Bugün Merkez Bankası toplanıyor. Normalde, girdisi, çıktısı, hal hatır sorması, oturması, kalkması beş dakika sürecek bir toplantı olacak. Sonuç belli, Merkez Bankası faizleri artıracak. Öyle az buz da olmayacak. Mevcudun üzerine en az 1 puan koyacak. Kuvvetle muhtemel daha da fazlasını açıklayacak.

* * *

Eğer yüksek enflasyon ve cari açıkla yoğurulmuş bütçe açığı veren bir ülkede parasal gevşemeye hevesli bir iktidar varsa para kaçınılmaz olarak değer kaybeder. Merkez Bankası direkt müdahale etse cephanesi hepi topu 32 milyar dolar... Bir de başarısız olursa daha beter! Tek çare faizleri artırmak...

* * *

Faiz artırımının esas amacı ne olmalı? Enflasyonu düşürmek. Bu artışın amacı ne? Piyasaları rahatlatmak. Dövizdeki artışı durdurmak... Güven vermek. Merkez Bankası için “aslında o özgür” demek... En önemlisi de piyasalara; “Ben kayınpederimden bağımsızım” mesajını iletmek.

* * *

Eğer işine karışmazsa, “ben ekonomistim” deyip gereksiz açıklamalar yapmazsa, acayip teorileri uygulatmaya çalışmazsa, Merkez Bankası’na emir yağdırmazsa daha tutarlı bir ekonomi politikası izlenebilir. Piyasalar bir süre için bile olsa rahatlar. Müspet tepki gösterir.

* * *

Berat Albayrak’ın verdiği mesajlara bakıyorum, olayın vahametini kısmen kavramış. Yeterli mi? Maalesef! O noktayı çoktan geçtik. Erken teşhis için önümüze konulan bütün fırsatları geri teptik. Gelen paraları tatlı tatlı yedik. Bunun acı sonuçları olmayacak mı?

* * *

Ekonomi öyle bir çıkmaza girmiş durumda ki, Merkez Bankası’nın alacağı en agresif faiz kararı bile döviz kurları üzerinde sınırlı etkiye sahip olacak. Faizin yüksek olmazsa babasının hayrına mı gelecek yabancıdan para? Faizler artacak ki daha fazla borç akacak. Peki akar mı? Bu imaj ile kolay değil... Ancak ölücüler gelir!

* * *

Hadi faizler arttı diyelim... İlk 500 büyük şirketin finansal kaynaklarına baktığımızda her 100 liranın 37 lirası kendi öz kaynağı, 63 lirası borcu... Faizler artarsa reel sektör borcu nasıl kapatacak? Aksine, katlanacak!

* * *

Hadi faizler artmadı diyelim... Şubat başı dolar kuru 3.73 liraydı. Şu an yaklaşık 1 lira üzerinde, 4.74 seviyelerinde. Reel sektör net döviz borcu ne kadar? 223 milyar dolar. Yani kur farkı zararı 225 milyar lira... Bir liralık artışta... Dolar artarsa bu zarar da artar!

* * *

Peki borçlu şirketlerin bu kur zararına karşın, en büyük 500 firmanın 2017 faiz, amortisman ve vergi öncesi kârı ne kadar? Hepsinin toplamı 94 milyar... Zarar neydi? Kura bağlı olarak 225 milyar... Fazla düşünmeyin beyniniz yanar!

* * *

Olur da Merkez Bankası, Başkan’ın; “Vatan satmak yüksek faizle olur” sözüne takılıp “faiz ısrarcıları karşılarında beni bulur” demesini de hatırlayıp kımıldamazsa, işte o zaman iş çok farklı yerlere gider. Dolar kurunu kim bilir nereye iter. Bakan Berat’ın bütün karizması o an biter!

plusbanner2x