İş­le­ri­ne gel­me­di­ği an, “Yok hük­mün­de­” de­yip ra­hat­lı­yor­lar!..
Aca­ba?..
“Yok hük­mün­de­” de­mek­le “yo­k” mu olu­yor?..
Av­ru­pa Par­la­men­to­su Ra­po­ru...
Av­ru­pa Kon­se­yi Ra­po­ru...
ABD İn­san Hak­la­rı Ra­po­ru...
Üç ra­por­da da Tür­ki­ye­’ye de­mok­ra­si, hu­kuk, hak ve öz­gür­lük­ler, ba­sın öz­gür­lü­ğü ko­nu­la­rın­da ağır eleş­ti­ri­ler var!..
Bu eleş­ti­ri­ler ilk de de­ğil...
Eleş­ti­ri­ler her de­fa­sın­da da­ha da ağır­la­şı­yor!..
Bil­me­yen bi­ri, bu ra­por­la­rın Ku­zey Ko­re ve­ya dik­ta ile yö­ne­ti­len bir Af­ri­ka ül­ke­si için ya­zıl­dı­ğı­nı zan­ne­der!..

*  *  *

AB Ba­ka­nı Vol­kan Boz­kır, “AP ra­po­ru yok hük­mün­de­dir... İa­de ede­ce­ği­z” di­yor ve ek­li­yor:
“O­ra­da 1915 olay­la­rı­na atıf­ta bu­lu­nu­lu­yor... Bu bi­zim kır­mı­zı çiz­gi­le­ri­miz­di­r”
Gü­zel ba­ha­ne...
Vol­kan Boz­kır Dı­şiş­le­ri kö­ken­li ol­du­ğu için ka­ba­ha­ti da­ha bü­yük...
Salt AK­P’­li po­li­ti­ka­cı ol­sa (me­se­la Ege­men Ba­ğış gi­bi) gü­ler ge­çe­riz, ama Vol­kan Boz­kır böy­le ko­nu­şun­ca he­sa­bı­nın da so­rul­ma­sı ge­re­ki­yor!..

*  *  *

Söz­de soy­kı­rım, Al­man Par­la­men­to­su­’n­da oy­la­na­cak...
Bir ça­ba­nız var mı?..
Yok!..
AP ra­po­ru­na gi­ri­yor, bir ça­ba­nız ol­muş muy­du?..
Gir­di­ği­ne gö­re ya yok, ya da ba­şa­rı­sız!..
Ay­rı­ca, üç ra­por ar­ka ar­ka­ya ge­li­yor ve ra­por­la­ra ba­kın­ca Tür­ki­ye, bir 3. Dün­ya ül­ke­si du­ru­mun­da...
Bun­la­rı dü­zelt­mek için ça­ba ol­muş mu?..
Ha­yır, ak­si­ne eleş­ti­ri­len ko­nu­lar­da da­ha da be­ter ha­le gel­mi­şiz...
O za­man siz na­sıl bir ik­ti­dar­sı­nız?..

*  *  *

Boz­kır, “Vi­ze mu­afi­ye­ti yok­sa ge­ri ka­bul de yo­k” di­yor...
Bir AB Ba­ka­nı­’na şan­taj ko­kan bu laf ya­kı­şır mı?..
Sen is­te­nen bü­tün kri­ter­le­ri sa­mi­mi ola­rak ye­ri­ne ge­ti­rip uy­gu­la­na­bi­le­ce­ği­ne ina­nı­yor mu­sun?..
Fab­ri­kas­yon ya­sa­lar ve dü­zen­le­me­ler­le ne­re­ye ka­dar ik­na müm­kün ola­bi­lir?..
Cin ol­ma­dan şey­tan çar­pı­la­ma­ya­ca­ğı­nı bun­ca de­ne­yi­me rağ­men hâ­lâ an­la­ma­dı­nız mı?..

*  *  *

Ana mu­ha­le­fet li­de­ri yok hük­mün­de...
Kız­dık­la­rı Ba­ro­lar Bir­li­ği Baş­ka­nı yok hük­mün­de...
İş­le­ri­ne gel­me­yen mah­ke­me ka­rar­la­rı yok hük­mün­de...
Av­ru­pa İn­san Hak­la­rı Mah­ke­me­si­’nin iş­le­ri­ne gel­me­yen ka­rar­la­rı yok hük­mün­de...
AP ra­po­ru eleş­tir­di­ği için yok hük­mün­de...
Oy­sa...
Ba­tı Dün­ya­sı nez­din­de asıl ken­di­le­ri­nin “yok hük­mün­-de­” ol­du­ğu­nu hâ­lâ an­la­ya­ma­dı­lar!..

Ken­din pi­şir ken­din ye!..

İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi İstanbul’da yapıldı ve bitti, ne anladınız?..
Konuşulan ne oldu?..
Adamların kaldıkları oteller, kral dairelerine görgüsüzce ödedikleri paralar...
Görgüsüz bedevi şeyhinin araç filosu, Boeing 747 uçağı, uçaktan yürüyen merdiven ve asansörle inişi...
Başka, “Aaaa şu da oldu” diyebileceğiniz, önemseyebileceğiniz, İslam dünyası
için önemli bir atak, kan
gölüne dönen İslam coğrafyası için tedbirler falan filan diyebileceğiniz bir şey
var mı?..

*  *  *

Havanda su dövdüler, yine mezhepçilik rol oynadı, sonunda da Suudiler ile İran arasındaki gerginlikle zirve son erdi...
Türkiye’nin önerisiyle alınan en somut, fakat en
komik karar şu oldu:
İslam İnterpol’ünün kurulması!..
Neden gerektiği ve ne işe yarayacağı belli olmayan bir teşkilat...
Sonuçta kendileri pişirdiler, kendileri yediler...
Adları yatlarının boyu ile anılan; servetlerini İsviçre’ye, İngiltere’ye, ABD’ye yatıran; zevki ve sefayı Batı’da arayan...
Ama bütün kötülüğü de Batı’dan bilenlerin zirvesi çooook hayırlara vesile oldu!..