Sevgili okurlarım, sayın ve muhterem dünya liderimiz Recep Bey pazar günü yine karşımıza çıktı ve bu kez partisinin seçim bildirgesini (!) açıkladı.
Ekranlardan dikkatle dinledim, dünkü gazetelerden yine dikkatle okudum.
Kusura bakmasın ama söylediklerinin çoğunu tek cümleyle özetleyebilirim:
Fasa fiso!
Konuşmasına “Ahdim olsun ki” diye başladı ve öyle bitirdi.
“Ahdim olsun ki” nin Türkçe karşılığı “Yemin ederim ki” oluyor!

* * *

Büyük tantanalarla ve yemin ederek (!) açıkladığı seçim bildirgesinin özeti bakınız nelerden oluşuyordu:
- Türkiye şahlanacakmış.
- Küresel güç olacakmış.
- Faiz, enflasyon ve cari açık düşecekmiş.
- Dar gelirli vatandaşların hayat standartları artacakmış.
- Tüm fikirler özgürce ifade edilecekmiş.
- Bireysel özgürlükler güvence altına alınacakmış.
- Büyük projeler hayata geçirilecekmiş.
- Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla sonuna kadar mücadele edilecekmiş.
- Yeni fabrikalar açılacak ve işsizlik düşecekmiş.
- Vergi yükü azalacakmış.
- Kuvvetler ayrılığı gerçekleşecekmiş.
- Yargı bağımsız olacak, adalet sağlanacakmış…
Falan filan

* * *

Bak hocam, bu ülkeyi tam 16 yıldan beri tek başına sen yönetmiyor musun?
Adama sorarlar yani “Şimdi bu saydıklarını 16 yıl içerisinde niçin gerçekleştirmedin, aklın neredeydi?” diye!
Yemin ederek açıkladığı bu hususların pek çoğunu becerememiş, şimdi Türk Milleti’nden yeniden süre istiyor!..
Bunlar klasik seçim öncesi laflardır, bol kepçe tutarsız vaatlerdir.
Bunları bir muhalefet partisi söylese biraz daha fazla ciddiye alınır. İnsanlar şöyle düşünür:
“Madem bu vaatlerde bulunuyor, o halde bir bildiği vardır elbette!..”

* * *

Bizimki ise, 16 kocaman yılda yapamadığı ne varsa şimdi aklına getirmiş, saydıkça sayıyor!
Üstelik sözlerinin sonunda yine büyük konuşuyor, yükseklerde uçuyor!
“İşte bütün bunlar için tarihin önünde, ecdadımızın huzurunda ve şehitlerimizin şahitliğinde, Allah’a and olsun ki davamızı 2023’e, 2071’e taşıyacağız!”
Enflasyonla, cari açıkla, işsizlikle ecdadımızın ve şehitlerimizin ne ilgisi var yahu! Onları niçin işe karıştırıyorsun!
İnsan hayal ettiği müddetçe yaşarmış, Recep Bey’in durumu da böyle.
Karşımıza yıllardan beri başaramadığı hayallerini şimdi de parlak yeminlerle süsleyerek çıkıyor ve bunları yutmamızı bekliyor.

serit-atmaaa-mhp


Sevgili okurlarım, dünkü gazetelerde ve haber sitelerinde Bay Bahçeli’nin gazetecilere yaptığı bir açıklaması daha yer alıyordu:
“Cumhurbaşkanlığı için imza süresinin tamamlanmasına üç gün kaldı. Şimdi ben merak ediyorum, Emin Çölaşan imza verdi mi? Rahmi Turan imza verdi mi? Yılmaz Özdil imza verdi mi?..”
Allah rızası için söyleyin, bir parti genel başkanı tarafından sorulacak soru mu bu?
Bu zatı kimler dolduruşa getirip böyle uçuk, saçma sapan sorularla kamuoyu önüne çıkıp gülünç olmasını sağlıyor?

* * *

Kaldı ki, versem ne olur vermesem ne olur!
Kime ne, sana ne!
Beyefendi madem merak etmiş, yanıtımı kendisine hemen iletip endişesinden kurtarayım!
“Ahdim olsun ki” vermedim!
Verdiysem namerdim!
Tamam mı Bay Bahçeli, oldu mu!

serit-atmaaa-pern-ek


Doğu Perinçek’i tanırsınız veya tanımazsınız, seversiniz veya sevmezsiniz, fikirlerine katılır veya katılmazsınız…
Ama Vatan Partisi’nin Genel Başkanı Perinçek Türk siyasetinde bir varlıktır, bir renktir.
Mücadeleci bir adamdır, uzun yıllarını hapishanelerde geçirmiştir .
Onu 40 yıldan bu yana tanıyorum… Dostum ve arkadaşımdır.
Diğerleri gibi Aydınlık Gazetesi’ni de her gün düzenli olarak okurum.
Bazı konularda fikirlerine katılırım, bazılarına ise hiç katılmam ve eleştiririm.

* * *

Cumhurbaşkanlığı seçiminde yer alabilmek için 100 bin seçmenden oy toplama koşulu yarın akşam sona erecek.
Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu şimdiden 100 bin rakamını çoktan geçmiş durumda. Onlar için sorun kalmadı, başarıya fazlasıyla ulaştılar.
Ancak açıklanan resmi rakamlardan öğreniyoruz, Perinçek bu sayıya henüz ulaşamadı.

* * *

Doğu Perinçek’in bu cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasında yer bulmasını özellikle istiyorum.
Ama bunun temel koşulu, öncelikle 100 bin imzayı bulmasıdır.
Önümüzde, bu sabahtan yarın akşam saat 20’ye kadar süre var.
Seçmenlerin bu süre içerisinde, bulundukları yerlerdeki İl ve İlçe seçim kurullarına dilekçeyle başvurup Doğu Perinçek’i aday göstermesini özellikle diliyorum.

sozcu-banner-1