Cumhurbaşkanı Erdoğan, teröre karşı verilen mücadelede Adıyamanlıların her zaman en ön safta durduğunu belirterek, şehitlere rahmet dileyerek, "Adıyaman sağlam durdukça, Adıyamanlı yiğitler Şehitler Tepesi'ni boş bırakmadıkça Allah'ın yardımıyla hiç kimse ama hiç kimse bu ülkeye diz çöktürtemeyecek" dedi.

 

'TERÖR ÖRGÜTÜ DÖKTÜĞÜ KANDA BOĞULACAK'

Cuma akşamı Viranşehir'de terör örgütü PKK tarafından bomba yüklü araçla gerçekleştirilen ve biri çocuk 2 kişinin şehit olduğu saldırıyı kınayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örütünün döktüğü kanda boğulacağını belirterek şöyle konuştu:

"Güvenlik güçlerimizin operasyonları sonucu kazdığı çukura gömülen bölücü örgüt hıncını Viranşehir'de olduğu gibi 11 yaşındaki sabilerden alıyor. Bunlar alçak, bunlar vicdansız. Kedisine süt vermek için evinden çıkan evladımıza kasteden bir örgütün insanlıkla hiçbir ilişkisi olamaz. Bölgedeki kardeşlerimizin hayatını zindana çeviren terör örgütü; önüne çıkan masumların kanını dökerek hedefine ulaşacağını sanıyor ama başaramayacaklar. Bu ülkeyi asla bölemeyecekler, kardeşi kardeşe kırdıramayacaklar. Türkiye'yi yürüdüğü yoldan geri döndüremeyecekler. Şundan emin olun; ana karnındaki bebekleri, alışverişe çıkan kadınları, rızkının peşinde koşan esnafı, sabah namazına giden imamı katleden bu terör örgütü er ya da geç döktüğü kanda boğulacaktır. Hiç endişeniz olmasın. Ben buradan bir kez daha dün toprağa verdiğimiz Ahmet Oktay Günak evladımıza ve bekçimiz İbrahim Kete'ye Allah'tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı ve sabrı cemil diliyorum. Yine yaralılarımıza acil şifa temenni ediyorum. Bu vesileyle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne bugüne kadar verdiği mücadelede özellikle şahsım ve milletim adına şükranları ifade ediyorum. Emniyet teşkilatımıza polisimize aynı şekilde verdikleri mücadelede şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifa diliyorum. Aynı şekilde köy korucularımıza şehitlerimize Allah'tan rahmet gazilerimize de şifalar diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti hiçbir vatandaşın kanını yerde koymadı, koymayacak. Bu katillerden de döktükleri kanın hesabını muhakkak soracağımızdan endişeniz olmasın."

'CHP VE HDP'LİLERDEN DE 'EVET' DEMESİNİ BEKLİYORUM'

Türkiye'nin 16 Nisan'da sandık başına gideceği ve yapılacak oylama ile belirlenecek yeni sistemin 80 milyonun tamamının geleceği için olduğunu vurgulayan Erdoğan şöyle devam etti:

"Türkiye, 16 Nisan'da sandık başına gidiyor. Bu halk oylamasında Anayasa değişikliği ve onunla birlikte yeni yönetim sistemi konusunda tercih belirleyeceğiz. Uzun üredir yönetim sistemi arayışındaki Türkiye tarihindeki en önemli reformlardan birisini gerçekleştiriyor. Milletimizin desteğiyle inşallah cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiyoruz. Bugüne kadar her önemli konuda yanımızda duran tavrını milli iradeden yana koyan Adıyaman'ın 16 Nisan'da da farkını göstereceğine inanıyorum. Şu meydandaki coşku ve heyecan Adıyaman'ın tercihinin şimdiden 'tabii ki evet' olduğunu gösteriyor. Bu defa Adıyaman'dan sadece 'evet' demesini değil aynı zamanda tarihe geçecek rekor düzeyde bir oranla tercihini göstermesini bekliyoruz. Sadece Ak Partiye gönül veren kardeşlerim değil, sadece MHP'ye gönül veren kardeşlerim değil CHP ve HDP'ye gönül veren vatandaşlarımın da cumhurbaşkanlığı sistemine 'evet' demesini bekliyorum. Bu reform farklı. Burada bütünleşeceğiz, toplanacağız. Çünkü bu sistem şu veya bu partinin, şu veya bu şahsın değil 80 milyonun tamamının geleceği içindir."

