New York’taki davada Zarrab’ı önce savcılık sorgulamış, başta AKP’li eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri eski Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler ve Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’a “rüşvet verdiğine” ilişkin ifadeleri büyük tartışma yaratmıştı.

Davada savcılık sorgusunun bugün sona ermesi, davanın tutuklu tek sanığı konumundaki Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın avukatlarının “Çapraz sorguya” başlaması bekleniyor. Atilla’nın, ücretleri Halkbank tarafından denen avukatları dışında, bir de “olası çıkar çatışmalarına” karşı sadece Atilla’nın haklarını koruması için Hakim Richard Berman’ın atadığı ve ücreti mahkeme tarafından ödenen bir avukatı daha bulunuyor.

[old_news_related_template title="Reza Zarrab ilk kez güzel bir şey söyledi!" desc="Reza Zarrab, tutuklu olarak yargılanan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’ya hiçbir zaman rüşvet vermediğini, Atilla’nın da böyle bir talebinin söz konusu olmadığını söyledi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/11/zarrab-atilla-2.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/gundem/son-dakika-haberi-reza-zarrab-ilk-kez-guzel-bir-sey-soyledi-2112733/"]
Ancak Zarrab’ın çapraz sorgusunu, ön duruşmalar ve jürili duruşmalar sırasında kritik çıkışlarıyla dikkat çeken kadın avukat Cathy Fleming’in yapması bekleniyor. Fleming, jürili duruşmaların ilk haftasında Savcılğın Zarrab’a yönelik sorgulamasında kritik itirazları dışında, bir de mahkemede giydiği ceketleri ile dikkat çekmişti. Özellikle Fleming’in giydiği, sırtında kırmızı çok büyük bir ejdarhanın bulunduğu siyah ceketi, duruşmayı izleyenler arasında çok konuşulmuş, “ejderhalı kadın Reza’ya karşı” esprileri yapılmıştı.

SAVCILIĞIN STRATEJİSİ


Duruşmanın ilk haftasında Zarrab’ı sorgulayan Savcılığın stratejisi öncelikle Zarrab’ın Türkiye’de üst düzey hükümet yetkilileri ve bürokratlarla kurduğu rüşvet ilişkisini ortaya koyarak “suç çetesi” izlenimi vermek, ardından bu rüşvet ilişkisi sayesinde “şebekenin” İran’a yönelik yaptırımları delmek ve Amerikan finans sistemini dolandırmak için nasıl bir “sistem” kurduklarını göstermek olmuştu.
Zarrab’a “Atilla rüşvet aldı mı” sorusunu bizzat soran Savcılık, Zarrab’ın ağzından “hayır almadı” açıklamasını bizzat alarak, bunu avukatlara “koz olarak” bırakmamaya çalıştı. Ancak rüşvet ilişkisine girmemesine rağmen Atilla’nın “çeşitli nedenlerle bilerek ve isteyerek” kurulan “dolandırıcılık sistemine katkıda bulunduğunu” göstermeye çalışmıştı.

SAVUNMANIN STRATEJİSİ


Atilla’nın avukatlarının çapraz sorgu sırasında izleyecekleri stratejinin ilk işaretlerini ise, Atilla’nın avukatlarından Victor Rokko, davanın açılış konuşmasında vermişti. Rocco, avukatlık ücreti Halkbank tarafından ödenmesine rağmen şaşırtıcı bir çıkışla Çağlayan ve Süleyman Aslan’ı Zarrab’la “rüşvet ilişkisine girmekle” açıkça suçlamış, “utanmazca rüşvet aldılar” demişti.
Avukatların stratejisinin bu noktadan yola çıkarak, Halkbank’ta bürokrat olan Atilla’nın “amirlerinin emirlerini yerine getirmekten başka birşey yapmadığını”, gerek Halkbank, gerekse Atilla’nın daha üst düzey yöneticilerin “kurbanı olduklarını” ortaya koymak olması bekleniyor. Nitekim Atilla’nın avukatları, “Türkiye’deki siyasetçi bürokrat ilişkisi ve bürokratlar arasındaki amir-memur ilişkisi” konusunda da Amerika’da görev yapan Türk kökenli bir profesörü de “savunmanın şahidi” olarak resmen mahkemeye sunmuşlardı.