Akıl danışılan. Fikir sorulan. Görüş istenen. Sende olmayan “vizyonu” sana veren. Sende olmayan “bilgiyi” sana sunan. Sende olmayan “sağduyuyu, empati kurmayı” sana bulaştıran. Danışman 1 kişi olur. 2 kişi olur. Bilemedin 3 olur. 23 olur mu?
3 kahvehane dolusu.
Biri “ak” der.
Öbürü “kara” der.
Diğeri “hapse at” der.
Öbürü “partiye al” der.
Kafa karışır.
Algı bozulur.
Dikkat uçar.
23 danışmanı olan Cumhurbaşkanı, bunlara ne danışır, ne sorar? Siz de TV’lerden duyuyor, gazetelerden okuyorsunuzdur. Başbakan’ın da 7’si başdanışman 20’ye yakın danışmanı var diye haberler çıkıyor.
Başbakan’a bakıyoruz.
Hiç değişmedi.
Aynı kelimelerle konuşuyor.
Aynı cümle yapılarını kuruyor.
Aynı fikirlerin takipçisi.
Aynı görüş açısı.

*  *  *

Peki o zaman neye yarıyor bu kadar çok danışman? Bu kadar çok danışılacak adamı devlet kadrosunda maaşa bağlamanın Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın “vizyonuna” ne faydası oluyor?
Nerde çokluk...(!)
Orada.....(!)
Nitekim geçen hafta “kokusu” çıktı. Başbakan’ın başdanışmanlarından biri Cumhurbaşkanı’nın başdanışmanlarından ikisi için; “Başdanışmanlar dünyasında herkes bilir... O ve öteki arasında uygunsuz ilişki var...” diyen yazı yazdı.

*  *  *

Dikkat edin!
O kadar çoğalmışlar ki, başdanışman yazısında “danışmanlar dünyası” diyor. Danışmanlar işsizlikten “uygunsuz ilişki” üretmeye koyulmuşlar. Kendisine “uygunsuz ilişki içinde...” diye etiket vurulan başdanışman da öbürü için; “Meczubun tekidir... Bir yerlere sızmışlardan biri...” diye yazdı.
Allah! Allah!
Uygunsuz danışman.
Meczup danışman.
Sızma danışman.
Sızdırılma danışman.
Kim bilir daha neler? Ülke kan gölüne dönüştü, dün yine 3 şehit vardı, iki süper güç aralarında “Esad’ı Suriye’nin başında tutmak” anlaşması yaptılar ve iki süper gücün danışmanları birbirleri arasında bilgi alışverişi yaparak Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ile Başbakanı’nı “Suriye masasından kaldırıp” attılar.
Bizim danışmanlara bak.
Uğraştıkları konuyu oku.
Gör ülkenin halini!

*  *  *

Bunlara “akıl-fikir-görüş-vizyon danışılarak” yönetilen devlet çarkının başındakiler; “Biz seçilip başa geldiğimiz zaman Türkiye’de Kürt sorunu vardı, şimdi yok” diyorlar ve PKK, Kandil, HDP ve Öcalan da “Kimlik sorunlarımızın sadece yüzde 30’u çözüldü, diğerleri duruyor” diye silahlı terör örgütlerini desteklemeye devam ediyorlar.
23 danışmanı var:
Aynı şeyi yapıyor.
Farklı sonuç bekliyor.
20 danışmanı var.
Aynı şeyi yapıyor.
Şartlar değişmemiş.
Farklı sonuç umuyor.

Yıldızı parlayan şehir: Artvin


O maden işletmeye geçince, Artvin’e bir şey katmayacak. Sadece işletme ruhsatı verilen zengin işadamını daha zengin edecek. Artvinliler, “o madenin Ankara’da ihale şartnamesinin adrese teslim hazırlandığını” biliyorlar. Artvin’deki madenin açılması daha önce mahkeme kararıyla iptal edildi. Üst mahkeme de bu kararı onayladı. Fakat Ankara’da o madenin tekrar açılması için ihale açıldı. İhale şartnamesine; “bu ocağı işletmeye talip olacak firmanın yılda 10 bin ton metal bakır ve 500 bin ton tuvenan (işlenmemiş cevher) çıkartabilecek yeterliliği olması gerekir” şartı kondu. Bu şartlara sahip Türkiye’de sadece 1 tek firma vardı. O tek firma da iktidara en yakın duranların şirketiydi. Artvinliler, “kayırma-kollama-avanta sunma” yolsuzluğuna karşı ayaklandılar. Altın örnek oldular. Bütün Türkiye Artvinliyi anladı. Artvin: yıldızı parlayan şehir.