Millet nedir?..
Sınırlarda nöbetçiler bekliyor diye bir yere gidemeyen insanlar topluluğu mudur?..
Gümrük kapılarında çam yarması gümrükçülerden geçip gidemediği için kalabalığa karışmış yaşayan insanlar mıdır millet?..
Ya da toprağına, taşına, bayrağına, suyuna aşık olduğu vatanda, barış, huzur, güven içinde yaşayan, kovsan da gitmeyecek başı dik vatandaşlar topluluğu mudur?..

*

Dene istersen...
Almanya’da AB ile birlikte sınırları kaldırdılar, bir tek Alman ülkesini terk etmedi...
Fransa’da kaldırdılar; Fransızlar çekip gitmedi...
İngiltere’de, Belçika’da...
Amerika’da sınırları kaldır, dünya ABD’ye doluşur!
Türkiye’de kaldır...
Gör...

*

Dünyanın her gelişmiş ülkesinde milyonlarca Türk’ün olması da... Yabancı ülkelerin vatandaşlarına ikide bir “Türkiye’yi terk edin” çağrıları da rastlantı değil!..
Turist olarak bile gelmiyorlar...
Daha ne olsun?..

*

Gençler gitmek istiyor, gitmek dediysem aslında kaçıyorlar!..
Aileler çocuklarını göndermeye bakıyor...
Parası olanlar, çocukları doğduğu ülkenin vatandaşlık hakkını alsın diye gidip başka ülkelerde bebeklerini doğuruyorlar...
Amerika ve AB ülkelerine gitmek için yüzbinlerce kişi vize bekliyor...
Kaçan kaçana...

*

“AB’ye girdik” diye Kızılay’da balon uçurdukları günlerde, ampulün kulağa en hoş gelen müjdesi neydi:
“Bavulunu alıp gideceksin...”
Vatanı terk etmek...
Piyango gibi...

*

Bu hale getirdiniz işte milleti!..
Sokaklarında korkmadan yürüyemediğin, ağacını, parkını, ormanını, kumsalını elinden aldığın, varlıklarını yağmaladığın, hukukun, adaletin, hakkın olmadığı, ağzını açmaya korktuğun, her gün rezaletlerle ve skandallarla çalkalanan, ibadethanelerinin bile elinden alındığı, kan, revan, öfke ve kin içindeki vatan topraklarında...
En çok yok olan şeyi söyleyeyim:
Millet...

*

Referandum sloganı bir de:
“Milletimi seviyorum”muş...
Hadi oradan!..