Özel sektörün borçluluğu artınca, şirketler birbiri ardından batınca, özeli genele yayma çalışmaları başladı.
Batanları devlet kurtarsın! Zararları devlet karşılasın! Devlet döviz ile borçlanan şirketlere ucuz döviz satsın! Devlet vergi muafiyeti sağlasın! Alınan kredinin kefili devlet sayılsın!
Taleplerin sonu gelmedi, “Çalışan işçilerin maaşının yarısını 6 ay boyunca devlet ödesin” diyen bile çıktı! Kendisi bizzat Ankara Sanayi Odası Başkanı...

★★★

Devletin kendi parası var mı? Yok! Onlar bizden kesilen vergiler... Halkın parası... Zararı halka ödetip kârı cebine atınca insan biraz sıkıntı hisseder kanımca... Şirketler kâr ederken paylaşıyor mu halkıyla?
Sanayi Odası Başkanı’nın “kriz” demeye dili elvermeyip, “ekonomik darboğaz” diye nitelese de, 6 ay sonrasının garantisi ne? Oh, maaşı devlet ödesin işçinin ürettiğini 6 ay patron yesin!
Bakın bu kriz birileri için büyük bir fırsat, nefis bir bahane... Kredileri ödemeden, battık diyerek işçileri çıkartıp kıdem tazminatlarını bile cebe atmak şahane!

★★★

Yıl 2009... Rusya ekonomik krizde... Dostum Putin işi gücü bırakıyor, üzerinde spor kıyafetle helikoptere atlıyor. Petersburg yakınlarındaki 22 bin nüfuslu Pikalova kasabasına gidiyor. Krizi gerekçe gösterip işçilerine maaş ödemeyen fabrika patronlarını hizaya çekiyor.
Televizyon kameraları kayıttayken, Putin patronları; “Sizin bencilliğiniz ve cimriliğiniz beni buralara kadar getirdi” diye azarlayıp, “ya paralarını ödersiniz ya da fabrikalarınızı millileştiririm” diyor.

★★★

Rus işadamları işçi maaşlarını ödemedikleri takdirde fabrikalarının millileştirileceği müjdesini alınca bir anda ödeme gücüne sahip olduklarını hatırlayıp biriken maaşları ödemeye karar veriyor. Şans işte! Hepsi, Putin’in önlerine uzattığı kağıdı birer birer imzalıyor.
Ülkenin en zenginlerinden birinin imzasının eksik olduğunu görünce Putin; “Senin imzanı göremedim gel buraya imzala” deyip imzalayacağı yeri gösteriyor. İmzayı aldıktan sonra da “Kalemimi vermeyi unutma” diye ekliyor. İyi şanslar dileyip Moskova’ya geri dönüyor.

★★★

Bu patronların işçileri aylar boyunca maaş alamadıkları için yolları kapatıp, eylem yapmış. Düşünün, işçiler hem de Rusya’da, taa bundan 9 yıl önce eylem yapıyor. Polis ne dokunuyor ne de gözaltına alıyor. Haliyle insan kıskanıyor!
Sahi kim gerçekten batıyor, kim batmış numarası yapıyor? Hileli iflas mı önce onu belirlemek gerekiyor. Yoksa patron bulmuş ortamı ördek gibi bata çıka serin sularda yüzüyor. Aldığı kredileri cebe atıyor, faturasını bu millet ödüyor!