve barikat kalmayacak”
Valla bravo!..
Terörü silindir gibi ezip geçecek...
Yahu ülke ateşler içinde yanıyor...
Ülkedeki şu vahim manzarayı görüp de yüreği yanmayan var mıdır?..
O hendek ve barikatlar, roketler, patlayıcılar kaç cana mal odu?..
Asker, polis, sivil vatandaşlar...
Kadınlar, çocuklar...
Hendek ve barikatlar yüzünden can verdiler...
Peki siz neredeydiniz?..
* * *
O hendekler kazılırken, barikatlar kurulurken, silah ve patlayıcılar depolanırken AKP iktidarı neredeydi?..
Savcılıklara suç duyurusunda bulunan emekli Adalet Başmüfettişi Davut Çakır, silah ve patlayıcılar depolanırken, hendekler kazılırken, barikatlar yapılırken bunları görmeyen veya göz yuman vali kaymakam dahil bütün güvenlik görevlilerinin asli fail olduğunu ileri sürüyor...
İktidar da bu sorumluluğu üzerinden atamaz!..
* * *
Ahmet Davutoğlu şimdi şehir merkezlerini ilçelere taşıyarak terörü önleme çareleri arıyor...
Hakkari merkezi Yüksekova’ya;
Şırnak merkezi de Cizre’ye taşınacakmış...
İl hizmetleri bu ilçelere gidecekmiş...
Herhalde çıkaracakları yasayla Yüksekova ve Cizre il olacak...
Bu zamana kadar uyu..
Bu kadar şehit ver...
Bu kadar anayı ağlat...
Ülke kan gölünü dönsün...
Sonra illeri ilçelere taşı ve Londra’da hamaset yap...
Valla ne güzel...
Memleketi böyle idare etmek ne
güzel...
Ama bilin ki anaların ahından kurtulamazsınız!..
Yeminsiz vekil!..
Çağrı yaptık, madem yemin etmiyorsun milletvekilliğinden istifa et de yiğitliğini görelim...
Leyla Zana’nın umurunda olmadı...
Hem bu milletin vergilerinden vekil maaşını deste deste alıyor;
Hem bütün sağlık hizmetlerinden bedava yararlanıyor;
Hem danışmanı, hem sekreteri, hem şoförü var..
Ama hanımefendi doğru dürüst yemin etmeye yanaşmıyor...
Meclis çalışmalarına katılamadığı için vekilliği düşmesi gerekirken, Meclis Başkanı da kulağının üstüne yatıyor!..