'MUHALEFET, KUTUPLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR'

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı çıkan muhalefetin yanlış bilgilerle insanların kafasını karıştırarak kutuplaştırmaya çalıştığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Muhalefet sandığın rengini gördüğü için dert anlatmak yerine yalan yanlış bilgilerle insanımızın kafasını karıştırmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine niçin karşı çıktıklarını izah edemedikleri için milleti kutuplaştırmaya, süreci rejim tartışmalarına çekmeye gayret ediyorlar. Beyefendiler polemik yapmaktan siyaset yapmaya fırsat bulamıyor. Mecliste yaşananları, paketin milletin önüne gelmesini engellemek için sergiledikleri çirkinlikleri gördünüz değil mi? Kürsü işgalinden, yumruk atmaya her yolu denediler. 11 yıldan fazla milletvekili olarak meclis çatısı altında bulunmuş biri olarak bu görüntülerden hicap duydum. Ama biz onların seviyesine inmeyeceğiz. Ataların dediği gibi; 'ardıcın közü olmaz, yalancının da sözü olmaz.' Bunların millete söyleyecek sözleri, ülkenin önünü açacak projeleri sabote etmekten başka meziyetleri yok. İşi görünce savuşur kaçarlar, vatana millete faydalı olacak meselede hemen ortadan kayboluyorlar. Ama konu faizcilerin, terör örgütlerinin Türkiye'ye karşı çevrelerin çıkarlarını savunmaya gelince en ön safta yer alıyorlar. Halkın içine girmeden, esnafın çayını çorbasını içmeden halkçılık yaptıklarını iddia ediyorlar. Şimdi Kürt kardeşlerimin yarasına merhem olmaya çalışmak yerine bölücü örgüte koltuk değnekliği yapıyorlar. Kimin darbeci ve vesayetin emrinde olduğunu kimin gecesini gündüzüne katıp hizmet ettiğin siz çok iyi biliyorsunuz. Sandıktan kaçanlarla milli iradeye kayıtsız şartsız teslim olanlar ortadadır. Sistemle birlikte artık sandıktan kaçma, milli iradenin arkasından dolanıp vesayet güçleriyle iş tutma devri kapanıyor. Çünkü artık söz de yetki de doğrudan millete geçiyor. Bunlar sandıktan 'evet' çıkarsa milletin karşısına nasıl geçeceklerini bilmiyorlar. Onları şimdiden millet korkusu sardı ama korunun ecele faydası yok. 16 Nisan'da Allah'ın izniyle 'evet' çıkacak. 2019 Cumhurbaşkanlığı seçiminde aynen böyle er meydanı kurulacak. İşte o zaman herkes eteğindeki taşı dökecek, maskeler düşecek gerçek yüzleri ortaya çıkacak. Ülke ve millet hayrına hiçbir program, proje ve hayali olmayan boş çuval gibi yere yıkılırken, vizyonu olanlar gümbür gümbür meydanları inletecek. Kendine güvenen, fikrine güvenen, birikimine güvenen bu er meydanından niye kaçsın. Anayasa değişikliğinin kapağını açmadan ne getirdiğine, ne götürdüğüne hiç bakmadan söylenen sözler kafa karıştırmasın. Amaç sürekli siyasi çekişme, koalisyon, darbelere, ekonomik krizlere, dış müdahalelere yol açan mevcut zayıf sistemin yerine istikrarı garanti altına alan güçlü bir yönetim sistemi getirmektir. Bunun için yürütme, yasama ve yargının görev tanımlarını yeniden yapıyoruz. Demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından, cumhuriyetimizin kazanımlarından en küçük bir taviz vermeden yeni bir yönetim sistemi kuruyoruz.

