15 Temmuz’da darbeciler tarafından vurulup kahraman ilan edilen ve geçen hafta FETÖ ile bağlantısını itiraf eden Yüzbaşı Burak Akın önceki gün adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. SÖZCÜ, Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Güler’in Koruma Müdür Yardımcısı Yüzbaşı Burak Akın’ın ifadesine ulaştı. Akın, kendisini teslim olmaya götüren süreci şöyle anlattı:

“BURAK FETÖ’CÜ OLABİLİR”: Koruma Müdürü Yüzbaşı Gökhan E. hain darbe girişiminden sonra bana sürekli olarak örgütten olduğuma dair imalarda bulunuyordu. 2017 yılı ekim veya kasım ayında emir subayı yardımcımız Yarbay Serkan İ. ile Anıttepe’de yürüyüş yaptığım esnada, kendisi bana emir subayı Hüseyin Arif A. Albay’ın da bulunduğu bir mecrada Gökhan Yüzbaşının benim hakkımda ‘Burak da FETÖ’cü olabilir’ dediğini söyledi.

12burakakin20cm 15 Temmuz gecesi Genelkurmay karargahında vurulan Yüzbaşı Akın ‘kahraman’ ilan edilmişti. Akın geçen hafta FETÖ’cü olduğunu itiraf etmişti.


KOD ADIMI DUYUNCA: Kendisine ‘Siz (K) isim nedir bilmezsiniz, Irak’ta biz (Özel Kuvvetler Personeli) kod isim kullanırız dedim. O da kod adı kullanmayı bildiğini, gece eğlencelerinde ‘Berk’ veya ‘Cenk’ kod adını kullandığını söyledi. Benim örgütteki kod ismim ‘Cenk’ olduğu için onun beyanından tedirgin oldum. Benim örgüt içinde olduğumu bildiğini düşündüm.

700 KİŞİLİK OPERASYON: Hakim Albay Mehmet Y., Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı emir subaylığında icra subayı olarak devrem Arif F’nın yanında otururken Kurmay Başkanımıza arz için geldiğinde, ‘önümüzdeki hafta 700 kişilik ekibe Ankara’da ankesör operasyonu yapılacak’ dedi. Ertesi gün İstiklal Akkaya ve Kemal savcılarımız kuvvet komutanımızı ziyarete geldi. Kendilerini Protokol subayı Gürsel A. ile birlikte uğurlarken ayaküstü konuştuk. Yüzbaşı Gürsel A. alınacak 700 kişinin Kara Kuvvetleri personeli olduğunu söyledi. Benim de ankesörde görüşmelerim olduğu için tedirgin oldum.

12kelleburak15cm

PENCERE ÖNÜNDE: 25 Aralık 2017 günü sabah vakitlerinde gözaltına alınacağımı düşünerek sabaha kadar uyumadım. Çanta hazırladım. Sabah 06.30’a kadar pencere önünde beni gözaltına alacak polisin gelmesini bekledim. 26 Aralık’ta, MİT’ten biri geldi. Emir subayı ile baş başa görüştü. Benim örgüt üyesi olduğumu söylediler diye tedirgin oldum. Bu esnada bana, elindeki not defterinin içerisinde iki farklı not kağıdı okuttu. Bunlarda birisinin vatana ihanet ile alakalı söylemiş olduğu sözler yazıyordu. Bu gelişmeler üzerine yakalanacağımı anladım ve teslim olmaya karar verdim.