Tabiri caizse borç içinde yüzüyoruz derler ya, ülkede borcu olmayanı zor buluyorsun. Bu borç krizi bazıları için fırsat! Telefonla dolandırmanın modası geçti, şimdi icra dolandırıcılığı gözde...…
Bakın; Türkiye’de bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan nakit krediler 2 trilyon lirayı aştı... Bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe girenlerin sayısı 1 milyon 321 bin kişi... Geçmiş yıllarda dikkate alındığında bu sayı 3 milyonu geçiyor. Haliyle attığın her oltaya balık takılıyor. Dolandırıcılar da bu durumu kullanıyorlar. Kanundaki açığı da yakalamışlar, değmeyin keyiflerine…...
“İlamsız icra takibi” diye bir şey var. İlam, resmi belge demek... Ortada resmi olmayan bir durum söz konusu...…
Hani her halta kimlik istiyorlar, internetten kimlik bilgilerini çalıyorlar ya... İşte bu bilgiler satılıyor. Vatandaşın kimlik bilgilerini ele geçiren dolandırıcılar, icra dairelerine giderek, ilamsız icra takibi için başvuru yapıyor. Limit yok, yolla gitsin. İcra dairesi başvuruyu hilafsız kabul ediyor. Herhangi bir belge, senet,
borç kâğıdı, fatura veya mahkeme kararına gerek bile yok. İcra takibini çıkarmanın bedeli 30-35 lira, postayla beraber 40 lira...…

Hacze giden dolandırıcı var!

Bu yöntemi bankaların tahsil edemediklerini alan varlık yönetim şirketleri çok kullanır. Daha borçluyu aramadan ilamsız icra takibi yollar ki üzerinde icra dairesi yazınca hemen telefon edilsin, süreç uzamadan üç beş para kopartılsın. Zaten bankadan borcu onda bir fiyatına devralmış, yarısını tahsil etse kâr!
İşte aynı düzeneği dolandırıcılar da kullanıyor. İcra takibini alan telefonu arayıp oturuyor dolandırıcı ile pazarlığa...… Dolandırıcı da ne koparsa kâr...…
Borcu olmasa bile icra kâğıdındaki ödeme emrini alan vatandaş yasaya göre icra dairesinden gelen borç tebligatına 7 gün içinde itiraz etmezse, borç kesinleşiyor. Yine dolandırıcının kucağında... İşi yüzsüzlüğe vurmuşlar, hacze giden dolandırıcı var!
Böyle bir durumla karşılaşınca işi gücü bırakıp icra dairesine gidip “hiçbir borcum yoktur” şeklinde dilekçe vermeniz gerekiyor. Vermezsen borcu kabul etmiş sayıyorsun. Sonra ayıkla pirincin taşını...…
Hâlbuki şirketlerin 3610 liranın altındaki alacakları için ilk önce Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurması gerekiyor. Ancak bunu enerji, bankacılık ve telekomünikasyon şirketleri bile yapmıyor!
Madem yapılmaması gerekli, madem insanlar mağdur oluyor, madem dolandırıcılar kullanıyor neden ilamsız icra takibini kurala bağlamıyorsun? Kim uğraşacak şimdi, aman boşver!