Mesele, şahsımın meselesi değildir. Mesele milletimizin daha huzurlu, güvenli, müreffeh geleceğe kavuşturma meselesidir."

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin rejim değişikliği olmadığını anlatan Erdoğan, yeni anlayış ile çekişmelerin, kavgaların ve bunların yol açacağı krizlerin ve ödenecek bedellerin önüne geleceğini kaydetti.

'TEK ADAMLIK CHP'NİN İŞİDİR'

Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Lideri Devlet Bahçeli ve milletvekillerini, parlamentodaki dayanışmalarından ötürü kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra sıranın millete geldiğini belirterek, "Şimdi el ele verme zamanıdır. Ayrılık zamanı değil, birlik zamanıdır. Bununla da yetinmiyorum; diyorum ki CHP ve HDP'ye gönül verenleri bu birlik ve beraberliğe davet edelim diyorum. Çünkü bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Gerçekten demokrat olan demokrasiyi sindirmiş olan herkes bu ülkede yüzde 50+1 ile gelecek Cumhurbaşkanının millete karşı sorumluluklarını yerine getirmek dışında bir niyete sahip olmayacağını bilir. Aksini söyleyen emin olun kesinlikle art niyetlidir. Ömründe mahallesine muhtar seçilmeyecek hatta belki ailesi içinden seçim yapılsa yarıdan fazla oy alamayacakların Cumhurbaşkanlığı sistemini tek adamlıkla tarifi hezeyandan başka bir şey değildir. Tek adamlık CHP'nin işidir. Bunlar tek parti döneminde il başkanlarını vali yapmışlardır vali."

Cumhurbaşkanı ile başbakanın farklı görüşlerde olmasının ülkeyi krizlere soktuğunu kaydeden Erdoğan, "Cumhurbaşkanının başbakana anayasa kitapçığı fırlatmasıyla bu ülkenin nasıl krize girdiğini biliyoruz değil mi? Aslında bunu CHP'lilerin çok iyi bilmesi lazım, çünkü onlara fırlatıldı. Ne bedeller ödendiğini millet iyi hatırlıyor. Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesiyle çift başlılık sürdürülemez hale getirildi. Şimdi iki icra sistemli birleştiriliyor. Yürütme sorumluluğunu Cumhurbaşkanı'nda ve böylece millet yetkinin kimde olduğunu, haliyle hesabı kimden soracağını biliyor."

'GENÇ BAKAN GÖRÜNCE ŞOKE OLACAKLAR'

Seçme ve seçilme yaşını 18'e indirdiklerini hatırlatan Erdoğan, gençlere güvenmeyenlerin kabinede gençleri görünce şoke olacaklarını dile getirerek, "14 yıllık Ak Parti iktidarında yapılanları gördünüz. Artık yorgun ve bitkin parlamento değil üretken, genç parlamentoyu inşa ediyoruz. Böylece politikada rekabet artacak. Geleceğimizi emanet ettiğimiz gençler artık yönetimde söz sahibi olacaklar. Gittiğim ülkelerde 25 yaşında bakanlar görüyorum. Bizde de olacak, kabineyi kurduğumuz zaman içinde genç arkadaşlar olduğu zaman işte gençleri oraya layık görmeyenler şoke olacak şoke. Bunun için gençlere büyük görev düşüyor."

EMİNE ERDOĞAN'IN ŞİKAYETİ

Erdoğan yaklaşık 40 dakika süren konuşmasını tamamladıktan sonra törene katılan bakan, milletvekili ve protokol üyeleri ile birlikte 710 milyon liraya mal olan hizmetlerin toplu açılışını gerçekleştirdi. Kurdele kesimi sırasında miting alanından kendisine bir kişinin yaptığı çay davetine Erdoğan, "Hanım 'Benimle çay içmiyorsun, sağa solla takılıyorsun' diyor" şeklinde espriyle teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış töreninin ardından Adıyaman Valiliği'ni de ziyaret etti ve burada Vali Abdullah Erin'den brifing aldı.

DHA