Bağırtı arasında sıkıştık. Bizim Cumhurbaşkanı, buradan “Ey NATO... Ey ABD.... “ diye bağırıyor. ABD ile NATO da oradan “Ey Erdoğan...” diye karşılık veriyor. Bu iki bağırtı arasında; Esad’ın “Hatay ile İskenderun’u Türkiye’den alma ihtimali de” zemin buldu konuşuluyor.
“Kim konuşuyor?” diyeceksiniz.
AKP’li eski tüfekler konuşuyor.
Bülent Arınç eski çınardı.
Konuştu.
“Çınarın gölgelediği toprağın altında öyle gerçekler gizli ki, anlatırsam dudağınız uçuklar...” türü cümleler söyledi.
Hüseyin Çelik, eski dağdı.
Konuştu.
“Biz Tayyip Bey’e sen Everest Tepesi’sin dedik. Duruşunu Himalaya Dağı’na borçlusun. Biz partinin ilk kurucuları 50 kişi Himalayalarız. Biz olmasak sen Himalayasız Everest olursun... Dağsız tepe...Gemiyi batırıyorsun...” türü benzetmeler söyledi.
Abdullah Gül, eski kardeşti.
Konuştu.
Ne konuştuğunu kendi açıklamadı ama Ankara gazetecileri “kulislere yansıyan sızma bilgilere” dayanarak Abdullah Gül’ün eski canciğer kardeşi Tayyip Erdoğan’a “bu partiyi sana yedirmeyeceğiz...” dediğini yazdılar.
Yaşar Yakış, eski bakandı.
Dışişleri Bakanlığı yaptı.
AKP’nin ilk 50’si içindeydi.
Konuştu.
“Türkiye Suriye’ye girerse Ruslar ile savaşmak zorunda kalırız. NATO, Türkiye’yi savunmayabilir. Cerablus’a giderken Hatay’ı kaybedebiliriz...” türü uyarılar yaptı....

*  *  *

Eski bakan bu!
AKP’li eski tüfek!
Şunu demek istiyor: İktidarı kaybetmemek için ülkeyi savaşa sokarsan; dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olan şaşkın tüccar durumuna düşersin. Hatay ile İskenderun’u Esad’ın başkanlıkta kaldığı Suriye’ye vermek zorunda kalırsın. Çünkü! Sen Suriye’ye girersen, hem Rusya ve hem ABD ve hem dost bildiğin Araplar, Türkiye’yi işgalci ilan edebilirler... NATO da “Ey Erdoğan... Saldırıyı yapan sensin... Suriye toprağına giren sensin... Ben seni savunmam” diye bağırır.

*  *  *

Acı ama gerçek:
Rusya, düşmanımız oldu.
ABD ise arkamızda değil.
Rusya Suriye’deki üsleri, uçakları yetmiyormuş gibi Hazar Denizi’ndeki gemilerinden Halep ile Türkiye sınırı arasındaki kırsal alana bomba yağdırıyor. Sivil insanlar dehşete düşüyor. Can korkusuna kapılıyorlar. Türkiye, mülteci akınını durdurmak için “tampon bölge kurma” planı yaptı. ABD bu plana bile izin vermedi.
Esad’ı devirme planı ise çöktü.
Halep’te namaza duracaktık.
Hatay’ı yitirmeyi konuşuyoruz.
Rusya Esad’ın arkasında.
ABD, Esad’ın yanında.
Türkiye tamponsuz bırakıldı.

*  *  *

Hem ABD, hem AB, hem NATO, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Dışişleri Bakanı’nı dinlemiyorlar. Esad’ı vazgeçilmez saydılar. Rusya ise Türkiye’nin canını acıtmak için haince fırsatlar kolluyor. ABD ile Rusya, görünmez bir işbirliği, sözbirliği içindeler. Türkiye’nin güney sınırlarında harita değişimini onaylamış görünümündeler.
Açmaza düştük!
Düştük mü?
Düşürüldük mü?