Muhtar evinde bir tek ayakkabı saklardı, röportajını okumuştum...
Milletvekili adayı sağ tekini vermiş, oy vermeleri ve seçimi kazanması halinde sol tekini vereceğini söylemiş gitmişti...
Rakip diğer partinin adayı düdüklü tencereyi verip, kapağını seçimi kazanırsa vereceğini söyleyince, ayakkabıcı kaybetti demek...

*

Seçim hileleri hep vardı; kağıt parayı ikiye bölüp yarısını seçimden önce, yarısını seçimden sonra vermeyi deneyenler sonradan uyandılar, parayı partideki önemli adama topluca vererek liste başlarına yazılarak milletvekili oldular...

*

Ama seçmene rüşvet ilk kez bu arkadaşların zamanında resmileşti...
Dağıtıma giden kömür kamyonunun önünde hamal oturmaz mı?..
Bunlarda kaymakam oturuyor...
Cumhurbaşkanı söyledi...
Nohut falan dağıtıyor vali...

*

Bu kadar değil seçim hilesi; üç odalı bir evde 135 seçmenin oturduğu görüldü...
Gidip baktılar; benzinci...
Ölüler oy kullandı...
Hatta ölü seçmen birçok sandığı gezip oy kullanmıştı, diri yetişemez...

*

Alemin kullandığı parmak boyasını kaldırdılar...
Niçin?..
Oysa parmak boyası, demokrasinin kınasıdır... Gururla taşır elindeki mavi boyayı, herkes görsün diye parmak havada dolanır, boya çıksın istemez insan...
Söyleyin:
Bir siyasi iktidar; durup dururken parmak boyasını niye kaldırır?..

*

Geldik...
Asıl sorun, bilgisayarlarda kullanılan bu seçim yazılımının sertifikası yok...
Ütü alsan garanti belgesi verirler de ülkenin kaderini belirleyen yazılım sisteminin güvenilirlik belgesi yok... ABD’de kimi eyaletlerde ve İtalya’da yıllar önce denendi, kaldırıp attılar...
Teknoloji yoksulu CHP bu sistemi denetleyemez...
ODTÜ, İTÜ, Bilgisayar Mühendisleri Odası gibi uzman odaklarının harekete geçmesi lazım...

*

Sonuçta hile yapmazlarsa...
“Hayır” çıkacak...
Sokağa çıkıp dinleyin...
Vicdan “hayır” diyor...
Hayır...