Kurumların, mekanların taşıdığı adlar aynı zamanda onların belleğidir. O mekanların yapıldığı dönemde etkin görevlerde olan, katkıda bulunmuş, destek olmuş devlet adamlarının ve toplum liderlerinin adlarının bu mekanlar yenilenirken korunması tarihe olan saygının gereği, hem de kadirşinaslık örneğidir.
AKP eliyle bu değerler giderek yok ediliyor. Stadyumlarda bulunan Atatürk, İnönü gibi isimler çıkarıldı. Okullarda Atatürk, İnönü, Zübeyde Hanım, Cumhuriyet gibi isimler değişik ayak oyunlarıyla kaldırılıyor. Bir zamanlar “Devrim” ilkokul ve ortaokulları vardı. Bunların hiç adı-sanı kalmadı. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri de Devrim adını taşıyan okulların geçmişte hayli fazla olduğunu bugün ise bildikleri kadarıyla sadece bir ilkokulun adının Devrim olduğunu söylediler. O isim nasıl mı kalmış? Ben size söyleyeyim “mahkeme kararıyla” o isim şimdiye kadar duruyordu. Şimdi, yargı kararının arkasından dolanıp o ismi de kaldırmak istiyorlar.

ADI RAHATSIZ MI EDİYOR

Burdur’un nüfusu 6 bin olan Karamanlı ilçesinde 1950 yılında yaptırılan ilkokula “Devrim” adı verilmiş. Bu “Devrim” adıyla kalan ülkemizdeki belki tek okuldur. Devrim adının verilmesinden 66 yıl sonra “karşı devrimciler, Devrim ilkokulunun” adını değiştirecek güce ulaşmış. Devrim sözcüğünden rahatsızlık yeni değil. ANAP iktidarı döneminde de adı iki kez değiştirilmiş. O dönem okul koruma derneği başkanı Durmuş Mert, İdare Mahkemesi’ne dava açtı, “Devrim” adının değişmesini engelledi. Devrim İlkokulu’nun adının değiştirilmesinde kararlı olanlar bunun peşini bırakmıyor. Mahkeme kararı nedeniyle yapamadıklarını şimdi farklı bir yöntemle gerçekleştirmek istiyorlar. İlçede bulunan liseyi, Devrim İlkokuluna taşımayı, ilkokul öğrencilerini de diğer okullara dağıtmayı planlıyorlar. Böylece “Devrim İlkokulu” adı ortadan kaldırılmış olacak.
O küçük ilçenin duyarlı yurttaşları, öğrenci velileri bu duruma isyan etti. Karamanlı Kaymakamıyla görüştü. Olmadı, vali yardımcısıyla konuştular. Ama henüz sonuç alınmış, “Devrim” adı kaldırılmaktan vazgeçilmiş değil. Öğrenci velileri de “Atatürk Devrimleri’ne karşı olan karşı devrimcileri” okullarına dokundurmamakta kararlı.

KIZ ERKEK AYIRIYORLAR

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve diğer ulusal bayramlarımızın kutlanamadığı bir dönemde okullarda Atatürk, İnönü, Zübeyde Hanım, Cumhuriyet, Devrim isimlerini bırakırlar mı hiç? İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da, Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman’a mektup gönderdi, “Stadyumda yine İnönü adının korunmasını” istedi. Orman’ın bunu yerine getirmesi beklenmiyor ama belki Kocasakal bu işi yargıya taşır ve silinen Atatürk, İnönü isimleri de stadyumlara geri döner.
Burdur’un Karamanlı ilçesinden, bu kez Kayseri’nin Kocasinan ilçesine gidelim. Ahmet Eren Anadolu Lisesi, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) Türkiye 117. ve Kayseri birincisi çıkardı. Şimdi bu liseyi Kız İmam Hatip Lisesi’ne dönüştürmek istiyorlar. Böylece okulları yavaş yavaş kızlar için ayrı, erkekler için ayrı hale dönüştürüyorlar. Bunu imam hatiplerden başlattılar, devamı diğer ortaokul ve liselerle gelecek.

KAÇAK KURSLARA DEVAM

Köseli kasabası Kırşehir’in Çiçekdağ ilçesine bağlı ama Yozgat’ın Yerköy ilçesiyle birleşmiş durumda. Bu kasabaya geçen yıl kendilerini bir cemaatin mensubu olarak tanıtan 5 kişi geldi. Dini söylemleri nedeniyle kısa sürede taraftar buldular. Ümmet-Der isimli bir de dernek kurdular. Küçük çocuklar bu derneğe getiriliyor ve onlara sözde “dini eğitim” veriliyor.
Cihadın ve silahın faziletleri de anlatılanlar arasında yer alıyor. Ya, annesinin yaptığı yemeği yemeyen 7 yaşındaki çocuğun söylediklerine ne demeli? “Annemin başı açık oluğu için onun yaptığı yemek yenilmez” miş. İşte çocuklara bunları öğretiyorlar. Çocukları annelerine düşman ediyorlar.
İlçede belediyeye kayıtlı 2 bin 700 işyeri var. Bunlardan en az 2 bin 400’ün de bu dernek tarafından “sadaka kutusu” konuldu. O kutunun üzerinde de “Hastalıklarınızı sadakayla tedavi ettiriniz” yazıyor. Tabii o derneğin geliri yalnız sadakayla sağlanmış olsa dernek yöneticilerinin altında lüks otomobiller de olmazdı...Ülkemizde her türlü denetimden uzak bu derneklerde neler olup bittiğini bilen de yok. Bu ilçenin vatandaşı olmayan birilerinin gelip yerleşmesi, dernek kurması, kafalarına göre dini eğitim vermeleri açıkçası ilçede tedirginlik de yaratıyor. Şalvarlı, cübbeli, sarıklı bu kişiler ilçenin havasını da bozdu.