Trump görevi devraldığı gibi Meksika sınırına duvar örmeye başladı, yedi ülkeden Müslümanların ülkeye girişini yasakladı. “Dünya beşten büyüktür” cümlesi ile yatıp kalkanlardan henüz çıt çıkmadı!
Dediği gibi Transatlantik anlaşmasını da tarihe gömdü. Adam seçim öncesi verdiği sözleri cayır cayır tutuyor.
Sırada neler var? İthalata vergi getirecek, Çin’i bitirecek. İçeride vergileri indirecek, altyapı harcamalarını coşturacak. Beklemek gibi bir niyeti de yok. Yakında hepsi yürürlüğe girecek.
Ne güzel, adam sözünü tutuyor diye düşünüyorsunuz değil mi? Fazla düşünmeyin, işin ucu bize saplanacak.
Nasıl olacak bu? Bu yıl Amerika en az üç kere faiz artıracak. Bunu neden yapacak? Parayı kendine çekip harcayabilmek için. Nereden çekecek bu parayı? Gelişen ülkelerden... Yani bizden!
Üç kredi derecelendirme kuruluşu da bize geleni “yatırım yapmayın” diye uyarırken para için çekici olduğumuzu söylemek, yüzünü boyamış çirkin kadına iltifat etmekten farksız...
Etkilerini ne zaman hissetmeye başlarız? Kuvvetle muhtemel bahar aylarında... Bahar ayları mı? Durdurun dünyayı, Türkiye’de referandum var! İşin heyecanı da burada zaten...
Başkanlık gelecek, dertler bitecek. Biter mi? Derdinizin ne olduğuna bağlı... Eğer mevcut yaşadıklarımız sizi kesmiyorsa, adrenalin bağımlısı olmuşsanız derdinize bir nebze çare olabilir.
Zira hemen her televizyon kanalında “evet” gazı verilmeye başladı. Gazı alan İktidarın neferleri de kendilerinden geçmişler, televizyon kanallarında ciddi ciddi plan, program anlatıyorlar. Şöyle yapılacak, böyle olacak, bu hatalar tekrarlanmayacak.
Kesmiyor! Türkiye’yi yükseltecek stratejiler, politikalar ve bunların uygulanması alanlarında yapacakları çok iş olduğunu, ülkede büyümenin coşacağını, cazibe merkezi olacağımızı, ülkeye paranın yağacağını, ihracatın patlayacağını, enflasyon canavarını nasıl boğacağımızı... Ya Rabbim, verdikçe veriyor...
Türkiye’nin, Osmanlı’dan kalan işlerinin olduğunu, bunların bitirileceğini savunanlara dahi rastlamak mümkün...
Öyle de tatlı anlatıyorlar ki, hiç utanma, sıkılma emaresi yok! Sanırsın ki Türkiye mevcut sıkıntılara başka yöneticiler döneminde girmiş de şimdikiler kurtarmaya gelmiş.
Demem o ki; macera dolu, unutulmaz deneyimler yaşayacağınız kah acı çekeceğiniz, kah kahrolacağınız bir Ekonomik Survivor dönemi bu bahar başlıyor. Onlarca devasa şirket Türkiye’ye veda edip batacak. Yabancı yatırımcının esamesi okunmayacak. Dokunulmazlık koruması alanlar deveyi hamuduyla yutacak.