Merkel:
“İslamcı teröristler”
Dedi.
Erdoğan:
“İslam’a terörist diyemezsin”
Diye itiraz etti.
Merkel:
“İslam ayrı, İslamcı ayrı”
Dedi.
Erdoğan sustu.
Tek söz söyleyemedi.
İslam ayrı, İslamcı (İslamist) ayrı. İslam; “As Selamün Aleykum” der; benden sana zarar gelmez demek. İslamcı ise “İslam’ı iktidar yapacaklarını söyleyip aslında kendilerini iktidara getirenler” demek. Merkel’in anlatmak istediği buydu.
* * *
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alman Başbakanı Merkel’i ülkesine yolladı. Aradan sadece bir hafta geçti. Erdoğan, uçağına bakan damadını ve tamamı “evet” yazarı gazetecileri doldurdu; zengin Müslüman ülkeler; Bahreyn, Katar, Suudi Arabistan’a “ekonomi tulumbasına can suyu olacak Arap petrol parası bulma gezisine” çıktı.
Yine aynı sözler.
Yine aynı cümleler.
Yine aynı tesadüf: Bahreyn’den “Kimse terörle İslam’ı bir araya getirmesin” diye içe propaganda yapıldığı saatlerde; yılbaşı gecesi Ortaköy’de gece kulübünde 39 kişiyi öldüren İslamcı IŞİD (DEAŞ) üyesi Abdülgadir Masaharipov mahkemeye çıktı. Suçunu kabul etti; “Amacım Hristiyanları öldürmekti. Kısas için yaptım. Öç aldım. Pişman değilim” dedi. Öldürdüğü 39 kişinin 30’u Müslümandı ve “kısas için yaptım” diyordu.
İslam’da kısas var mı?
Varsa!
İslam adına yaptı.
Kime ne anlatacağız?
* * *
“Kısas için yaptım, pişman değilim” diyen İslamcı teröristin 30’u Müslüman 39 kişiyi öldürmesinden 48 saat önce yine Türkiye’de iki genç ellerinde tabancaları “Noel Baba kılığına girmiş bir satış elemanını” Belediye Meydanı’na sürükleyerek getirdiler ve başına tabancalarını dayayıp, bütün dünyaya görüntü verdiler. Bu yaptıklarına gerekçe olarak da; “Bizler bin yıldır İslam’ın sancaktarlığını yapmakta olan Müslümanlarız. Hristiyan yılbaşı kutlamasına karşıyız” dediler.
Öldürme ile İslam!
Yine yan yana geldi.
2 genç tutuklanmadı.
Serbest kaldılar.
Arkaları sıvazlandı.
Her gün neredeyse 2 kez vesile yaratıp “İslam ile terör yan yana gelmez” diyen Cumhurbaşkanı, bu
2 gencin “İslam adına Noel Baba kıyafetine girmiş insan öldürme tatbikatını” kınayan tek laf etmedi. İslam adına tabanca göstermek var mı? Kısas var mı? Öldürmek var mı?
Varsa ne diyeceğiz?
Mevlana’ya sığınacağız.
Olduğun gibi görün.
Ya da göründüğün gibi ol.
Sen değişmezsen.
Algın da değişmez.
HAYIR demek için 6O neden (1)
Nisan ayının 16’sında “Referandum Sandığına” gideceğiz. Bugünü de sayarsak tam 60 gün var. Seçilmiş bir kişiden, bu çağda “diktatör-tek adam- padişah- kral- firavun” yaratma tehlikesi taşıyan anayasa teklifine “hayır demenin” 60 nedeni var. Her gün birini yazayım, 60 güne ulaşalım. Birinci neden: 15 yıldır 9 seçimi kazandıkları için kibir yumağı oldular. “Hayır” ülkeyi 15 yıldır yönetenlere “ gururlanma padişahım yumruğu” olur. Uyarıcı bir halk yumruğu! Türkiye’de yaşayan vatandaşların; hukuku, adaleti, demokrasiyi, insan hakkını çiğnetmek istemeyen bilinçli toplum olduğu ortaya çıkar. Ülkemizin demokratik dünyada sıfıra inmiş itibarı yükselir. Herkese güven gelir, umutlanır. İşine, gücüne, üretici enerjisine sarılır. Ekonomi canlanır.
