Bazen sırrı çözülemez...
Birbirlerinden çok uzaktaki steplerde, birkaç milyon göçmen kuşun aynı anda, aynı yöne havalanması gibi...
Bilim adamları bulut gibi milyonlarca sığırcık kuşunun, ya da denizde balığın aynı anda aynı yöne dönmelerindeki sırrı da çözemediler...

*

İnsan?..
Düğünde altı kişi lorke oynasın, havada şaşkın ayaklar, çarpışan kalçalar, yerde sürüklenen kızın kardeşi...
Ama Allah muhafaza “Yangın var” nidası duyulsun, bir salon insan aynı anda, aynı hızla, aynı kapıdan çıkmak istemesi lorkeden daha senkronizedir...
Bilim adamları doğadaki eş zamanlı kolektif hareketleri, üstün “ortak algıya” bağlıyorlar...
Hayvanlarda, adam satma, soyuna ihanet, çıkar, avanta, cinlik duyguları olmadığı için, ortak davranışlar daha kolektif...
Diyelim kuş “Ben kestirmeden gidip yeme konayım” diye düşünmez...
Ya da balık “Herkes kaçsın, ben kalıp büyük balığa yalakalık yapayım” demez...

*

Tehlike var...
Ortak vicdan “Hayır” diyor...
Aklı ve değerleri olan insanlar aynı yöne dönüyorlar... Birbirlerinden habersiz, birbirinden uzakta, aynı duyguyu hissederek...
Çocuklar duvarlara “Hayır” yazıyor...
Manav karpuza “Hayır” oymuş...
Gençler duraklarda İzmir Marşı söylüyorlar...
Yetişkinler, dilleri döndüğü kadar tehlikeyi anlatıyorlar...
Sağcısı, solcusu, milliyetçisi, muhafazakarı, liberali, komünisti, işçisi, ahlaklı patronu, köylüsü, esnafı fark etmiyor...
Halk hareketidir bu...

*

Altlarında uçakları, helikopterleri, otobüsleri, belediyeleri, billboardları, valileri, kaymakamları, polisleri, televizyonları, arkalarında devlet olanakları olmayan insanların hareketidir...
Küçük bir bayrak, kınalı bir el, inşaatın duvarına beş harf, sosyal medyada iki satır, arabanın camına küçük bir çıkartma...
Kimi zaman bir şiir, kimi zaman bir şarkı...
Bakmışsın iki damla yaş...

*

Vicdanların kanat seslerini dinleyin...
“Hayır” bir halk hareketidir...