Bir rektör var, sarıklı...
Mardin gibi görenlerin hayran kaldığı, birçok medeniyetin beşiği ilin Artuklu Üniversitesi’nde sarıkla makama çıkıp oturuyor...
Muazzam bir adam...
Zaten görsen aklına ilim-bilim gelmez, insanın aklına “Hocam duayı biraz kaçırdım, bir şey olur mu?” diye sorası gelir...
Rektörlerin kep yerine İslami sarık takmaları için “Kep bize uygun değil, bize uygun olan sarıktır” diyerek kampanya açtı...

*

Nasılsa her türlü kıyafet serbest, herkes ait olduğu çağa göre giyinebilir...
Cumhuriyetin kılık kıyafet devrimine uymayan ne varsa, iktidarın kanatları altında geri döndü...
Cübbe..
Sarık...
Burka, kara çarşaf, kara peçe...
Kimsenin karıştığı yok...

*

Bizim Cafer Meclis’te CHP grubuna gidecekti... Tıraş oldu, süslendi, montunun içine bir Atatürk tişörtü giydi, Atatürk portresi ve altında “Atatürk’ün askerleriyiz” yazılıydı...
TBMM kapısında güvenlikçi bunu görür görmez telaşlandı, üç o yana, üç bu yana zıpladı...
Muhtemelen aklında; alarm ziline basmak, arkadan dolanıp üzerine atlamak, kelepçe takmak, ayağından vurmak gibi alternatifler geçti...
Cafer’in üzerinde patlayıcı madde görmüş gibiydi...
“Soyun” dedi...
Soyundu, tişörte el koydular, çıplak kalmıştı Cafer... İyi ki slogan pantolonunda yazılı değildi...
Üst tarafı çıplak kalan vücuduna montunu giyip CHP grubuna gitti, milletvekillerine anlattı, ağladı...
Milletvekili Mahmut Tanal gidip Atatürk tişörtünü gözaltından kurtardı, Cafer’e giydirdiler, gözlerini sildi...

*

Aynı saatlerde Meclis kulisinde kara cübbeli, sarıklı, çember sakallı tipler dolanıyordu...
Her türlü kıyafet serbest, ama Atatürk resmi yasaktı...

*

Eğer ölümünden 80 sene sonra, Cafer’in tişörtündeki Atatürk resminden korkuyorsanız...
Haklısınız...
Yakında sizi gönderecek yüreklerdeki resimdir o...
Ön kapıdan girdiğinde, arka kapıdan tüyeceksiniz...