Kurumlar Vergisi Listesi anlayana, bakabilene aynadır.
Ayna önüne gelir.
Bakarsın.
15 yılda az gittik, uz gittik.
Geri gittik.
Batışa gittik.
Satışa gittik.
Liste açıklandı. “şu anda yıktık yenisini kuruyoruz dedikleri devleti 2002 yılında yönetmeye başladıklarında” en yüksek kurumlar vergisi ödeyen şirketler listesinin ilk 10’unun içinde Arçelik, Renault, Türk Telekom, TPAO, TÜPRAŞ  gibi “yerli üretim ve teknoloji geliştirenler” yer alıyordu. 15 yıl sonra bugün;  sıcak paraya, dış borçlanmaya aracılık eden bankalar, ithal petrol ve doğal gaza boru olanlar, ithalatçı şirketler öne geçti.
Bu yılın başında:
Sıcak para stoku:
80.7 milyar dolardı.
Temmuz ayı sonunda:
111 milyar dolar oldu.
7 ayda 30.3 milyar dolar sıcak para patlaması yaşandı. Buna bankalar aracılık ettiği için kârları da bu yüzden yüksek oluyor. Sen ülkeyi sıcak para bağımlısı olmaktan çıkartacak devlet adamlığını gösterme, halkın bilgisizliğinin arkasına saklanarak yüksek faize kızıyormuş gibi yap ve bu arada “yeni devlet kuruyoruz” diye de yandaşlarının “metal yorgunluğunu” örtmeye çalış...

* * *

15 yıl geçti.
Kuruyoruz dedikleri yeni devletin parlayan yıldızları; gemicikleri büyütüp filo yapabilen cumhurbaşkanı oğlu, yüksek kurumlar vergisi verenler listesine giremeden gemileriyle birlikte şirketini yabancı sermaye SOCAR’a sattı. SOCAR, yerli  PETKİM’i de almıştı. İktidar havuzcusu yapılıp tüm iri devlet ihalelerini kapan şirketlerin sahiplerinden bir teki bile listenin ön sıralarına sızamadı.
Türkiye işsiz üretiyor.
Yoksul çoğaltıyor.
Türkiye “düşük gelirli ve işsizi bol ülke tuzağına” düştü, düşürüldü, çıkamıyor. Üretim, ithalata esir edildi. Türkiye kendi fabrikaları, tarlaları, seraları, bostanlarında ithalata bağımlı üretim yaparak; aslında ithalat yaptığı ülkelerin işsizine daha çok iş üretir oldu.
Bu yüzden işsizlik çığ oldu.
Yapı çatırdıyor.
Başta cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, iktidar partisi milletvekilleri, belediyelerin başkanları,  sadece kendi bildik ve tanıdıklarını devlette işe yerleştiriyorlar. Ve bu VIP yerleştirmeyi de “yeni devleti kurduk” diye anlatıyorlar.
Teyze oğlu: TRT’ye.
Emmi oğlu: PTT’ye.
Bakan oğlu: SPK’ya.
Bacanak: Telekom’a.
Yeni gelin: THY’ye.
Aile Bakanı’nın ailesinin bütün fertleri devletin önde gelen kadrolarına.
VIP listeli kayırma!
VIP listeli istihdam!
Milyonlarca gence iş yok.
İçi boş, kof büyüme.
İşsizlik 1 puan yükselince kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı
300 bin kişi artıyor.

* * *

Türkiye, kişi başına 10 bin dolar gelir bariyerine takıldı. Orada  yıllardır duruyor. Aslında dürüst hesap yapanlar kişi başına gelirin 5 bin dolarda saplanıp kaldığını söylemekteler.  Faizi indirince kişi başına milli gelirin 25 bin dolara fırlayacağı modelini bulmuşlar da bankacılar ellerini tutuyor gibi bir tuhaf hava vermekteler.
Boş boş bağırma!
2023 hedefleri konulmuştu.
10 büyük içine gireceğiz.
2 trilyon dolarlık ekonomi.
Kişi başı 25 bin dolar.
Tarımsal üretimde, sanayi verimliliğinde, hayvancılıkta, ve AR-GE’ de birinci lig ülkeleri düzeyine sıçrayıp Avrasya’nın ileri teknolojide mal üretim üssü biz olacağız demişlerdi.
2023’e 5 yıl kaldı.
Kurumlar Vergisi Listeleri açıklandı. Türkiye’nin 2002’nin gerisine gittiği ortaya çıktı.
Lafla peynir gemisi!