Olağanüstü hal (OHAL) Yasası’na dayanarak 80 bine yakın kamu görevlisi “Fethullah Terör Örgütü” üyesi oldukları iddiasıyla açığa alındı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra askeri okulların kapatılması için Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarıldı. Gerekçesi de darbeye katılanların önemli bir bölümünün askeri lise çıkışlı olmaları gösterildi.
Birçok konuda olduğu gibi kamuoyu yine yanıltılıyor. Askeri liseler sanki “darbeci yetiştiriyormuş” gibi gösteriliyor. Yatılılık döneminin uzunluğu eleştirilebilir, bunun için yeni önlemler alınabilir ama “darbeci yetiştiriyor” denilip askeri liselerin kapatılmasının iyi niyetli bir adım olmadığını o ocaktan yetişenler de hep söyler.

DARBEYE KATILANLARA BAKALIM

Önce şunu anımsatalım: Askeri liselerden harp okullarına gelen öğrenci sayısı, sivil liselerden gelenlerin neredeyse 6-7 katıdır. Son darbe girişimi, sivil lise kökenli askerlerden, kalkışmaya katılma oranının, askeri lise çıkışlıların kat kat üstünde olduğunu ortaya koydu. Üstelik, askeri liselerdeki öğrencilerin, FETÖ etkisinde kalma süresi, sivil liselerden gelenlere göre daha da fazladır.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bir çalışma yaptı. Darbeye katıldıkları gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarılanların askeri lise mi yoksa sivil lise çıkışlılar mı olduğunu saptadı. İhraç edilen amiral rütbesindeki 32 kişiden 16’sının askeri lise, 16’sının ise sivil lise çıkışlı olduğu anlaşıldı. Bu, darbeye katılanların yüzde 50’sinin askeri lise, yüzde 50’sinin sivil lise çıkışlı olduğu anlamına gelmemeli...
Başında da belirttiğim gibi askeri okullardan gelenlerin sayısı, sivil lise çıkışlılardan kat kat fazladır. İhraç edilen amiral sayısını incelediğimizde, darbeye katılma oranının sivil liselerden gelenlerin, askeri lise çıkışlılara göre hayli fazla olduğu da ortaya çıktı.
Aslına bakarsanız, askeri liselerin kapatılması daha önce de gündeme gelmişti. Şimdi, bu önerinin FETÖ’cüler tarafından bilinçli olarak gündeme getirildiği de değerlendiriliyor. Böylece, harp okuluna gidecek öğrenci daha fazla bu örgütün denetimi altında olacak ve daha fazla eğitim verilecektir. Okulların kapatılması durumunda FETÖ’nün harp okullarına yerleştirilebileceği öğrenci sayısının da yükselebileceği belirtiliyor.

“O KOMUTAN YARGILANMALI”

Önceki Donanma Komutanlarından Oramiral Nusret Güner, emrindeki subayların “Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklanmasına tepki gösterip istifa etmiş, 6 ay sonra oturacağı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nı elinin tersiyle itmişti.
İlk açıklamalarını SÖZCÜ’ye yaptı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’i eleştirdi. Bunun üzerine orduevlerine giriş yasağı konuldu. Korumaları çekildi. Özel, hakkında davalar açtı. Özel’in son dönemde yaptığı açıklamalar için Güner, “Necdet Paşa kendini kurtarmaya çalışıyor. Ama bu komutan mutlaka yargılanmalı. Bunun sonunda beraat de edebilir. Ben niye direndim bu kadar? Kendisini Donanma Komutanı olarak bu örgütlenmelere karşı hep uyardım. Şimdi Necdet Paşa olanlar için ‘yüreğim yanıyor’ diyor. Asıl benim yüreğim yanıyor, gerçekleri söylememe rağmen dikkate alınmayıp bu günlere gelindiği için.”
Emekli Orgeneral Necdet Özel’in yargılanmasını isteyen komutanların, siyasilerin sayısı giderek artıyor. Sorumlu makamdaki insanlar bilerek suç işlediyse buna “görevi suiistimal”, bilmeden yaptıysa “görevi ihmal” denir. Her iki durumda da Özel’in yargılanması gerektiğini vurguluyorlar.

TSK NELER KAYBETTİ?

Necdet Özel, zor bir dönemde Genelkurmay Başkanlığı yaptı. Görevden ayrılırken o dönemin bir dava konusu olacağını da biliyordu. Bu nedenle davalara da hazırlıklı... Yakın çevresine, “Çağrılırsam bildiklerimi cumhuriyet savcısına belgeleriyle anlatacağım” diyor. “Balyoz Davası”ndan yargılananların da, Necdet Özel’in de söyleyecek çok sözü var. Karargah FETÖ’cü askerlerle bilerek ya da bilmeyerek bu kadar doldurulduysa, bunun tek sorumlusu da asker değildir. Şimdi özür dileyenlerin de unutulmaması gerekiyor.
Kumpaslar yaşayan, darbe girişiminde bulunan silahlı kuvvetler, içindeki yapılar nedeniyle çok şeyler kaybetti. Mesleğinin zirvesinde, olanlara isyan edip istifa eden emekli Oramiral Nusret Güner kaybedilenleri şöyle sıraladı:
1 - Türk Ordusu’nun bin yıllık disiplini ortadan kalktı.
2- Türkiye bölgesel güç olma niteliğini yitirdi.
3- Türk Savunma Sanayii’ne darbe vuruldu.
4- TSK personeli dibine kadar siyasete girdi.
Şanlı ordumuzu içinde bulunduğu sıkıntılı dönemden kurtarmak için daha fazla gecikilmemeli...