CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önünde tehdit edildiğini söyleyen kişilerin işaret ettiği uzun boylu, saçını sıfıra vurdurmuş kişiydi. Bir mafya mensubu gibi gösterilen kişinin neler söylediğini “Dudak okuma” yöntemiyle öğrenmeye çalışanlar bile oldu.

Dazlak kafalı yani saçını sıfıra vurdurmuş kişi, CHP’lilerin, YSK’da gözü kulağı olan, son seçimde CHP’nin Ankara 1. Bölge 7. Sıradan da milletvekili adayı gösterilen Mehmet Hadimi Yakupoğlu’dan başkası değildi.

SİZ NE SÖYLEDİNİZ?

Doğrudan Mehmet Hadimi Yakupoğlu’nu arasanız, o gün neler yaşandığını size şöyle anlatacaktır:

“YSK’da, Tekirdağ’da Cumhurbaşkanlığı seçimi oy pusulasıyla ilgili bir sorun çıktığını öğrenmiştik. Erdoğan’ın fotoğrafının bulunduğu bölümde, mührün basılacağı dairenin altında küçük bir halka daha oluşmuştu. Bunun bir basım hatası mı, yoksa bir işaret mi olduğu ele alınacaktı. AKP temsilcisi, bunun işaret değil, basım hatası olduğunu söylüyordu.

Muharrem İnce’nin, CHP milletvekilleri Engin Altay ve Yaşar Tüzün’le birlikte YSK önüne geleceği bilgisi bana iletilince karşılamak ve bilgilendirmek için aşağıya indim. Bulunduğumuz yere yakın 30-40 kamera vardı. Orada, Sayın İnce’ye örneğin, Tekirdağ olayını anlatırken ‘Cumhurbaşkanlığı seçimi’, ‘Recep Tayyip Erdoğan’, ‘oy pusulaları’ sözcükleri de geçti. Tekirdağ’daki oy pusulasını anlatıp, henüz karar verilmediğini de belirttim.

YSK Başkanı’nın makamında olduğunu, arzu ederse ziyaret edebileceklerini de belirttim. Muharrem Bey de, “Böyle bir ziyaretin bu aşamada yanlış anlaşılabileceğini’ söyledi.”

TÜZÜN: TEHDİT TELEFONU...

Yılmaz’ın bu sözlerine de inanmayanlar çıkacaktır. O zaman, adaylığının ilk gününden bu yana İnce’nin yanından bir dakika bile ayrılmayan, TBMM Başkanvekili CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün’ü dinleyelim:

“YSK önünde, hepimizin çok yakından tanıdığı partimizin YSK Temsilcisi Hadimi Bey’den seçimle ilgili kısa bir bilgi aldık. YSK Başkanı’na gidilip gidilmemesi konusu da konuşuldu. Uygun olmayacağı değerlendirildi. Oradan ayrıldıktan sonra otele geldik. Otelde, bizimle birlikte çalışan 40-50 kişi vardı. İllerden bilgiler alıyorduk, genel merkezle sürekli temas halindeydik.

Muharrem Bey’in tehdit edildiğini söyleyenler şunu çok iyi bilsin ki ne telefonla, ne şahsen kimseden tehdit almadı. Eğer böyle bir durum olsa meydan okuruz, kamuoyuna açıklarız. Çünkü, kimseye karşı bir gebeliğimiz yok. Gece-gündüz çalıştık. YSK Başkanı’nın, gece yarısından sonra sonuçları açıklamasından sonra, Sayın İnce de gerekli açıklamayı genel merkezde gün içinde yapmaya karar verdi. Muharrem Bey sanıyorum saat 02.30 civarında otelden eşiyle ayrıldı ve saat 09.00’da kafede buluşmak üzere Yaşamkent’te bulunan evine gitti. Sabah da kafede buluştuk.”

Muharrem İnce’nin, seçim akşamı Swiss Otel’in 8. katında bulunduğunu, milletvekilleri Yaşar Tüzün ve Engin Altay’ın da çalışmaları oradan koordine ettiğini duyurmuştuk. Tüzün, “Evet, o gece oradaydık ve seçim sonuçlarını oradan takip ettik. Genel merkezle de sürekli görüşüyorduk” dedi. Tüzün’ün sözlerine de inanmıyorsanız, benden bu kadar...

“ANADOLU AJANSI ORADAYDI”

Ziya Köseoğlu, tam 24 yıldır CHP genel başkanlarını adım adım izleyen, onların fotoğraflarını çekip ajans ve gazetelere servis eden hangi fotoğrafın gazeteler için daha kıymetli olabileceğini de değerlendiren bir fotoğrafçı. İnce’nin aday gösterilmesinden sonra Genel Merkez’in talimatıyla, Hakkari mitinginden itibaren, İnce’nin seçim çalışmalarını izledi, çektiği fotoğrafları servis etti.

İnce’nin, Ankara’ya dönüşünde eşiyle birlikte market alış-verişine gideceğini, fotoğrafçı Ziya Köseoğlu biliyordu ama tek başına orada olmak istemedi. Fox TV’den muhabir Barış Kaya ve kameraman Serhat Yağmur evin önündeydi. Köseoğlu, Cumhuriyet Foto Muhabiri Necati Savaş’ı, Anadolu Ajansı’nı telefonla aradı. Savaş’tan sonra ajanstan da foto muhabiri Selim Korkutata geldi.

3 foto muhabiri ve bir kameraman alışverişi görüntülemiş oldu. Ziya Köseoğlu, her zaman yaptığı gibi çektiği fotoğrafları Demirören Haber Ajansına (DHA), İhlas Haber Ajansı’na (İHA), yabancı ajanslara da servis etti. Olay yerinde bulunan Fox TV ve Cumhuriyet haberi hemen yayına soktu.

İnce’nin fotoğraflarının devlet ajansı olan Anadolu Ajansı tarafından servis edilmesi, “İnce’nin, AKP tarafından bilerek parlatıldığı” yorumlarına yol açtı. İnce ise fotoğrafları çekilirken Anadolu Ajansı’nın orada bulunmadığını ısrarla öne sürdü. Oysa, Anadolu Ajansı, 14 kare fotoğrafı abonelerine ulaştırmıştı. İnce’nin, Erzurum ziyaretinde de tek canlı yayını Anadolu Ajansı yaptı.

İnce, “Anadolu Ajansı yoktu” demeden önce, Ziya’ya sorsa ajans foto muhabirinin orada bulunduğunu öğrenebilecekti. Cumhuriyet foto muhabiri Necati Savaş’ı da DHA muhabiri sanmayacaktı. Gelelim Ziya’nın durumuna. Önceki gün “Hizmetlerine teşekkür” edildi ve görevine son verildi.

sozcu-banner-1